Ak Parti için hazırlık yapılıyor!
Abone olSon günlerde yaşananlar, Ak Parti için düğmeye basıldığını mı gösteriyor? Askerlerin açıklamaları, güç odaklarının beklentileri akıllarda soru işaretlerine yol açıyor!
Amerika'daki önde gelen medya kuruluşlarının Ak Parti hakkında
yaptıkları yayınlardan askerlerin son zamanlardaki çıkışlarına
kadar birçok işaret Ak Parti için bir hazırlığın yapıldığını mı
gösteriyor. Zaman gazetesinden Mustafa Ünal başlıklı yazısında
Ankara'da konuşulanları yazıyor.
Son günlerde AK Parti’ye yönelen sağlı sollu eleştirileri Başbakan
Erdoğan ‘düğmeye basılmış olmasıyla’ izah ediyor. Bir süredir AK
Parti’nin hükümet politikaları hem içeriden hem dışarıdan yoğun
kritiğe tabi tutuluyor.
Avrupa Birliği politikalarındaki eski hızın yerini yavaşlamaya
bırakması ‘atalet’ diye nitelendiriliyor, Rusya ve Afrika’yı içine
alan çok boyutlu dış politika, ‘öncelikleri’ geri plana düşürdüğü
için eleştiriliyor.
Bu süreçte, eleştiriler ve Erkan Mumcu’nun ayrılmasıyla başlayan
milletvekili istifaları zihinlerde değişik soru işaretleri
bıraktı.
Uzun süredir sessiz kalan askerler de bugünlerde konuşmaya başladı.
Önce Kara Kuvvetleri Komutanı Yaşar Büyükanıt konuştu. ‘Irak’ta söz
hakkımız yok. Irak politikamız yok. Biz 1999’daki terörle mücadele
etme gücünün gerisindeyiz.’ dedi.
Oysa Türkiye’nin Irak politikasının oluşturulmasında askerler
belirleyici rol oynadı. Siyasi kadrolar kadar da etkindiler. 1 Mart
tezkeresi Irak politikasında dönüm noktasıydı. Oylamanın hemen
öncesinde adını açıklamayan, ancak herkesin kolaylıkla tahmin
ettiği bir kuvvet komutanının bir gazeteye yaptığı açıklama
milletvekillerinin tercihlerine önemli ölçüde etki etti.
Tezkerenin reddinden müzakerelerin içeriğine kadar askerler Irak
politikasının her yerinde var. Bu gerçek Milli Güvenlik Kurulu
açıklamalarına da yansıdı. Durum böyleyken Büyükanıt Paşa’nın ‘Irak
politikamız yok’ şeklinde açıklama yapması doğrusu çok ilginç.
Dün bir gazetenin manşetindeydi, Birinci Ordu Komutanı Hurşit Tolon
Paşa önceki gün, İstanbul’un işgali ilk günü İngilizlerin bir
karakolu basarak şehit ettiği 6 askerimizi anma töreni düzenledi.
47 yıl önce terk edilen törene Birinci Ordu’ya mensup üst düzey
subaylar da katıldı.
Tolon Paşa’nın çıkışı normal şartlarda olağan karşılanabilir; ancak
herkes farkında ki bu hareketin Avrupa Birliği’ne, hatta hükümetin
AB politikalarına bakan yönü var. İki paşanın birkaç gün arayla
gerçekleşen çıkışlarını dikkat çekici buluyorum.
Başbakan Erdoğan’ın dediği gibi gerçekten düğmeye basıldı mı? AK
Parti’nin canını sıkan son gelişmeler basılan düğmeyle değil, bazı
odakların AK Parti’nin iktidar gücünü kırmaya dönük çabası olarak
değerlendirmek mümkün.
Türkiye’de düğmeye basmak diye bir gerçek var. Artık bunun
neredeyse geleneği oluştu. Basılan bu düğme hedefi doğrultusunda
yıkıcı sonuçlar doğuruyor. Yakın tarihteki örnekleri canlılığını
hâlâ koruyor. Her ne kadar milletvekili istifaları yaşansa da
eleştiriler AK Parti açısından yıkıcı boyutta değil.
Son gelişmeleri ‘düğme öncesi’ olarak değerlendirmek bana daha
doğru görünüyor. Henüz hava dumanlanmadı, sadece bozuldu o kadar.
Kuşkusuz önümüzdeki günlerde peş peşe düğmelere basılmasıyla AK
Parti daha ağır ve yıkıcı kampanyalara hedef olacak, önceki
örneklerde yaşandığı gibi.
Biraz kulağı delik olanlar bazı odakların o günlere dönük çok
kıymetli malzemeler biriktirdiğini biliyor. Bir süredir burada
yazdığım yazılarla bunun işaretlerini vermeye çalışıyorum.
Bu ülkede özellikle AK Parti gibi karşı mahalleden gelerek iktidar
olanlar aleyhine kampanyaların açılmasını, düğmelere basılarak dört
koldan yıkıcı, iktidar alanını daraltıcı hamleler yapılmasını
sürpriz değil olağan karşılamak lazım.
Önemli olan meydanı boş bırakmamak ve karşı stratejiler
geliştirebilmek. Açıkçası sanki bünyesini seraya göre ayarlayan AK
Parti’nin karşı ataklar geliştirmekte epey zorlandığını
görüyorum.
AK Parti yönetiminin kendisini, teşkilatlardan milletvekillerine
kadar rüzgarlı, fırtınalı, karlı havalara alıştırması gerekir.
Basılan düğmeleri hasarsız savuşturmanın yolu buradan geçiyor.
Mustafa Ünal / Zaman