Ak Parti Baykala fena yüklendi
Abone olAK Parti Grup Başkanvekili Faruk Çelik, CHP Lideri Deniz Baykal'a verdi verişitirdi. Peki neler mi dedi..?
AK Parti Grup Başkanvekili Faruk Çelik, CHP Lideri Deniz
Baykal'ın, ''ortaya attığı ve gazete kupürlerine dayalı iddialarını
ispat edememesi halinde, namert ve büyük müfteri olduğunu''
söyledi.
Parlamentoda basın toplantısı düzenleyen Çelik, CHP Genel Başkanı
Baykal'ın, dün partisinin grup toplantısındaki iddialarına yanıt
verdi. ''Sayın Baykal, çamur siyaset anlayışının gereği olarak daha
önce yaptığı gibi, Başbakanımıza yönelik mesnetsiz ve çirkin
iftiralarda bulunmuştur'' diyen Çelik, bu iftiraların dayanağının
2003 yılında yayınlanan bir gazete köşe yazısı olduğunu öne
sürdü.
Baykal'ın politika ve söylemlerini, kendisinin ve yakın çevresinin
ürettiği dedikodu ve gazete kupürlerinin belirlediğini savunan
Çelik, ''Zaten hiçbir konuda fikir, proje ve çözüm üretemeyen,
sadece gerginlikten nemalanan bir siyasi liderden, Sayın Baykal'dan
da ancak bunlar beklenir'' dedi.
Çelik, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı da yapmış olan
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın neler yaptığını, bütün Türkiye'nin
bildiğini belirtti. Bunun yanında, ''20. yüzyılın sonunda vatandaşı
İstanbul'da su kuyruklarına mahkum eden, İstanbul'u çöp dağlarıyla
donatan ve 14 yıl geçmesine karşılık hala konuşulan İSKİ skandalını
Türk siyasetine armağan edenin, Baykal'ın zihniyeti ve Baykal
zihniyeti olduğunu'' kaydeden Çelik, bunu da tüm Türkiye'nin açık
şekilde gördüğünü ve bildiğini ileri sürdü.
''VARSA BİLDİĞİN, ÇIK AÇIKLA VE İSPAT ET''
''İstanbul ve Türkiye'de yolsuzluklardan dolayı Sayın Baykal ve
zihniyeti yere düşmüştür, çamur batağına batmıştır'' diyen Çelik,
şöyle devam etti:
''Yiğit düştüğü yerden kalkar'' atasözünü hatırlatarak, ''Ama yiğit
kalkar, yiğit olan kalkar. Tıpkı Başbakanımızın Siirt'te düşürülüp,
Siirt'te ayağa
kalktığı gibi... Sayın Baykal, bu iftiralarla düştüğü yerden
kalkmaya çaba göstermektedir. Bir çaba içerisindedir. Bunun yöntemi
olarak iftiraları seçmiştir. Ama şunu bilmelidir ki yiğitlik kim,
Sayın Baykal kim?''
Çelik, Baykal'ın 2007 seçim stratejisini iftiralar üzerine bina
ettiğini gördüklerini ileri sürerek, ''Ancak herkes bilsin ki bu
bina ettiği siyaset anlayışının altında ezilmeye mahkumdur Sayın
Baykal'' dedi.
Baykal'ın ''çirkin iftiraları'' karşısında İstanbul Büyükşehir
Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın defalarca açık oturuma, yüzleşmeye
ve ispata davet ettiğini, Başbakan Erdoğan'ın da kendisini ispata
çağırdığını hatırlatan Çelik, şöyle konuştu:
''Biz de AK Parti Grubu olarak Sayın Baykal'a açıkça ifade
ediyoruz; Varsa bildiğin, bilgin, belgen, çık açıkla ve ispat et.
İddia sahibi iddiasını ispata mükelleftir. Ama bundan Sayın Baykal,
yeni gazete kupürlerini anlıyorsa, o kendi bileceği bir şeydir.
Eğer Sayın Baykal, bu ortaya attığı gazete kupürlerine dayalı
iddialarını ispat edemezse, -buradan açıkça ifade ediyoruz-
namertsiniz ve büyük müfterisiniz.''
''HUKUKSUZ ATAMA VARSA...''
Çelik, Baykal'ın dünkü iddialarının hatırlatılması üzerine,
Türkiye'nin hukuk devleti olduğunu, bir kişinin nasıl kamu
görevlisi olacağının açık şekilde hukuk sisteminde bulunduğunu
kaydetti.
''Hukuksuz bir atama varsa bunun mücadele yolu, ispat yolu, grup
toplantıları ve iftiralar değildir'' diyen Çelik, bunun karşısında
Baykal'ın çıkıp, açık şekilde hukuki delillerinin ortaya koyup,
elindeki bilgi ve dokümanla mücadeleyi tercih etmesi; bir
siyasetçinin grup toplantılarında ''çamur atarak'' bunu yapmaması
gerektiğini belirtti.
Çelik, hakkında iddialar bulunan kişiyle ilgili mahkeme kararı
olduğunun söylenmesi üzerine, şunları kaydetti:
''İlgili kişinin memuriyete mani bir durumu olsa...Geçmiş yıllarda
bir kamu bankasında şube müdürlükleri, genel müdür yardımcılıkları
görevinde bulunmuş. Şimdi Başbakanlıkta memur olarak görevini
sürdürmektedir. Eğer mani bir durum olursa memuriyeti söz konusu
olamaz. Bu kadar açık. Ama siz bu açıklıkta olayı görmeyip, eğer
sırf seçim yılı dolayısıyla Sayın Başbakana, AK Parti'nin imajını
bozmaya, çamur atmaya dönük bir siyaset güdüyorsanız, bu ve benzeri
yüzeysel haberlerle kamuoyunu meşgul etmeye, kafasını bulandırmaya
çalışırsınız ki bir siyasetçinin de buna hakkı yoktur. Eğer bunu
yapmaya devam ederlerse hukuki temellere dayalı cevaplarını almaya
devam edecekler.''