AK Parti Erdoğan'ın bu sorusuna sessiz kalıyor!
Abone olBaşbakan Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı seçimleri için AK Parti teşkilatından edindiği notları paylaşan Hüseyin Yayman, Erdoğan'ın köşk hesaplarını yazdı...
İNTERNEHABER.COM
AK Parti'nin nabzını yakından tutan isimlerden olan Hüseyin
Yayman, Vatan sindeki köşesinde çarpıcı kulisler paylaştı.
Yayman, Başbakan Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı
seçimleri için AK Parti teşkilatından edindiği
notları yazdı.
Erdoğan'ın AK Parti teşkilatının Köşk seçimleri için ne düşündüğünü öğrenmek amacıyla başlattığı "istişare"den çıkan sonuçları yazan Hüseyin Yayman, Başbakan'ın kafasında henüz net bir karar olmadığını yazdı. Yayman'ın teşkilattan Erdoğan'a gelen notları paylaşırken çarpıcı bazı notlar düştü:
ERDOĞAN GÜLÜMSEYEREK NOT
ALIYOR
Başbakan Erdoğan’ın köşke çıkması konusunda net bir kararın
ortaya çıktığı ifade ediliyor. Ancak ‘partinin başında
kalmalısınız’ diyen birkaç ismin de olduğunu belirtmek lazım.
Başbakan Erdoğan’ın bu cevaplar karşısında sustuğu ve tebessüm
ederek not aldığı ifade ediliyor.
ÇOĞUNLUK BU SORUYA SESSİZ
KALIYOR
‘Tayyip Erdoğan’dan sonra partinin başına kim gelmeli’,
sorusunda çoğunluğun sessiz kaldığı belirtilirken birkaç ismin
Abdullah Gül adını telaffuz ettiği belirtiliyor. Ancak Erdoğan’ın
bu konuda da renk vermediği, sadece dinleyip, yazmaya devam ettiği
söyleniyor.
İşte Yayman'ın yazısındaki ilgili bölüm:
ÜÇ DÖNEM KURALININ DEĞİŞMEMESİ NE
ANLAMA GELİYOR?
AK Parti’de bir gün aralıkla toplanan MYK ve MKYK’da ilginç kararlar alındı. Cuma günkü uzun toplantıda Başbakan Erdoğan herkese tek tek söz verdi. Toplantının ana gündemini dört soru oluşturdu. Öncelikle Cumhurbaşkanı kim olsun, ikincisi Erdoğan köşke çıkarsa Başbakan kim olsun, üçüncüsü üç dönem kuralı ve son olarak seçim sistemi ne olsun sorularına cevap arandı.
ERDOĞAN'IN NET BİR KARARI
YOK
Başbakan Erdoğan’ın köşke çıkması konusunda net bir kararın ortaya
çıktığı ifade ediliyor. Ancak ‘partinin başında kalmalısınız’ diyen
birkaç ismin de olduğunu belirtmek lazım. Başbakan Erdoğan’ın bu
cevaplar karşısında sustuğu ve tebessüm ederek not aldığı ifade
ediliyor.
‘Tayyip Erdoğan’dan sonra partinin başına kim gelmeli’, sorusunda
çoğunluğun sessiz kaldığı belirtilirken birkaç ismin Abdullah Gül
adını telaffuz ettiği belirtiliyor. Ancak Erdoğan’ın bu konuda da
renk vermediği, sadece dinleyip, yazmaya devam ettiği
söyleniyor.
Erdoğan: Halk kuralın değişmesini istemiyor
Üç dönem kuralıyla ilgili soruda ise salonun çoğunluğunun ‘kuralın
değişmemesini’, kurala takılan bazı isimlerin ise söz sırası
geldiğinde ‘siyasette tecrübenin önemli olduğunu, memlekete dair
söyleyecek sözlerinin bitmediğini’ dile getirdikleri ifade
ediliyor. Bu sözler üzerine Başbakan Erdoğan’ın ‘siz böyle
diyorsunuz ama halk ve partililer kuralın değişmesini istemiyor’
şeklinde bir karşılık verdiği söyleniyor.
Daha önceden bu tür toplantılara katılan önemli bir isim şunları
söyledi: ‘Tayyip Beyin bazı toplantıları, önceden aldığı kararları
onaylatmak için yaptığını biliyoruz ancak son toplantılarda samimi
biçimde heyetin fikrini alarak kendi kararını vermeye çalıştığını’
ifade etti.
Erdoğan’ın bu düzenlemelerle özneyi ve nesneyi değiştirerek
partisinde yeni bir siyaset mühendisliği ve yeni bir kimyagerlik
yapmak istediği anlaşılıyor.
Kural değişikliği mi kadro değişikliği mi?
Üç dönem kuralının değişmemesini, önceki MKYK kararlarıyla birlikte
ele almak gerekiyor. 15 Nisan’da yapılan MKYK’da boşalan üyeliklere
yeni isimler getirildi. Yedek listede bulunan üç milletvekili MKYK
üyesi oldu. Ayrıca Nurettin Nebati, Abdülhamit Gül ve Süleyman
Soylu genel başkan yardımcılıklarına getirildi. Cuma günü yapılan
MKYK ‘da ise üç dönem kuralının devamı kararlaştırıldı.
Peki bu değişiklikler ne anlama geliyor? Büyük resme bakıldığında
bu değişimin basit bir isim atamasından ve devam kararından öte
anlamı olduğu çok açık. Son iki toplantı partinin yeniden yapılanma
sürecine girdiğini ortaya koyuyor. Tayyip Erdoğan, 2009 ve 2012
büyük kongrelerinde tabanın beklediği ve istediği major değişimi
şimdi adım adım hayata sokuyor.
Üç dönem kuralı ve yeni atamalar Erdoğan’ın kafasındaki ‘soruların’
önemli ölçüde cevaplandığını gösteriyor. Bu bağlamda Erdoğan 2023’e
gidecek dönemin kadrosunu oluşturuyor.
Ak Parti’de yeniden yapılanma mı?
Üç dönem kuralı nedeniyle partide ilan edilmemiş ‘Ak
Saçlı-Yeni/Genç’ gerilimi yaşanıyordu. Ak saçlılar kapalı kapılar
ardında kuralın değişmesini, yenilerin ise değişmemesini istediği
biliniyordu. 17 Aralık süreciyle birlikte partide üç dönem
kuralının kalkması gerektiği yönünde bir eğilim oluştu. Kuralının,
partinin geleceğiyle ilgili risk yarattığı ve kaldırılması
gerektiği yüksek sesle konuşulmaya başlandı.
BAŞDANIŞMAN'IN YAZISINDAKİ
MESAJ
Hatta iki gün önce Yalçın Akdoğan Yenişafak’ta kuralın fiilen
işlevini yitirdiğini bundan sonra kalksa da kalkmasa da fazla bir
önemi olmadığını yazmıştı. Akdoğan ‘milletvekili ve belediye
başkanı kadrolarının çoğu değişti, yani üç dönem engeline
takılmadan doğal süreçlerle bir seleksiyon yaşandı. Üç dönem
kısıtlaması kalksa bile fiili yenilenmenin devam edeceğinden de
şüphe yok. Bu açıdan bakıldığında ‘üç dönem engeli kalksın mı,
kalsın mı’ tartışması da pratik olarak başlangıçtaki değerini
kaybetmiş durumda.’
Partinin kurmay kadrosunda kuralın değişeceği yönünde bir hava
oluşmuştu. Ancak MYK ve MKYK’da bu havanın tam tersi bir sonuç
çıktı. Burada neler yaşandığını zaman içinde anlayacağız ancak
anketlerde ilginç sonuçlar çıktığını belirtmeliyim. Üç dönem
kararının MYK ve MKYK kadar Gül-Erdoğan görüşmesinde de konuşulduğu
anlaşılıyor.
10 maddede kararın politik okuması
1. Kuralın değişmemesi dolaylı olarak makro düzeyde bir kadro
değişimi anlamına geliyor.
2. Erdoğan, partisini ‘gençleştirerek ve yenileyerek’ yeni
açılımlar yapacağını işaretini veriyor.
3. İnşaa sürecinin eski kadrolarla değil, yeni ve yorulmamış
kadrolarla yürütüleceği anlaşılıyor.
4. Kuralın değişmemesi politik restorasyon yanında, yeni dinamizm
ve tazelenme sağlayacaktır
5. Kadrolarını yenileyen parti yeni sürecin ruhuna uygun
yapılanmaya gideceği anlaşılıyor.
6. Bu karar partinin merkezdeki konumunu güçlendirecek ve
yeniliklere imkan sağlayacaktır.
7. Kadrolardan sonra siyasi ajandaya ve söylemin de yeniden
yapılandırılacağı görülüyor.
8. AK Parti’nin içe kapanacağı ve Milli Görüş’e teslim olacağı
tezleri anlamını yitiriyor.
9. AK Partinin hakim parti konumuna getiren ve ikinci on yılın
kapısını aralayan etki yapacaktır
10. Son tahlilde tüm bu değişikliklerin temelinde Erdoğan’ın
partiyi sağlama alma stratejisi var.