AK Parti aday adayı Metin Karakaya'nın şaşırtan özelliği
Abone ol2015 genel seçimi AK Parti İstanbul 2. bölge milletvekili aday adayı Metin Karakaya, Çince bilmesi dikkat çekti.
2015 genel seçimine kısa süre kala heyecan dorukta.
Birbirinden ilginç aday adayları ortaya çıktı ama AK Parti İstanbul
2. bölge milletvekili aday adayı Metin Karakaya'nin hepsinden
farklı bikr özelliği var. Karakaya, Türkiye'de Çince bilen çok az
insandan biri.
İstanbul 2. Bölge Milletvekili Aday Adayı Metin Karakaya, 1963
Ankara doğumlu. Ankara Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler
Enstitüsü'nde "Özürlü Çocukların Rehabilitasyonu" konusunda master
teziyle Yüksek Lisans Eğitimimi tamamlayan Karakaya, AK Parti
Beşiktaş İlçe üyesi ve Beşiktaş'ta ikamet ediyor. İşadamı olan
Karakaya, 25 senedir madencilik sektöründe çinko, kurşun, bakır ve
krom üretimiyle iştigal ediyor.
Evli ve üç çocuk babasıyım olan Karakaya, iyi derecede İngilizce
bilmesinin yanı sıra Çince de biliyor.
Metin Karakaya'nın üyesi olduğu dernek ve vakıfların bazıları şunlar;
1-MÜSİAD Ankara Şubesi.
2-ASKON Anadolu Aslanları İşadamları Derneği Istanbul Şubesi.
3-Ordulular Birliği Hizmet Vakfı.
4-Mesudiyeliler Birliği Hizmet Vakfı.
5-TABA Türk Amerikan İşadamları Derneği.
5-DEİK Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu.
6-Kavaklıdere Tenis Kulübü.
7-Binicilik İhtisas Kulübü.
8-Galatasaray Spor Kulübü.
9-Ordu İli ve Mesudiye İlçesi mahalli STKlarının üyesiyim.
10-Güreş Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi 2000-2005
11-Yeşilay
Metin Karakaya'nın 'madencilik sektörünün sorunlu üzerine
hazırladığı bir raporu da var. İşte Karakaya'nın
raporu...
18.02.2015 tarihli Resmi Gazete'de 3213 sayılı Maden Kanunun
bazı maddelerinde değişiklik yapılması ile ilgili hüküm
yayınlanarak uygulamaya sokulmuştur. Madencilik sektörünün mevcut
sorunları yeni Maden kanunu değişiklikleri ile daha da artarak
büyümüştür.
Ülkemiz yer altı kaynakları açısından çok zengin bir ülke olup bazı
madenlerimiz (altın, gümüş, bor, kömür, trona, krom, bakır, kurşun,
çinko, manyezit, feldspat, pomza, toryum vd.) dünya rezerv
sıralamasında üst sıralarda yer almaktadır. Rezervlerimizdeki bu
büyük zenginliğe rağmen, bu madenlerin üretilip değerlendirilmesi
konusunda ise dünya sıralamasında alt sıralarda yer almaktayız. Son
20 yılda ülkemizde kısıtlı maden aramaları ile bir çok maden
rezervi bulunmasına rağmen, sürekli artan GSMH içindeki madencilik
payı düşük seviyelerde kalmış ve azalmıştır. Mevcut maden
potansiyelimiz üretime geçirilememektedir. Madencilik sektörünün
yaşamış olduğu bu sorunları aşağıda kısaca özetler isek;
1 - Kanun ve mevzuatlarla ilgili sorunları :
Bir maden ruhsatının arama aşamasından üretim yapılmasına kadar
olan kısımda 10 ayrı bakanlık ve 22 ayrı devlet kuruluşunun görüş,
olur ve onayları alınmaktadır. ÇED, GSM, orman, sondaj, arazi,
tesis gibi izin dosyaları ve işletme proje onayları Başbakan'lığa
kadar gitmektedir. İzin süreci uzun bir süreç olduğu gibi çoğu izin
onaylarının alınmasında büyük sorunlar yaşanmaktadır yada hiç
alınamamaktadır. İşleyen bir maden işletmesi pasa alanı, atık
barajı veya orman dosyası iznini alamadığından dolayı
faaliyetlerini durdurmak zorunda kalabilmektedir. Sektör ile ilgili
kalıcı politikaların oluşturulması, uygulanması ve bürokratik
çözümlere ihtiyaç duyulmaktadır. Ruhsat ve izin bedelleri maliyeti
her sene daha da artmaktadır. Madenciliğin başlangıç aşamasından
itibaren başlayan bürokratik engeller ve zorluklar yatırımcının
gözünü korkutmaktadır.
2 - Yatırım ve finans sorunları :
Madencilik sektörü yatırım süresi uzun ve riski yüksek olmasına
rağmen, vergi yükü diğer sektörlerden %10-15 daha yüksektir. Yeni
Maden kanunu değişikliği ile devlet hakkı ve idari para cezaları
daha da arttırılmıştır. Madencilik faaliyetleri ARGE aşamasından
itibaren işletme olması dahil yüksek giderlerin karşılanmasıyla
mümkün olmaktadır. Arama ve yatırım maliyetleri yüksek, devlet
teşvikleri çok kısıtlı, vergi yükü yüksek, enerji giderleri yüksek,
yabancı ve yerli sermayenin madenciliğe girmesi ve yatırım yapması
engelleyen bürokratik zorluklar ile madencilik sektörünün gelişmesi
bu şartlarda çok zordur. Madencilik sektörü
maden potansiyelinin tespit edilip aramalarının başladığı andan,
tespit edilen maden rezervinin üretimle bitirileceği ana kadar
teşvik, vergi yükü hafifletilmesi ve bazı kalemlerde vergi
muafiyeti, enerji giderlerinde katkı, bölgesel kalkınma planları
gibi desteklere ihtiyacı bulunmaktadır.
3 - Teknoloji ve altyapı sorunları
Mevcut maden rezervlerimizin üretilerek nihai ürün haline
getirilmesinde teknoloji, yetişkin personel ve altyapı sorunları
gibi bir çok sorun söz konusudur. Kısıtlı aramalarla bulunan
rezervlere uygun üretim çalışmalarını içeren proses ve tesis
tasarımın yüksek maliyetleri, bu çalışmalar için gerekli teknik ve
kalifiye personel yetersizliği, üretim tesislerin oluşturulmasına
yönelik altyapı faaliyetleri ve desteğinin eksikliği, enerji
giderlerinin yüksek ve desteğin az olması gibi kalemler rezervlerin
değerlendirilerek üretilmesi ve milli değer haline gelmesine
başlıca sorunlardır. Birçok maden işletmesi mevcut maden rezervini
tam olarak üretecek teknoloji ve tesise sahip bulunmamakta ve tüm
rezerv değerlendirilemeden terk edilerek atıl duruma düşmektedir.
Yapılan üretimler ise uygun ve gerekli zenginleştirmeye tabi
olmadığından yada teknoloji yetersizliğinden katma değeri yüksek
nihai uç ürün haline getirilemeden hammadde olarak satılmaktadır.
Gerekli altyapı ve zenginleştirme teknolojisini sağlayan firmaları
ise yüksek enerji giderleri, nakliye problemleri, altyapı ve izin
sorunları, vergi yükü yada pazar rekabeti gibi sorunlar
beklemektedir. Maden potansiyelimiz düşük katma değerli hammadde
üretiminden öteye geçememektedir.