AK Parti 2033'e kadar iktidar!
Abone olÜnlü reklamcı AK Parti ve CHP hakkında çarpıcı analizlerde bulunarak çarpıcı bir iddiada bulundu.
CHP’nin 2009 yerel seçimlerinde Antalya’daki kampanyasını
yürüten isimlerden, “AK Parti neden kazanır, CHP neden kaybeder?”
kitabının yazarı reklamcı Ateş İlyas Başsoy, A Haber’de Selin
Ongun’un sunduğu Bi Sormak Lazım programında CHP’nin yerel seçim
stratejisi ve önümüzdeki seçim takvimi ile ilgili dikkat çeken
açıklamalar yaptı.
Önümüzdeki yerel seçim stratejisi için CHP'lilere partinin genel
merkezini Bağcılar'a taşımayı önerdiğini söyleyen Başsoy, "Gürsel
Tekin partinin genel merkezini Bağcılar'a taşıma fikrini doğru
buluyor" dedi.
"Kılıçdaroğlu'nun oturduğu koltukta Erdoğan olsa, iki günde kaçar"
ifadesini kullanan Başsoy, "AKP'nin elini attığı yer öyle verimli
ki, MHP ve CHP barış sürecinde böyle devam ederse, AKP 2023 değil
2033'e kadar yüzde 50 ile iktidar" dedi.
Başbakan'ın 2009 yerel seçim gecesi AK Parti'nin Antalya'daki mağlubiyeti için, "Allah Allah bu durumda anormallik var" demesine neden olan CHP'nin seçim kampanyası ekibindeki Başsoy'un Selin Ongun'un sorularına verdiği bazı yanıtlar şöyle:
GAZETECİLER, PRENS YA DA DEREBEYİ GİBİ
TAKILIYORLAR
İletişim adına bu akil insan dedikleri kadrolar gidecekler bir
takım bölgelerde halkla iletişim kuracaklar. Bu bir iletişim
projesi ama içinde iletişim ile ilgili kimse yok. Bir iletişim
uzmanları yok. Gazeteciler bence prensler gibi takılan insanlar.
Küçük derebeyleri gibi. Gazetecilerin birçoğu, bu gazeteciler için
söylemiyorum, genel olarak gazeteci tanımımı için söylüyorum.
Gazeteciler tartışmalı bir konu. Çünkü gazeteci; seçilmemiş seçimle
de var olmamış, bir şekilde gazetede yer edinmiş, kendi köşesinde
küçük bir derebeylik yaratmış. Tüm dünyada sorgulanan bir kavram.
Bu yaratılan derebeylikten ötürü siyasilerle ilişkiler kuralar,
siyasilerle konuşurlar, siyasilere bir takım laflar söylerler. O
ona zarf atar, o öteki karşı pas atar. Böyle böyle güç kazanan
kişiler. Bu karda belki 250 kişi daha olmalıydı.
BÜTÜN AKİL İNSANLAR TARAF GAZETESİNDE
Mİ?
Gazeteler var, gazetelerde bir takım kişiler var, o kişiler
gazetenin siyasi duru ya da kendi siyasi duruşlarının getirdiği
yererle göre bir takım pozisyonlar kazanıyorlar. Bu listeye
baktığımız zaman, oransal olarak bir eksiklik görülebiliyor.
Türkiye'deki bütün insanlar Taraf Gazetesi'nden mi? bu da ilginç.
Bu aslında hükümete yakın olmakla ilgili bir şey. Bana öyle
geliyor.
ŞEYTANIN AVUKATI FİLMİNDEKİ GİBİ JÜRİYİ
İYİ SEÇERSEN DAVAYI KAZANIRSIN
Amerikan hukuk sisteminde jüri diye bir kavram vardır. Şeytanın
Avukatı filminde de çok güzel bir sahne vardı, jüriyi seçmek. Orada
şeytanı oynayan Al Pacino diyordu ki "jüriyi iyi seçersen istediğin
bütün davaları kazanırsın" bana hep bunu anımsattı bu. Türkiye'nin
%49'u AKP'ye oy verdi. O %49 da bir akil insanlar kadrosu seçiyor.
Böyle bir konu 30 yıldır herkesin ailesine karar haberler gelen çok
ciddi bir konu. 30 değil belki de 00 yıllık bir konu. 100 yıllık
yanlışlık diye öteden beri kullandığım bir terim var. Böyle bir
konuda mümkün olduğunca daha kapsamlı konuşmak lazım. Öcalan geçen
sene şöyle bir şey söyledi "Bu konuda CHP'nin fikirleri çok önemli"
dedi. ama bizim genel bakış açımız, hep güce tapma ve hep birinciye
kameraları verme olduğu için Öcalan'ın bu sözü pek dikkate
alınmadı.
CHP VE MHP BÖYLE DEVAM EDERSE AK PARTİ
YÜZDE 50'Yİ DE ARTIRACAK
CHP ve MHP barajı geçen iki parti bu ketum hallerini devam
ettirirlerse, daha canlı davranmazlarsa, bu konuyu bir ucundan
sahiplenmezlerse, Türkiye'nin önümüzdeki dört seçimin dördünde de
bu tablo değişmeyecek. Yerel seçim, cumhurbaşkanlığı, genel seçim
ve referandum. Önümüzde kısa zamanda yapılacak 4 seçimde AKP yine
%50'lik oyunu koruyacak hatta belki birkaç puan arttıracak.
AK PARTİ'NİN ELİNİ ATTIĞI YER ÖYLE
VERİMLİ Kİ, 2023 DEĞİL 2033'E KADAR YÜZDE 50 İLE
İKTİDAR
MHP kafadaki bu şalteri değiştirmezse,%13 almaya, hatta belki
barajın altına inmeye mahkûm. Temel konu vur de vuralım, öl de
ölelim mevzusu değil. Bu belagatle gidecek bir yer yok. Gittiği
gideceği bu kar işte. Bir zamanlar MHP'ye oy veren bir çok kişi de
dahil, insanlar Tayyip Erdoğan'ın veya AKP'nin sunduğu mutluluk
ütopyasına hayran kalacak ve ona doğru akacaklar. Tırnak içerisinde
söylüyorum tüm bunları, savaş bitecek, Türkler Kürtler zaten
kardeş, Kuzey Irak'ta petroller var, Suriye falan hepimiz bir
aradayız, Şam desen bursa gibi aramızda bir sınır yok, zaten İslam
kardeşliği gibi bir konuşmanın Türkiye'de bir yankısı var.
Hakikaten 90 yıl önce biz bir aradaydık. Bu sınırların hiç birisi
yoktu. Bu sınırların hepsi 1. Dünya Savaşı'nda alelacele birkaç yıl
içerisinde yapılan sınırlar. Ondan sonra 2. Dünya Savaşı oluyor,
soğuk savaş oluyor bu günlere kadar geliyoruz. O yüzden 100 yıllık
yanlışlık diyorum. Şu an AKP'nin elini attığı yer öyle verimli bir
yer ki 2023 değil 2033'e kadar %50 ile iktidar olur. Eğer CHP ya da
MHP bunu anlamazsa.
CHP'LİLERE ATATÜRK İLE EMPATİ YAPIN VE
AK PARTİ'NİN İCRAATLARINA BİR DE ÖYLE BAKIN
DİYORUM
CHP'nin içindeki insanlarla konuşurken hep şunu söylüyorum;
Atatürk'ü düşünün. Atatürk Selanik'te doğmuş, Trablusgarp'ta,
Ortadoğu'da savaşmış. Bu kişinin yaşadığı hayat boyunca var olan
topraklar bir iki yıl içinde birden bire Anadolu'ya ve Trakya'nın
küçük bölümüne inmiş. Atatürk bunu kabul ediyor muydu sizce
diyorum. Çocukluğunu yaşadığı bir şehrin bile başka bir ülke olması
kavramını ne kadar kabullenmiştir. Eğer Atatürk'le empati
yaparsanız sizin de bu işlerde daha aktif olmanız gerekir diyorum.
Atatürk şu an olsa, klasik öyle bir fantezi vardır ya, bu sınırları
hemen yok edelim, Avrupa Birliği gibi bir birlik olalım derdi.
Atatürk'ün temel konusu sınırlar içerisinde bir ulus kurmak değildi
bence. Temel konusu muasır medeniyetler seviyesi dediği, bu
toprakların bağnazlıktan geri kalmışlıktan arınmasını sağlayacak
bir ütopyası vardı. Bu ütopya bence kesinlikle şu andaki sınırlarla
sınırlı değildi. O sınırlar şu anda bizim kendimize kavram olarak
aldığımız sınırlar.
KILIÇDAROĞLU'NUN OTURDUĞU KOLTUKTA
ERDOĞAN OLSA, İKİ GÜNDE KAÇAR!
Kılıçdaroğlu o kadar zor bir yerde ki. Kılıçdaroğlu'nun oturduğu
koltukta Erdoğan olsa, iki günde kaçar. Tayyip Erdoğan'a herkes
ağamsın paşamsın diyor, Kılıçdaroğlu'nun içinde, apayrı iki partide
olabilecek kadar zıt insanlar var. Onları bir şekilde bir arada
tutmak zorunda. Tüm bu paradigmayı bozan %10 barajı diye akıl almaz
yanlış bir şey var Türkiye'de. %10 barajının oldu yerde çoğu zaman
acıyı bal eyleyerek, içinde lafları tutarak Kılıçdaroğlu sürdürmeye
çalışıyor. Zor bir iş yapıyor.
CHP'YE SÖYLEDİĞİM TEK ŞEY ŞU; MERKEZİ
BAĞCILAR'A TAŞIYIN!
Bağcıları ben çok ilginç bir yer olarak görüyorum. 800 bin nüfusu
var. San Francisco kadar bir ilçe. Hiçbir şey yok. Yalnızca çirkin
binalar, arada bir takım yollar var. Bir kent duygusu bile yok. Bir
parti sadece bağcılara eğilse verilmiş ve tutulmamış bir sürü
vaatler var. Tahminlerimizin aksine de aile geliri moda'daki bir
aileden daha fazla. Orta sınıflar. Avm'lere gidiyorlar, çocuklarını
bale kursuna veriyorlar, anne babalar biraz daha muhafazakar
çocuklar biraz daha hayatı yakalamaya çalışıyorlar. Bu yeni gelişen
orta sınıfa dokunan hangi parti olursa olsun şansı var. CHP'ye
söylediğim tek şey var, merkezi Bağcılara taşıyın. Bayrampaşa'ya,
Sultanbeyli'ye taşının. Gürsel Tekin bunu çok iyi kavrayan bir
insan. Doğru diyor.