AK Parti'de eğri oturup doğru konuşmak zamanı...
Görünen köy kılavuz istemiyor..
Çünkü AK Parti ile Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın milletteki
karşılığı, derin bir kırılma noktasına doğru gidiyor...
Milletin Cumhurbaşkanı Erdoğan'a duyduğu güven bir gram
şaşmazken, Erdoğan'ın partisine karşı aynı güveni duymama eğilimi
içine girmesi çok ilginç ve herkesin şapkasını önüne koyması
gerektiğini anlatıyor...
Son seçimler bunu bir kez daha gösterdi...
Zaten Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da parti içi konuşmalarında bu
sorunu dile getirdiği ve sitem ettiğini biliyoruz..
Peki neden?
AK Parti’de bazı yöneticiler var ki..
Hala Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın milletteki karşılığına güvenerek
yine yerel seçimler öncesi 'Kimi aday gösterirsek kazanırız’ gibi
bir anlayış içerisinde!
Ders alınmıyor...
Çünkü kişisel olarak istediklerini yapmak için bu yolu bu
zihniyetle kendilerine açıyorlar...
Nasılsa kazanırız..
Bırakın bu işleri artık!
Hep diyoruz ya...
CHP Genel Başkanları, yöneticileri oy kazanmak için 'CHP
Atatürk'ün partisi' diyerek her daim Mustafa Kemal Atatürk ismini
kullanıp siyasi rant peşinde koşuyor...
Ama Mustafa Kemal'in yaptıklarını yapmaya, fikirlerini
uygulamaya gelince ortada yoklar!
Ne yazık ki...
Bugün AK Parti'de Tayyip Erdoğan ismi üzerinden böyle bir
alışkanlık yaşanmaya başladı..
Öyle ki...
'AK Parti Tayyip Erdoğan'ın partisi. Bu millet oyu Erdoğan'a
veriyor. Kimi aday gösterirsek seçimleri o kazanır’ şeklinde kendi
istediklerini aday göstermeye ve öne çıkarmaya çalışan siyasi
rantçılar olduğunu söylersek haksızlık etmiş olur muyuz?
Onlara diyorum ki..
14-28 Mayıs seçimlerinde kazanan her zaman olduğu gibi
milletin teveccühü ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan
oldu...
Peki siz kazandınız mı?
Millet size nasıl bir mesaj verdi!..
Bakın bakalım illerinizdeki, ilçelerinizdeki seçim
sonuçlarına!..
Bu parti nasıl başlangıç noktasındaki oy oranlarına
düştü...
Mesela İstanbul'da böylesine başarısız bir Büyükşehir Belediyesi
varken ve İstanbul için yapmadığı fedakarlık kalmayan Tayyip
Erdoğan gerçeğine karşı AK Parti nasıl CHP’nin gerisinde kaldı?
Bakın bakalım aynaya!..
Ne görüyorsunuz..
Nereden nereye geldiniz!..
'Millet Erdoğan'a büyük bir destek verirken partisi
olarak sizlere neden aynı desteği vermiyor...' sorusuna
kim cevap verecek?
AK Parti Erdoğan'ın partisi değil mi?
Amma velakin...
Tayyip Erdoğan'ın partisinde olmak başka, Tayyip
Erdoğan'ın milletteki karşılığına layık olmak, o duruşu göstermek,
millet ile muhabbettini yaşatmak ve yolunda yürümek
başka!..
İşte AK Parti her geçen seçimde bu sorunu yaşıyor...
Son seçimlerde de yaşadığı gibi..
Evet belirlenen ve belirlenecek olan kadrolar Tayyip Erdoğan'a
rağmen olmaz.. Erdoğan'ın 'Bunlar olsun' dediği isimler olduğu gibi
yöneticilerinin de Erdoğan'ın onayına sunduğu isimler de
olur...
Mesele işte burada!
Kriterleri ne?
O nedenle Başkan Tayyip Erdoğan'ı adaylıklar için ikna yolunu
sözde anketlerle seçenlerin akıbetini son yerel seçimlerde de
görmüştük.
Diyeceksiniz ki…
'Nereye yetişsin Reis…’
Ne yazık ki..
'Kimi aday gösterirsek kazanır. Zaten oyları Reis
alıyor' diye halkta karşılığı olanları değil de kendi
adamlarınıza yol açarsanız, AK Parti tabanından koparsınız!
Ve
AK Parti bir dava partisidir...
Bu partiye gönül verenler arasında nöbet değişimleri
olacaktır. Ama bunlar kamuoyuna karşı adeta hesaplaşma gibi
algılanırsa, yine bu taban ile ortak bağınız kopar...
Dava adamının eskisi yenisi yoktur...
Dava adamının makamı ve makamsızlığı yoktur...
Çünkü hiçbir koltuk kimseye baki değildir...
Diyeceğim şu ki...
A'dan Z'ye...
AK Parti'de vazgeçilmez tek bir isim vardır...
O isim de Recep Tayyip Erdoğan'dır...
Dünya siyaset tarihinde çeyrek asırdır tek başına iktidarda
kalan bir başka parti yoktur...
Nedeni Recep Tayyip Erdoğan'dır..
O nedenle yazımıza muhatap olacak soru şudur...
20 yılı aşkın süredir gece gündüz demeden büyük bir
mücadele veren, her türlü darbe girişimine maruz kalmasına rağmen
dimdik ayakta kalarak Türkiye'nin makus talihini yenen, bugün
dünyanın gözünün üzerinde olduğu lidere partisinin bütün kademeleri
layık oluyor mu?
AK Parti Recep Tayyip Erdoğan'ın partisidir...
Hancı odur...
Yolcular ne ekerse onu biçerler!