AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Yavuz'dan seçim güvenliğine ilişkin açıklama:
Abone ol"Milli iradeye etki etmeye kalkışma seçim kanunları ve mevzuat çerçevesinde net bir suçtur. Buna kalkışan her kim varsa, hangi partili ve partiden olursa olsun buna maruz kalan seçmenimizin direkt suç duyurusunda bulunmasını salık veriyorum" - "Sandık başında baro başkanı, baro yönetim kurulu üyesi, Oy ve Ötesi heyetinden başkan veya üye, STK başkanı, partilerin il başkanı bulunma hakkına sahip değildir"
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz, "Milli iradeye etki etmeye kalkışma seçim kanunları ve mevzuat çerçevesinde net bir suçtur. Buna kalkışan her kim varsa, hangi partili ve partiden olursa olsun, buna maruz kalan kardeşlerimizin, seçmenimizin direkt suç duyurusunda bulunmasını salık veriyorum." dedi.
Yavuz, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, seçim hukukunun sıkı şekil kurallarına tabi olduğunu belirtti.
Süreci bu kapsamda götürmeye çalıştıklarını ancak birilerinin bu kapsamın dışına çıkmak suretiyle suç işlemekte beis görmediğini ifade eden Yavuz, bazı belediyelerde belediye başkanından başlayarak yöneticilerin çalışanlara birtakım baskılar kurduğunu duyduklarını söyledi.
Çalışanların "Oyunu şuraya vereceksin, bir de fotoğraf çekeceksin, bana göstereceksin, yoksa kapının dışına koyarım." şeklinde tehdit edildiğini anlatan Yavuz, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu ne insanlığa sığar ne de hukukta bunun yeri var. Doğru değil bu. Milli iradeye etki etmeye kalkışma seçim kanunları ve mevzuat çerçevesinde net bir suçtur. Buna kalkışan her kim varsa, hangi partili ve partiden olursa olsun, buna maruz kalan kardeşlerimizin, seçmenimizin direkt suç duyurusunda bulunmasını salık veriyorum. Bu bir suçtur."
Yavuz, bir kısım çevrelerin 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun'un 55. maddesinin 2. fıkrasına aykırı şekilde yazılı ve sesli şekilde seçmenlere mesaj gönderdiklerini ve kişisel verileri ihlal etmek suretiyle bunu yaptıklarını gördüklerini ifade etti.
Partilerin üyelerine her türlü mesajı gönderebileceğine dikkati çeken Yavuz, "Seçim ve propaganda sürecinde başkalarına sesli veya yazılı bir şekilde mesaj göndermenin seçim hukukuna aykırı olduğunu, suç olduğunu ifade etmek istiyorum. Herkesin buna dikkat etmesinde fayda mülahaza ediyoruz. Yine birilerinin korsan bir takım broşürler dağıttığını, afişler astığını, görseller oluşturduğunu, duvar giydirmelerinde bulunduğunu üzülerek görüyoruz." dedi.
- "Hiç kimse milli iradeye müdahale etmeye kalkışmasın"
Sandıkta oy kullanımı esnasında bir takım yanlışlıklar yapıldığını, yarın yapılacak seçimde buna tevessül edenler için kesinlikle suç duyurusunda bulunacaklarını vurgulayan Yavuz, şöyle konuştu:
"İmza kaydırma, başkasının yerine oy kullanma, mükerrer oy verme teşebbüsünde bulunmak yasaya göre suç. Başkasının yerine oy vermeye kalkışma da suç. Verme de suç, kalkışma da suç. Dolayısıyla imza kaydırmalarına ve başkasının yerine oy verme teşebbüsünde bulunanlara özel dikkat etmek gerekiyor. Öyle ki 3 yıldan 5 yıla kadar bunun cezası var. Hatta bunu sandık başkanı yaparsa, birtakım memurlar yaparsa, kurul üyeleri yaparsa, özellikle sandık başkanlarının çok çok daha dikkatli ve titiz davranma durumunda olduğunu ifade etmek istiyorum. Artırıcı bir neden ve 5 yıldan 10 yıla kadar bunun da bir hapis cezasını gerektireceğini yine ortaya koymak istiyorum. Dolayısıyla hiç kimse suç işlemesin, yanlış bir şey yapmasın, milli iradeye müdahale etmeye kalkışmasın diye bunları tekrar bu son gün hatırlatmayı bir görev olarak görüyorum. Seçmeni engelleme, sandık başkanının itiraz ve şikayetleri kabul etmeme gibi bir şansı olamaz. Sandık başkanı ve kurul, verilen itirazları ve şikayetleri mutlaka kayda geçer. Olumlu veya olumsuz bakmak onun takdiridir. İtiraz almıyorum, kayda geçmiyorum deme gibi bir şansı yok."
Yavuz, son günlerde "sandıklar değişmiş, yeni seçmen ilave edilmiş, eski seçmen bilgi kağıdıyla oy kullanılamayacak ve seçmen bilgi kağıdı olmadan oy kullanılamayacak" gibi birtakım yaygaraların kopartıldığını anımsattı.
Seçmen listesinin değişmediğine dikkati çeken Yavuz, şunları söyledi:
"Her ne kadar 48 bin seçmen dahil olduysa da o daha önce dahil olmuştu. Seçmen bilgi kağıtları da kendilerine teslim edilmişti, hangi sandıkta oy kullanacakları da belliydi. Bu kişilere sadece ikinci tur olursa oy verme hakkının olduğu ifade edilmişti. Hiç kimsenin okulu, sandığı değişmiyor. Dolayısıyla hepimiz daha önce kullandığımız yerde ve aynı sandıkta oylarımızı kullanacağız. Daha önceki seçmen bilgi kağıdıyla da gidebiliriz. Yüksek Seçim Kurulu (YSK) karar verdi, yeni seçmen bilgi kağıtları da çıkartıldı. Onunla da gidebilirsiniz. Seçmen bilgi kağıdınız yoksa da kimliğiniz varsa oy kullanacağınız sandığı biliyorsanız oy kullanmanız mümkün. Her şartta kimliğiniz olacak ama."
- "Sadece engelliler akrabası ile oy kullanabilir"
Yavuz, 14 Mayıs'ta engellilerin oy kullanmasına ilişkin zorlukların çıkartıldığını gördüklerini dile getirdi.
Kişiye bakıldığında engelli olduğu ortadaysa ondan rapor istenmeyeceğini, 14 Mayıs'ta rapor istendiğini anımsatan Yavuz, şöyle konuştu:
"YSK, bu durumu da çok net bir şekilde karar altına aldı. 'Bakıldığında engelli olduğu anlaşılıyorsa zorluk çıkartma, sadece bir yakınıyla oy kullanabilir' şekilde karar var. Kabine asla sandık kurulu başkanı ve kurul üyeleri giremez. Yaşlı olanlarla, okuryazar olmayanlarla da kimse giremez. Sadece engelliler o da akrabası ile oy kullanabilir. Seçmene tek pusula ve tek zarfın verilmesi gerekiyor. 14 Mayıs'ta seçmen oy kullanmak üzere kabine girdiğinde yer yer tek pusula, yer yer çift pusula, yer yer aynı seçim türünden birçok pusula verildi. Bu sefer bütün bunlar çok fazla yaşanmaz. Bunu yapmaya kalkışanları da uyaralım, gereken işlem ve itirazları da yapalım. Dolayısıyla tek zarf, tek pusula ve mühürle kabine giriyoruz. Pusulanın da sadece ilgili yerine, yani Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın resminin ve isminin altındaki daireye mührümüzü vuralım ve bu şekilde zarfa koymak suretiyle de oyumuzu kullanalım."
- "Seçimde AK Parti, MHP, CHP ve İYİ Parti müşahit bulunduracaktır"
Ali İhsan Yavuz, zarfın üzerine herhangi bir mühür vurulmayacağını, herhangi bir şekilde işaret konulamayacağını dile getirdi.
Zarfın üstünde YSK logosu ve ilçe seçim kurulunun mührü ve sandık kurulunun mührü olduğunu anımsatan Yavuz, sandık kurulu mühür vurmayı unutsa da zarfın geçerli olduğunu belirtti.
Müşahitler konusunun çok tartışıldığını ifade eden Yavuz, şunları kaydetti:
"Bu çok tartışılıyor Türkiye'de. Her parti sandık başında gözlemci, müşahit olarak 1 kişiyi bulundurma hakkına sahiptir. Bu seçimlerde YSK'nın kararına bağlı olarak AK Parti, MHP, CHP ve İYİ Parti müşahit bulunduracaktır. Diğer partiler de müşahit bulundurabilir, problem yok ama sayı çok fazla olursa içlerinden kura çekmek durumu söz konusu olabilir. Dört parti kurayla dahi olsa oradan uzaklaştırılamaz hiçbir şekilde. Partinin dışında adayların da gözlemcisi ve temsilcisi olabilir, itiraza yetkili kişiler olabilir. Bunlar da kabul. Sandık başında, baro başkanı, baro yönetim kurulu üyesi, Oy ve Ötesi heyetinden başkan veya üye, STK başkanı, partilerin il başkanı bulunma hakkına sahip değildir."
Katılımın yüksek olduğu, geçersiz oyların düşük, tartışmanın, kavganın olmadığı güzel bir seçim günü olmasını dileyen Yavuz, millet iradesinin tam olarak sandığa yansıması temennisinde bulundu.