AK Parti İstanbul Sözleşmesi'nde değişiklik yapmaya hazırlanıyor
Abone olAK Parti, kadına yönelik şiddetin önlenmesi amacıyla hazırlanan “İstanbul Sözleşmesi”ni yeniden gözden geçiriyor. Hangi düzenlemeler değiştirilecek, en tartışmalı olan hangisi?
AK Parti, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın,
milletvekilleriyle yaptığı son istişare toplantısında, “yeniden
gözden geçirilecek” dediği İstanbul Sözleşmesi ile ilgili
çalışma başlatıyor. Çalışma kapsamında özellikle sözleşmenin
“toplumsal cinsiyet eşitliğini” düzenleyen 3. maddesi ile “taraflar
arasında şiddete ilişkin arabuluculuk ve uzlaştırma süreçlerinin
yasaklanmasını” düzenleyen 48. maddesi mercek altına alınacak.
Türkiye onaylayan ilk ülke olmuştu
Kadına yönelik şiddetin önlenmesi amacıyla hazırlanan ve kamuoyunda, “İstanbul Sözleşmesi” olarak bilinen Avrupa Konseyi Sözleşmesi, 11 Mayıs 2011’de İstanbul’da imzaya açılmış ve Türkiye 12 Mart 2012’de sözleşmeyi onaylayan ilk ülke olmuştu. Hükümetin, kadın örgütleri ile mutabakat sağlayarak çıkardığı “Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun” da bu sözleşmenin hükümlerine göre hazırlanmıştı. Yürürlüğe girdiği dönemden bugüne bazı muhafazakâr çevrelerde eleştirilere maruz kalsa da yasa, kadın örgütlerinin yanı sıra pek çok AK Partili kadın milletvekilince savunulmuştu.
Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan da geçtiğimiz 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde yaptığı konuşmada, “Kadına yönelik şiddetin aile arasındaki ‘mahrem alan’ kavramıyla meşrulaştırılmasının önüne geçmeliyiz” diyerek, yasayı savunmuştu.
İki temel itiraz var
Ancak geçtiğimiz pazartesi Külliye’de yapılan Yüksek İstişare Kurulu toplantısında ve salı günü gerçekleştirilen milletvekilleri istişare toplantısında İstanbul Sözleşmesi yeniden gündeme getirildi. Toplantılarda, vatandaşlardan, “sözleşmeyle ilgili şikâyetler geldiği” iletilen Erdoğan’ın, “İstanbul Sözleşmesi’nin yeniden gözden geçirileceğini” söylediği kaydedildi. AK Parti’nin konuyla ilgili çalışma başlatacağı öğrenilirken, yeniden alevlenen tartışmalarda İstanbul Sözleşmesi’ne yönelik itirazların temel olarak iki argüman üzerine oturtulduğu belirtiliyor. İlk başlık, sözleşmenin “toplumsal cinsiyet eşitliğini” düzenleyen 3. ve 4. maddelerine yönelik.
Toplumun yapısını bozuyor eleştirisi
Yapılan eleştirilerde “Bu maddelerin eşcinsel birliktelikleri yasal teminat altına aldığı ve bu durumun toplum yapısını bozduğu” öne sürülüyor. Bir diğer itiraz ise, “’Kadının beyanı’ esas alınarak erkekler için verilen evden uzaklaştırma kararlarının aileleri parçaladığı” iddiası. İstanbul Sözleşmesi’nin, “Taraflar arasında şiddete ilişkin arabuluculuk ve uzlaştırma süreçlerinin yasaklanmasını” düzenleyen 48. maddesi de bu çerçevede eleştiriliyor.
Çocuk yaşta evlilik itirazı
Erdoğan’a, İstanbul Sözleşmesi’ne göre çocuk yaşta evliliklerin, “çocuğun cinsel istismarı” olarak değerlendirilmesi de şikâyet olarak iletilirken, AK Parti’nin uzun süredir, bu nedenle cezaevinde bulunanlara yönelik belli şartlara bağlı af niteliğindeki bir düzenleme üzerinde çalıştığı da biliniyor. AK Parti kurmayları ise, partilerinin kuruluş ilkelerinden en önemlisinin “muhafazakârlık” olduğunu ve partinin, “toplumun temeline bireyi değil aileyi koyduğu” tezinden hareket ettiklerini, İstanbul Sözleşmesi’ne söz konusu maddelerle ilgili “çekince” koyma alternatifinin de aralarında bulunduğu bir çalışmanın yapılabileceğini ifade ediyor. AK Partili çok sayıda kadın milletvekilinin ise bu tür bir çalışmaya itiraz ettiği, “kadının korunması” için mevcut düzenlemeleri desteklediği belirtiliyor.