AK Parti ile BDP'nin Diyarbakır savaşı
Abone olBu hafta gözler Diyarbakır'da olacak. İki gün arayla iki büyük miting yapılacak. AK Parti ve BDP cephesinden ilk yorumlar İnternethaber'de.
Nergis DEMİRKAYA
İNTERNETHABER
ANKARA- Türkiye siyasi tarihinde Başbakanların
Diyarbakır’da verdiği mesajlar her zaman önemli ve tartışılır oldu.
Bugüne kadar söylenmiş, “AB’nin yolu Diyarbakır’dan geçer”,
“Kürt realitesini tanıyorum”, “Kürt sorunu benim sorunum”
ifadelerini çok konuştuk.
Referanduma sayılı günler kala bir kez daha gözler Diyarbakır’a
çevrildi. Başbakan Erdoğan 3 Eylül Diyarbakır halkına
seslenecek. Başbakanın ardından iki gün sonra da BDP Diyarbakır’da
bir miting düzenleyecek.
Bu önemli iki miting öncesi Diyarbakır’ı mercek altına aldık.
BDP Eşbaşkanı Diyarbakır Milletvekili Gültan Kışanak ve AK
Parti Milletvekili Abdurrahman Kurt ile Diyarbakır’ın nabzını
tutmaya çalıştık.
Boykot kararından geri dönüş olmadığını açıklayan Kışanak hükümete
yüklendi. BDP’nin oyları üzerinden yapılan hesaplara tepki gösteren
Kışanak, “Kürtlerden oy almak için bizim üzerimizden
“Boykottan vazgeçecekler” diye söylem kuruyorlar. Sanane babam. Sen
Kürtlerden evet için ne sunduğunu anlat. BDP serbest bıraksa… Biz
mileti bağlamış mıyız?” diye çıkıştı.
Başbakan’ın vereceği mesajları beklemeden boykot kararını veren
BDP’nin Başbakan'ın Diyarbakır konuşması için de bir uyarısı var:
“Gerçekçi, samimi olsun, biraz vicdan, biraz adalet duygusu
ile konuşsun. Başbakan Ankara’ya gidince unutmayacağı şeyler
konuşmasın.”
Diyarbakır’da AK Parti kanadında da büyük heyecan var. BDP’nin
boykot çağrısının Diyarbakır’da tutmadığını ileri süren Diyarbakır
milletvekili Abdurrahman Kurt, aktif BDP’liler içinde bile
evet kampanyasına destek verenler olduğunu söylüyor.
Demokratik özerklik, genel af gibi söylemlerle bu paketin
gölgelenmeye çalışıldığını savunan Kurt’a göre toplum
ikiye ayrıldı:
“Vesayet sisteminden beslenenler, yani kandan, kardeş
kavgasından beslenenler ve bunun mağdurları.”
BİRBİRLERİNİ OLUMSUZA İTİYORLAR
İlk sözü BDP Eşbaşkanı Kışanak’a veriyoruz. CHP lideri
Kılıçdaroğlu’nun önerisi ile gündeme gelen, Başbakan Erdoğan’ın
sert tepkisine neden olan, MHP liderinin Erdoğan’a “Git orada da
karşı olduğunu söyle beni de mahcup et” polemiğine neden olan genel
af tartışmasıyla ilgili Kışanak’ın sözleri şöyle:
“Bir deli bir kuyuya taş atıyor. 40 tane akıllı çıkarmak için
uğraşıyor, bununla oyalanıyorlar. Bu kadar ciddi bir konuyu
böyle polemik haline getirmeyi başarmak Türkiye siyasetine mahsus
sanırım. Yalın ve çıplak bir gerçek var. Barışmanın koşulları
bellidir. Yok savaşmak istiyorsanız bunu açıkça söyleyin. Bunu da
söylemiyorlar. Herkes “bu iş çözülsün” diyor, ama iş “nasıl
barışacağız”a gelince herkes savaş, çatışma kin ve öfkeyi tarif
ediyor. Kötü olan hepsi birbirlerini olumsuza doğru motive eden bir
yaklaşım içinde. Türkiye bundan zarar görüyor. Biri ilkeli dursa
hepsi değişecek. Kılıçdaroğlu dese “evet genel af dedim ne olmuş.
Biz bu sorunu çözmek istemiyor muyuz? Çözmek istiyorsak yolu belli”
dese. O zaman başbakan da MHP de bu noktaya gelmeyecek.
Binlerce insan cezaevinde binlerce insan dağda ne olacak nasıl
gelecek bu insanlar.”
BOYKOTTAN VAZGEÇİLECEK; SANANE BABAM
Kışanak özellikle "BDP boykottan vazgeçecek" yönündeki propaganda
çalışmasından rahatsız. “Siyaset etiğine sığmayan bir çalışma var”
diyen Kışanak şunları söylüyor:
“Bir aydır boykot çağrısı yapıyoruz. Bu süreçte iktidar
partisinden Kürtlerden oy isteyen bir söylem görmedik. “Sana şunu
söylüyorum sen benim kardeşimsin, şunu bunu yapacağım. Bunun için
evet de” demiyor. Binmişler bir milliyetçilik trenine ha babam de
babam milliyetçiliğe devam ediyorlar. Kürtlerden oy almak için de
“Kürtler boykottan vazgeçecek” diye bir söylem kuruyorlar. Sanane
babam. Sen ne düşünüyorsun onu söyle. Neden Kürtlerden evet oyu
vermesi istediğini anlat. Buna dair bir şey söyleyemedikleri için
de bizim üzerimizden oy istiyorlar. BDP serbest bıraksa… Biz
milleti bağlamış mıyız. O diyor “evet”, ben çıkıyorum “boykot”.
İkisi de propaganda değil mi. İkisi de özgür irade değil
mi? Üstelik başbakan çıkmış taraf olmayan bertaraf olmuş
diyor. Bu halkı tehdit demek değil mi? Bizim üzerimizden oy
kazanmanın hesabını yapıyorlar. Madem öyle diyorsunuz neden BDP ile
görüşmediniz?”
ANKARA'DA NE DİYORSAK DİYARBAKIR'DA DA O... |
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 3 Eylül günü yapacağı
Diyarbakır mitingi ile ilgili konuştu.
Erdoğan, “Resmi dilimiz Türkçedir. Bunun dışında hiçbir vaatte bulunmadık. Ankara’da ne söylersem Diyarbakır’da da onu söylerim” dedi. |
BURDA SÖYLEYİP ANKARA’DA UNUTMASIN
Referandum noktasında boykot ısrarını sürdüren Kışanak’a Başbakan
Erdoğan’ın Diyarbakır’da yapacağı mitingdeki konuşmasıyla ilgili
beklentilerini de sorduk. Kışanak’ın Başbakan’a önerileri var:
“Öncelikle Başbakana yapacaklarını söylemesini öneriyorum.
Yapamayacağı şeyleri söylemesin. Burada söyleyip Ankara’da
unutmasın. Gerçekçi olsun samimi olsun. Biraz vicdan, biraz adalet
duygusu ile konuşsun. Herkes siyasetini yapacak ama Türkiye
siyaseti sabıkalı. Diyarbakır’a gelip Ankara’da söylediklerini
unutmayan bir Başbakan yok. Ben Başbakan’ın Ankara’ya gidince
unutmayacağı şeyler konuşmasını diliyorum.”
AK PARTİ KANADINDA NELER OLUYOR?
BDP'DEN DESTEK VERENLER VAR MI?
BOYKOT ÇAĞRISI TUTACAK MI?
AK Parti Diyarbakır Milletvekili Abdurahman Kurt'un sözleri diğer
sayfada
BOYKOT DİYARBAKIR'DA TUTMAYACAK
Diyarbakır’da en güçlü siyasi partilerden AK Parti kanadında miting
öncesi büyük bir heyecan var. Günlerdir Diyarbakır’da sokak sokak
çalışan AK Parti Milletvekili Abdurrahman Kurt “Evet”
oyları konusunda çok umutlu. BDP’nin boykot
kararının tutmadığını savunan Kurt BDP içinde aktif çalışmış ama
referandumda evet oyu kullanacağını söyleyen yüzlerce BDP’li
olduğunu söylüyor. Kurt’a “Sandığa gitme
noktasında bir engelleme olabilir mi? diye sorduk.
Böyle bir müdahalenin daha büyük bir kırılmayı beraberinde
getireceği için söz konusu olmayacağını savunan Kurt son günlerde
ortaya çıkan dinleme kayıtlarını gündeme getirdi. Kurt BDP
tabanında Ergenekon’la işbirliğinin sorgulanır hale geldiğini ileri
sürdü.
GENEL AF TARTIŞMASININ AMACI MANİPÜLASYON
Kurt’a son günlerdeki genel af tartışmasını da hatırlattı.
“Diyarbakır’da böyle bir kilitlenme veya beklenti
yok” diyen Kurt MHP ve CHP’ye tepki göstererek şunları
söyledi:
“Referandum sürecini manipule amaçlı siyasi argümanlar
bunlar. Referandum konusu değil. Referandum sürecini geçirirsiniz
ondan sonra oturur tartışırsınız bu ayrı bir şeydir. Demokratik
özerklik veya genel af gibi söylemler bu paketi nasıl gölgelerim
çabası. Herkes şunun farkında. MHP, CHP’nin söylemi ülkenin
batısında oy kaybettirmek için bir taktik söylem. Ama söylemleri
burada tutmaz. Dertleri kendileri için batı oylarını
etkilemek. Bölge halkı farkında bunun. Evet’i manipule
etmek için her şeyi deniyorlar. Tek Türkiyeli parti AK Parti’dir.
Milliyetçilikten anladıkları aslında ayrımcılık. Bu ayrımcılıkla bu
ülkenin birliğini nasıl sağlayacaklar bilemiyorum.”
ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ KÜRTLERE NE GETİRECEK?
BDP bu pakette “Kürtler için hiçbir şey yok” diye
propaganda yapıyor. Bu söyleme paketteki bütün unsurlar bu ülkenin
insanlarına hizmet edecek diye tepki gösteren Kurt, 12 Eylül,
fişleme gibi konulardan en çok Diyarbakır’ın mağduru olduğunu
belirterek sonuçlardan çok umutlu olduğunu söyledi.
EVET ŞAPKALARI KAPIŞ KAPIŞ
BDP’nin kalesi olduğu söylenen kimi mahallelerde “Evet”
şapkalarının kapış kapış gittiğini, insanların Kürtçe, “Binlerce
kez evet” diye kendilerine selamlar verdiğini anlatan Kurt
yapılan mevcut Anayasa değişikliğinin yetmeyeceğini, ancak
bu adımın demokratik ve sivil bir anayasanın kapısını
açacağını söyledi.
Kurt’a göre toplum ikiye ayrılıyor. Vesayet sisteminden
beslenenler; yani kandan kardeş kavgasından beslenenler ve bunun
mağdurları var.