AK Parti kulislerinde konuşulan seçim tarihi belli oldu
Abone ol18 Haziran 2023 seçimleri yaklaştıkça erken seçim iddiaları da gündemden düşmüyor. AK Parti kulislerinde seçim tarihi olarak Mayıs’ın son Pazar günü veya Haziran ayının ilk Pazar gününü önerenler de var.
Son olarak gazeteci Barış Yarkadaş’ın, MHP Lideri Devlet
Bahçeli’nin, 4 Eylül’deki Sivas mitinginde “erken seçim çağrısı”
yapacağı iddiası, tartışmayı yeniden alevlendirdi.
MHP tarafından sert bir dille yalanlanan baskın seçim iddialarıyla ilgili olarak AK Parti kulislerinde ise “Seçim 2023’te, belli olmayan tek şey hangi gün yapılacağı” görüşü dile getiriliyor.
BBC Türkçe'de Ayşe Sayın AK Parti kulislerinden edindiği bilgileri aktardı.
AK Parti'de bir erken seçim kararının Ekim ayına zaten yetişmeyeceği, Kasım-Aralık aylarının ise hem ekonomik göstergeler, hem de hava durumu açısından uygun bir zaman olmayacağına dikkat çekiliyor.
"Artık şu net, seçim 2023’te olacak"
Artık muhalefet partilerinin bile erken seçimi seslendirmediğine
dikkat çeken AK Parti yöneticileri, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, son
il başkanları toplantısında seçime 9-10 ay kaldığını vurguladığına
dikkat çekerek, “Artık şu net, seçim 2023’te olacak.
Cumhurbaşkanımız sadece günün söylemedi” diyerek, erken-baskın
seçim tartışmalarına nokta koyuyor.
Seçim tarihi için Haziran ayında üniversite sınavlarının yapılacak
olması da dikkate alınarak, Demokrat Parti’nin 1950'de iktidara
geldiği 14 Mayıs tarihi öne çıkıyor.
Parti içinde seçim tarihi olarak Mayıs’ın son Pazar günü veya
Haziran ayının ilk Pazar gününü önerenler de var.
'Ekimde enflasyon artar, seçim için uygun zaman
değil'
AK Parti kaynaklarına göre, erken veya baskın seçim
senaryoları, hem ekonomik tablo, hem de partinin seçim stratejisine
uymadığı için gerçekçi değil.
Böyle bir kararı, ittifak ortağı MHP veya AK Parti’nin tek başına
alamayacağına dikkat çeken parti kaynakları, ayrıca, Ekim veya
Kasım aylarının, yüksek enflasyon beklentileri dikkate alındığında
uygun olmayacağına vurgu yapıyorlar.
"Ekmeği 4, akaryakıtı 21-22 olarak sabitlersek, durum
normalleşir"
Ekim ve Kasım aylarında enflasyonda artış olacağı beklentisine
dikkat çekilerek Aralık ve özellikle Ocak ayından itibaren
enflasyonun baz etkisi ile düşüşe geçeceği belirtiliyor.
Pandemi sürecinde üretim yapılamaması ve stokların tükenmesi
nedeniyle fiyat artışları yaşandığı ifade edilirken yeniden üretim
süreçlerine dönülmesi ile fiyatların sabitlenmeye başlayacağı
beklentisi dile getiriliyor. Fiyatların sabitlenmesinin, iktidar
lehine fırsata dönüştürülebileceği savunuluyor.
Bir partili bunu “Şimdi emtia üretimleri de normal seyrine ulaştı
ve artık fiyatları sabitledi. Yani demir 13-14 arasında gidip
geliyor ama 16’yı görmüyor. Çimento, enerji fiyatları belli noktada
gidiyor. Biz de fiyatları sabitleyebilirsek, artık ekmeği 4,
akaryakıtı 21-22 olarak sabitlersek, durum normalleşir ve biz bunu
seçimler için fırsata döndürebiliriz" diye ifade ediyor.
'7 siyasi parti, yedi düvel durdurmaya
çalışıyor'
AK Parti’de Erdoğan’ın yeniden cumhurbaşkanı seçilmesinde sıkıntı
yaşanacağı öngörülmüyor. Ancak, parti oyları konusunda o kadar
iyimser bir tablo olmadığı, hatta parlamento çoğunluğunun
kaybedilebilmesi ihtimali bile değerlendiriliyor.
Erdoğan’ın seçimi kesinlikle kazanacağı görüşü, her şeye rağmen
seçmene “güven vermesi” ve 6’lı masanın, iktidara “alternatif
olamadığı” tezleriyle savunuluyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, "ekonomide sıkıntılar var, bunu
anlıyoruz, çözeceğiz” mesajlarının toplumda karşılık bulduğunu
savunan parti yöneticileri, ayrıca “beka” üzerinden verilen
mesajların da vatandaşta karşılık bulduğu görüşünde.
Adını vermeden konuşan bir AK Parti yöneticisi, Erdoğan’ın dış
politikada, özellikle Ukrayna-Rusya savaşında ve tahıl koridorunun
açılmasında oynadığı role dikkat çekerek, bunların da seçmende
“güven oluşturduğunu ifade ediyor:
“Bizim coğrafyamızda ortaya çıkan savaşlar, Amerika’yı,
İngiltere’yi, Avrupa Birliği’ni rahatsız ediyor ve bu bölgeyi
yeniden dizayn etmeye çalışıyorlar. Arap Baharı’nın da zaten
Ortadoğu’yu yeniden şekillendirme politikası olduğu bugün net
şekilde görünüyor.
"Bu çerçeveden baktığımızda, Türkiye onların önünde engel
oluşturmaya başladı. O engel de Erdoğan. ‘Erdoğan, bir yandan
yedi siyasi partiye karşı durmaya çalışıyor, öte yandan yedi
düvele karşı durmaya çalışıyor’ diyoruz. Vatandaşa bunu anlatınca
karşılık buluyor. Ekonomik krizin nasıl çözüleceğini anlatınca
dinliyor.”
Cemevi, Hacıbektaş ziyareti, Alevi açılımının işareti
mi?
Muharrem ayının ilk günü bazı cemevleri ve Alevi kültür
merkezlerine yapılan saldırılardan sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip
Erdoğan’ın, önce Hüseyin Gazi Dergahı’nı ziyareti, ardından da Hacı
Bektaş-ı Veli anma etkinliklerine katılması, “Seçimler öncesi yeni
bir Alevi açılımının adımı mı?” sorusunu da gündeme taşıdı.
Muhalefet ve bazı Alevi örgütleri bu ziyaretleri “samimi
bulmadığını, seçim hamleleri” olduğunu belirterek tepki
gösterdi.
AK Parti kulislerinden yansıyan bilgilere göre, bu ziyaretlerin
amacı, seçimler öncesinde, “Alevi-Sünni” çatışması üzerinden
kargaşa çıkarmak isteyenlere mesaj vermek." Türkiye’nin PKK
ile mücadelede başarılı olduğunu, hatta bu durumun “HDP’de bir
miktar söylem değişikliği”ne yol açtığını savunan parti kaynakları,
şimdi “Alevi –Sünni çatışması” üzerinden Türkiye’ye yönelik bir
oyun" ortaya konulmak istediğini söylüyor.
Bir parti yetkilisi “Alevi meselesi, kabuk tutmuş yaralarımızdan
birisi. Şimdi birileri bu yarayı kaşıyor, Alevi-Sünni ayrışması
ortaya koymak için. PKK ile mücadelemiz çok iyi gidiyor. Tam
cesaretleri olmasa da HDP’de bile biraz söylem değişiyor. Şimdi
birileri Alevi meselesine çomak soktu. Cumhurbaşkanımız, onu iyi
gördü ve toplumsal huzuru sağlamak için, bir devlet başkanının
yapması gereken görevi yerine getirdi” diyor.