AK Parti demokrat olabilir mi?

Güneydoğu Anadolu Bölgesi Belediyeler Birliği’ne (GABB) bağlı belediye başkanları, meclis üyeleri, belediye uzmanları ile belediyecilik hizmetine aday olanların eğitim göreceği Yerel Yönetimler Akademisi açıldı. İlk derste zabıtaya mevzuat, kadın meclis üyelerine toplumsal cinsiyet eşitliği, belediye başkanlarına da liderlik eğitimi verildi.

GABB’ın uzun süredir üzerinde çalıştığı Yerel Yönetimler Akademisi, BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Yerel Yönetimlerden Sorumlu Demir Çelik, il, ilçe ve belde belediye başkanları, belediye başkan yardımcıları ile meclis üyelerinin katılımıyla açıldı.

GABB Eğitim Uzmanı Yurdusev Özsökmenler, GABB’ın üye sayısının arttığını, bünyesinde Genel Sekreterlik kurulduğunu belirterek, GABB’da “teknik”, “danışmanlık” ve “eğitim” şeklinde üç alanda çalışma yapıldığını söyledi.

Açış konuşması yapan GABB Başkanı Osman Baydemir, bölge belediyecilik tarihine yön verecek Yerel Yönetimler Akademisi’nin, kentlerin; yaşayan insanların rengi olduğu kadar kurulu düzenin, sistemin aynası olduğunu belirtti.

Baydemir, “Sistem, nasıl işliyorsa, yerel yönetimler de o şekilde işletilmeye çalışılır. Alternatif bir yönetim modeliniz, söyleyecek sözünüz yoksa değişimin gücü olamazsınız, kentlerinizi değiştirip dönüştüremezsiniz” dedi.

Belediyecilik tarihinde ilk

Doğrudan demokrasinin beşiği olan yerel yönetimlerin, bugün neden değişimin gücü olamadığını, neden kentlerin dönüştürülemediğini, tarihi kentler dışında tüm kentlerin birbirine neden benzediğini soran Baydemir, “Aslında bu durum nasıl yaşamak istediğimiz ve neyi tercih ettiğimizle ilgilidir. Nasıl yaşamak istiyorsak, neyi tercih ediyorsak, kentlerimizin de ona dönüştüğü gerçeğini unutmamalıyız” dedi.

Baydemir, konuşmasına şöyle devam etti: “Bakın, yerel yönetimler sürekli ’kentlerin yeniden inşa edilmesinden’bahseder. Oysa kentler yeniden inşa edilmez. Kentler; sosyal-ekonomik politikalara göre, değişir ve dönüşür. Sizin politikanızın, yaşama biçiminizin, düşünüş sisteminizin, ideolojinizin, kültürünüzün aynısıdır kentler. Siz gerçekten, insandan ve doğadan yana politikalarla bir sistem kurarsanız, o zaman kentlerde yaşanılabilir hale dönüşür.”

“Akademi; bölge belediyecilik tarihinde bir ilktir” diyen Baydemir hukuku dayanağını 5355 Sayılı Mahalli İdare Birlikleri Kanunu ve Birlik Tüzüğü’nden aldığını ifade etti. Baydemir başta tutuklu bulunan Şırnak eski Belediye Başkanı Ahmet Ertak olmak üzere Akademi’nin açılış çalışmasına emeği geçenlere teşekkür etti.

Baydemir Yerel Yönetimler Akademisi’ndeki üç derslikten birine geçmişte hizmet etmiş olan belediye başkanları Edip Solmaz, Nazmi Balkaş ve Nadir Temel dersliği ismi verdiklerini söyledi.

BDP Genel Başkanı Demirtaş

Gazetecilerin sorularını yanıtlayan BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ise, uzun yıllardan bu yana ilk defa Türkiye’de ciddi bir olay olmadan Nevruz Bayramı’nın yaşandığını söyledi.

Demirtaş, yasaklama ve engelleme olmazsa halkın kendi bayramını bu şekilde coşku içerisinde kutlayabileceğinin görüldüğünü bildirerek, “Milyonlarca insanın bir anda sokağa çıkıp, meydanları doldurup, mesajı ortaya koymasından sonra artık söz hükümettedir, top hükümettedir. Hükümetin elbette ki Anayasa’da demokratikleşmeye ilişkin bir takım çalışmaları olabilir, bunlar tartışılabilir. Biz de parti olarak bu konudaki görüşlerimizi önümüzdeki günlerde netleştireceğiz. Ama Kürt sorunu ile ilgili somut adım adımlar atması gerekiyor” dedi.

Seçim barajı

Demirtaş, Anayasa değişikliği paketinden önce Terörle Mücadele Yasası’ndaki anti demokratik hükümlerinin derhal kaldırılması gerektiğini savunarak, şöyle konuştu:

“Siyasi partilerin özgürce örgütlenebilmesi, rahat bir seçim çalışması yapabilmesi için örgütlenme özgürlüğü önündeki engellerin kaldırılması gerekiyor. Seçim barajının mutlaka ama mutlaka düşürülmesi gerekiyor. Seçim barajı yüzde 10 olarak kalır ve biz 2011 seçimlerine yüzde 10 barajı ile girersek şu gün itibarıyla söylüyorum ki AK Parti ağzıyla kuş tutsa, bize demokrat olduğunu ispatlayamaz. Seçim barajı şu gün itibarıyla AK Parti’nin demokratik siyasete yaklaşımının turnusol kağıdıdır. Sayın Başbakan bu ülkenin Başbakanı, bütün vatandaşların Başbakanıdır. Vatandaşların sesini duymak zorundadır. Uzatılan barış elini havada bırakmamak onun Anayasal görevidir de aynı zamanda. Başbakan’ı barış hakkını korumaya, savunmaya ve yerine getirmeye çağırıyorum. Başbakan’ın bu noktada duyarlı davranması halinde, Türkiye’de bir iki ay içerisinde kimsenin hayal edemeyeceği şekilde demokratik gelişmelerin olabileceğini ve gerçekten de Türkiye’de artık umutların zirveye ulaştığı bir dönemi yaşayabileceğimizi ifade ediyorum.”