AK Parti ile ilgili büyük skandal!

Abone ol

AK Parti kurulduğunda yazışmalarının MİT'e yönlendirildiğini, bir numarayla ilgili önemli ipuçlarını ve parti içindeki Ergenekoncular'ı bu röportajdan okuyabilirsiniz!

Yeni Şafak Gazetesi Ankara Temsilcisi Abdülkadir Selvi, İçimizdeki Gladio İle Yüzleşmek adlı kitabı, geçen hafta "Başbakanın Yatak Odasını da Dinlemişler" manşetiyle, önce Taraf'da, ardından bütün gazetelerde haber oldu.

 Ak Parti'nin tüm yazışmalarının MİT'e yönlendirildiğini, Parti içinde bakan düzeyinde Ergenekoncular olduğunu, bir numarayla ilgili önemli ipuçlarını röportajdan okuyabilirsiniz...

İşte o röportajdan bazı bölümler:

AKP'NİN TÜM YAZIŞMALARI MİT'E YÖNLENDİRİLMİŞ

Başkaban dinlendiğine göre önlemler yetersiz demek ki!..

- Tabi tabii.. Kitapta, yer veremediğim bir bölüm daha var. AKP, 3 Kasım 2002 seçimlerinden sonra tek başına iktidar olunca yerleşik sistem kabullenemedi. Ak Parti genel merkezinin yazılım sistemini kuran firmanın yazılım sisteminde verdiği bir link ile bilgileri Mit'le paylaştırdığı, Ak Parti genel merkezindeki tüm yazılanların da bu istihbarat birimine de aynı anda gittiği daha sonra tespit edildi ve süratle o yazılım firmasıyla irtibatlar koparıldı.

-Peki hangi firmaydı?

-Onu veremem. Yani Ak Parti o dönemde hangi firmayla çalıştıysa bilirler. Ama ben de ticaret sicil gazetesinden onların neler olduğunu, ortakların kim olduğunu çıkardım.

Ergenekon bağını bulamadım. Bulduğum bağ şu: AK Partiyi sistem kabullenemedi. AK Partiyi de bir Refah Partisi'ne çevirebilir miyiz diye eski refleksle hareket ettiler O nedenle başbakanı da dinlediler, suikast girişimleri de oldu ve Ak Parti Genel Merkezi'nde dediğim sistemle takibe aldılar. Ama Ak Parti diğerlerinden biraz farklı çıktı.

-Ne kadar süre ile bu yazışmaları takip ettiler?

-Bendeki bilgi, ilk bir yıl bu yazışmaların takip edildiği

(...)

AK PARTİ İÇİNDEKİ ERGENEKONCULAR BAKAN DÜZEYİNDE

-Turhan Çömez'i bir kenara bırakırsak Ak Parti kendi içindeki Ergenekoncuları tamamen tasfiye edebildi mi?

-Ak Parti'nin içerisinde bir kesimin Ergenekon operasyonlarından dolayı rahatsız olduğunu biliyorum. Hatta Ergenekon'la ilgili haberler yapıp, yazılar yazan arkadaşlarımızdan da bazı AK Partililerin bunlar başımıza iş açacaklar, bizi askerle kavgalı hale getiriyorlar diye rahatsız olduklarını duyuyorum. Tasfiye edilmediler. Turhan Çömez kendisini çok fazla deşifre etti. O zaten kendisini tasfiye etti. Ama asıl önemli, sürekli sistemli çalışanlar bu ilişkilerini sürdürüyorlar.

-Bunlar milletvekili düzeyinde mi, delege düzeyinde mi, il başkanı düzeyinde mi?

-Ben bakan düzeyinde de olabileceğini düşünüyorum. Bu Ergenekon işinin üzerine gidilmesinden rahatsız olan bazı bakanların varlığı da kulağımıza geliyor.

18 KİŞİLİK BİR VEKİL GRUBU ERGENEKON OPERASYONUNDAN RAHATSIZ

-Yok daha neler!

-Şundan dolayı. Hatırlarsanız özel kuvvetlerle ilgili konu Bülent Ecevit'e gelince, Kemal Yamak dedi ki, senin partinde de olabilir. Ama sen onu bilmezsin. Yani bunlar Ak Parti'de milletvekili olmadan, bakan olmadan önce değişik işlerde, emniyet müdürü, avukat, eczacı, doktor olarak görev yaparken bir takım yapılanmaların içerisine Seferberlik Tetkik Kurulunun, gayri nizami harp unsurlarının içerisine girmiş, ama daha sonra siyasette etkin bir konuma gelmiş olabilirler. Şunu görüyorum, özellikle sekiz on kişilik bir milletvekili grubu ciddi olarak Ergenekon operasyonlarından rahatsız. İçerisinde bakanlar da var, eski bakanlar da var. Yani Ak Parti kendi içerisindeki Ergenekoncuları tam olarak tasfiye etti diyemem.

-Şimdi tabii üfürmemek lazım. Bunları sağlam bilgilerle konuşulması lazım.

-Tabii en kolay şey insanlara Ergenekoncu demek. Bunun aynı zamanda tutarlı olması lazım.

-Öyleyse size neden inanalım?

-Ben şunu görüyorum, Ergenekon sürecinde çoğu zaman başbakanın partisi içerisinde yalnız kaldığı, kimi zaman başbakanın etrafında "biz gereğinden fazla toplumu gerdik, gereğinden fazla bir takım askerlerin üzerine gittik. Bu askerle birileri bizi kavga ettiriyorlar. Bunlar yanlış şeyler" diye telkinlerde bulunanlar olduğunu biliyoruz. Bunların tabii doğrudan işte ben Ergenekon'u savunuyorum diye böyle bir telkinde bulunmasını beklemiyorum. Ama en masumane yapılacak şey budur. Çok fazla üzerlerine gitmeyelim. Askeri tahrik etmeyelim. Askerle kavga etmeyelimdir. Bu da zımnen Ergenekon'dan rahatsız olduğunu ortaya koyar benim açımdan.

PEKİ BUNLAR ERGENEKONCU MU?

-Ama bunların ille de Ergenekoncu olduğunu göstermez.

-Hâkim Kadir Kaya'nın elinde gayri nizami harp unsurlarında, seferberlik tetkik kurulunda görev almış, şu anda siyasette olan birilerinin olduğuna tespitlerinin bulunduğunu duyuyorum. Ama bunların kim olduğunu, hangi partiden olduğunu bilmiyorum ve bu listeyi görmedim.

OPERASYON OLMASAYDI ERDOĞAN ÖLMÜŞTÜ

-Peki mesela başbakana bunu sorduk. Ne der?

-Bilemiyorum. Ergenekon'a karşı en ciddi siyasi mücadeleyi yürüten bir siyasi kadro bunlar. Bu siyasi kadronun işte Ergenekoncular da var içlerinde diye damgalanması tabii hiç hoşuna gitmez. Ama şunu görüyoruz ki Ak Parti'de de bakan düzeyinde de bir kafa karışıklığı var. Ergenekon operasyonundan dolayı rahatsız olan bir kesim var. Burada hâkim Kadir Kaya'nın Seferberlik Tetkik Kurulunda yaptığı incelemelerde kırmızı, sarı, beyaz listelere ulaşıldığı, bu listelerde de şu anda siyasette ve sivil toplumda çok önemli mevkilerde olan bazı isimlerin yer aldığı şeklinde Ankara'da ciddi mekânlarda konuşmalar yapılıyor. Eğer bugün Recep Tayyip Erdoğan Ergenekon'a karşı bu kararlı mücadeleyi vermeseydi bugün kendisinin hayatı konusunda ciddi endişelerimiz olması gerekirdi. Bazı yerlerde Özel Kuvvetler'den insanların eğittiği, cunta elemanlarının hedef tahtasına başbakanın resmini koyarak atış yaptıklarını biliyoruz. O nedenle diyorum ki, Ergenekon operasyonu olmasaydı Recep Tayyip Erdoğan bugün hayatta olmayabilirdi.

(...)

BİR NUMARAYLA İLGİLİ ÖNEMLİ İPUÇLARI

-Şu bir numara işini çözebildiniz mi?

-Bir numaranın Türkiye ile ilgili uzun vadeli hesapları olan bir ülkenin( O ülke ABD değil) istihbarat servisinin yöneticisi olduğunu biliyoruz. Bendeki bilgiler o yönde. Onun bu Ergenekon operasyonu başladıktan sonra Türkiye'den ayrıldığı, bunun yerine Türkiye'de bu görevi çok ünlü bir işadamının yürüttüğü söyleniyor.

-Bedrettin Dalan mı?

-Hayır. O değil. O Bedrettin Dalan değil

Günün Önemli Haberleri