AK Parti-cemaat savaşının yeni adresi!

Abone ol

Cumhurbaşkanlığı seçimi sonrası hükümetin ana gündem maddesi Ekim ayındaki HSYK seçimleri. Seçimler ise şimdiden cemaatle savaşın yeni adresi oldu.

Yargının tayin, terfi, atama, soruşturma ve inceleme kararlarını alan Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu-HSYK'nın önümüzdeki dört yılda görev yapacak üyeleri Ekim'de seçilecek.

HSYK'nın yapısı 2010'daki anayasa referandumunda değiştirildi. HSYK'nın üye dağılımı Ekim'deki seçimle yeniden şekillenecek. 2010 yılında seçilen üyelerin görev süresi 25 Ekim'de sona erecek.

HSYK üyeliği için 10 asil 6 yedek üyenin seçimi gerçekleşecek. Seçilecek yeni üyeler 2018'e kadar görev yapacak. HSYK'daki değişimin hükümet ile Gülen Cemaati kavgasına yeni bir boyut kazandırması bekleniyor. Çünkü hükümet mevcut HSYK üye dağılımdan rahatsız. Haklarında şikayet olan veya soruşturma istenen hakim ve savcıların HSYK'nın mevcut üye dağılımı nedeniyle korunduğunu düşünüyor. Başta Adalet Bakanı olmak üzere bu rahatsızlık sıklıkla dile getiriliyor.

SEÇİMİN SONUCU BU BİRLİĞE BAĞLI

Al Jazeera Türk'ün haberine göre, HSYK üyelerinin görev süresinin bitmesine 60 gün kala Yüksek Seçim Kurulu, seçim takvimini açıklamak zorunda. Seçime kısa süre kala hakim ve savcıların üyesi olduğu birlik ve platformlar yoğun kulis yapıyor. Seçimlerde hakim ve savcıların oyunu etkileyebilecek en etkili oluşumlar Yargıçlar ve Savcılar Birliği (YARSAV) ile hükümete yakınlığıyla bilinen Yargıda Birlik Platformu.

HSYK Genel Kurulu, 22 asil 12 yedek üyeden oluşuyor ve son değişiklikle 15 kişiyle toplanıp 12 kişiyle karar alabiliyor. 22 kişilik HSYK’da Adalet Bakanı ve Adalet Bakanlığı Müsteşarı HSYK’nın doğal üyesi. Seçimde adli yargıdan 7 asil 4 yedek, idari yargıdan da 3 asil 2 yedek üye için 12 bin hakim ve savcı, bu kritik 10 asil üye için oy kullanacak.

Çarşaf liste sisteminin uygulanacağı seçimlerde her hakim ve savcı adli yargı için 11, idari yargı için 5 isime oy kullanacak. En çok oyu alan HSYK'nın yeni üyesi olacaklar.

CEMAAT DESTEK VERİRSE ZOR

Adli kaynaklarının verdiği bilgilere göre, hükümetin HSYK’da herhangi bir 'blokaj'la karşılaşmaması için adli yargı seçiminde 7 üyeden en az 3’ünü HSYK üyesi olarak seçtirmesi gerekiyor. Ancak Cemaat'e yakın isimlerin YARSAV’a destek vermesi halinde hükümetin kendine yakın isimleri HSYK’ya üye seçtirmesi zorlaşıyor. Bu nedenle Cemaat'e yakın isimlerin oyları seçimlerde belirleyici olacak.

HSYK’ya Cumhurbaşkanı’nın atayacağı 4 üye ile Adalet Akademisi'nden atanacak bir üyenin hükümete yakın isimler olmasına kesin gözüyle bakılıyor. Danıştay'dan 2 ve Yargıtay’dan 3 adayın gireceği HSYK'da hükümete yakın birer üyenin seçilmesi bekleniyor. Bu durumda Adalet Bakanı ve Adalet Bakanlığı Müsteşarı ile birlikte HSYK Genel Kurulu'ndaki hükümete yakın üye sayısı 12 kişiye tamamlanabiliyor.

17 ARALIK DÖNÜM NOKTASI OLDU

HSYK' daki üye yapısınındaki durumun aleyhine olduğunu hükümet 17 Aralık operasyonunun ardından farketti. Ve bu yapıyı değiştirmek için birbiri ardına adımlar atmaya başladı. Bakan çocuklarının da aralarında olduğu isimlere yönelik operasyonlardan mülki idare amirlerinin ve bakanların haberininin olmamasıydı hükümeti harekete geçiren.

21 Aralık 2013 'te Adli Kolluk Yönetmeliği değiştirilerek, polislerin amirlere bilgi verme zorunluluğu getirildi. 26 Aralık'ta HSYK'nın 22 üyesinden 13'ünün imzasıyla bu yönetmeliğin Anayasa'ya aykırı olduğuna dair bir açıklama yapıldı. Hükümet üyeleri bunu 'korsan bildiri' olarak değerlendirdi ve 30 Aralık 2013 'te HSYK üyelerinden Adalet Bakanı Müsteşarı Birol Erdem görevden alındı.

Hükümet yeni yıla ise kanun değişikliği niyetiyle girdi. 7 Ocak 2014 tarihinde HSYK'nın referandumla kabul edilen yapısının değiştirilmesi için yeni bir yasa teklifi hazırladı. Ancak gelen tepkilerin ardından Meclis'teki görüşmeler 24 Ocak 2014 'te bitti. Yasa teklifi askıya alındı.

HSYK Genel Kurulu'nun 15 Ocak 2014'teki ilk toplantısında Adalet Bakanı Bekir Bozdağ hakim ve savcıların atamalarıyla ilgili kararların alındığı Birinci Daire'nin üye yapısını değiştirdi. Bazı üyeler 3. Daire'ye kaydırıldı.

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ kritik atamaları gerçekleştirmek üzere HSYK Genel Kurulu'nu 10 Şubat 2014'te olağanüstü toplantıya çağırdı. Hükümet ile HSYK arasında yeni bir kriz patlak verdi. Toplantıda karar almak için 22 üyeden 15’nin hazır bulunması gerekiyordu. Ancak 8 üye toplantıya katılmadığı için hiçbir karar alınmadan toplantı bitirildi.

Bu gelişme üzerine acil olarak toplanan AK Parti’nin hukukçu kurmayları durum değerlendirmesi yaptı. TBMM Genel Kurulu’nda askıya alınan HSYK teklifi 15 Şubat 2014'te yeniden gündeme getirildi.

Muhalefet partilerinin yoğun itirazları, hatta yumruklu kavgalar arasında teklif Genel Kurul'dan geçti. Yasa HSYK kadrolarının sil baştan yenilenmesini getirdi ve Adalet Bakanı'nın HSYK'daki yetkileri arttırıldı. Yasa Çankaya Köşkü'nün onayının ardından CHP tarafından Anayasa Mahkemesi'ne taşındı. Yüksek Mahkeme 11 Nisan'da yasanın bazı maddelerini iptal etti. Ancak yasa yürürlüğe girdiğinde yapılan kadro değişiklikleri aynen korundu.

HSYK'da 3. Daire'nin önemi

Hükümetten gelen açıklamalar yargıda da 'paralel yapı'nın varlığına işaret ediyor. Ancak hakim ve savcılarla ilgili soruşturmaları sadece HSYK 3. Daire ve 2. Daire yapabiliyor. Bu dairelerin inceleme ve soruşturma konularını gündemine almaması halinde hiçbir hakim ve savcı incelenemiyor, soruşturulamıyor. Daireler incelemeye gerek görmese bile sadece Adalet Bakanı'nın oluruyla savcılarla ilgili işlem yapılabiliyor. Ancak bunun olması için toplantılardan olumlu ya da olumsuz bir karar çıkması gerekiyor.

HSYK kaynaklarının Al Jazeera’ye verdiği bilgiye göre, hakim ve savcılar hakkındaki incelemeleri sonuçlandıracak birim HSYK 3. Daire olduğu için Bakan Bozdağ'ın tabiriyle 'blokaj' uygulamayacak isimlerin çoğunluğu oluşturması gerekiyor. İşte Ekim ayında yapılacak seçimde hükümet istediği üyeleri seçtirebilirse bu 'blokaj'ı kaldırmış olacak.

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ 4 Ağustos 2014 tarihinde katıldığı A Haber televizyonundaki programda "HSYK 3. Dairesi hakim ve savcılarla ilgili incelemeler konusunda büyük bir blokaj uyguluyor" açıklamasını yapmıştı.

Seçimde hükümet istediği üyeleri seçtirebilirse, 17 Aralık'taki operasyonun koordinasyonunu gerçekleştiren ve daha sonra Bolu'ya tayin edilen ve hükümet hakkında tweet atan Ergenekon soruşturmasının eski savcısı Zekeriya Öz başta olmak üzere hükümetin tepkisini çeken ve Cemaat'e yakın olduğu iddia edilen hakim ve savcılar hakkındaki şikayet ve başvurular ele alınabilecek.

HSYK İÇİNDEKİ YÜKSEK YARGI HAKİMLERİ

HSYK’nın diğer üyelerinin seçimi ve atanmasına gelince... Yargıtay 3 asil 3 yedek üye seçecek. Danıştay da 2 asil 2 yedek üye belirleyecek. Türkiye Adalet Akademisi ise bir asil ve bir yedek üyenin adını verecek. Ayrıca Cumhurbaşkanı da kurula avukat ve akademisyen hukukçular arasından 4 üye atayacak.

YARGITAY SEÇİMLERİNDE HÜKÜMET YARIŞI KAYBETMİŞTİ

Yasayla yapısı değiştirilen Yargıtay'da, Birinci Başkanlar Kurulu üyeliği için 3 Temmuz'dan 14 Temmuz’a kadar seçim yapıldı. 14 Temmuz da tamamlanan seçimlerde hükümetin desteklediği Yargıda Birlik Platformu listesi kaybetmişti. Hükümet listesindeki hiçbir aday 194 oy alamadığı için çoğunluk oluşturulamadı. Cemaat'e yakın üyelerin oy dağılımında diğer adaylara destek vererek dengeleri değiştirmesiyle Yargıda Birlik Platformu listesi seçimi kazanamadı.

Günün Önemli Haberleri