AK Parti 2 yıllık dönemi değerlendirdi

Doğru, Kasım 2002'den, Kasım 2004'e kadar olan süreci değerlendirmek için önce Kasım 2002'den önceki durumu değerlendirmek gerektiğine işaret ederek, gecelik faizlerin binlerle ifade edildiği, dövizin sürekli hareket halinde olduğu, alım gücünün azaldığı, sosyal, siyasi, ekonomik istikrarsızlığın had safhaya çıktığı dönemde seçime girdiklerini ifade etti. Doğru, "Türkiye'nin yurt dışında temsil anlamında bile sıkıntı çektiği, itibar görmediği dönemde seçimlere girdik. 2002 Kasım döneminden sonra Türkiye tek başına bir iktidarla tanıştı. Türk halkı inisiyatifini öyle bir kullandı ki, geçmiş siyasi partileri tasfiye ederek yeni kurulmuş gencecik insanlardan kurulu bir siyasi iradeyi göreve getirdi. Hamdolsun ki, bu dönemde Türkiye'ye siyasi, ekonomik, sosyal iktidar ve güven geldi. Artık insanlarımız gelecekle ilgili plan yaparkan, önünü görür hale geldi" diye konuştu. 2002 Kasım'ından önce asgari ücret 184 milyon lira karşılığı 112 dolar iken, 2004 Kasım itibariyle bu rakamın 318 milyon dolayısıyla da 215 dolara yükseldiğini, en düşük memur maaşı 578 milyon lira iken 748 milyon liraya, Bağ-Kur emeklisinin en düşük maaşı 189 milyon liradan 361 milyon liraya, Bağ-Kur çiftçi emeklisinin maaşı 110 milyon liradan 254 milyon liraya, SSK emeklisinin en düşük maaşının da 282 milyon liradan 448 milyon liraya çıkarıldığına işaret eden Doğru, "Enerji dünyanın en stratejik kaynaklarından bir tanesi ve ülkelerin büyümesi, gelişmesi, teknoloji ile tanışması bu anlamda rekabeti ancak ucuz enerji ile mümkün. Bu açıdan 2002'de sanayide kullanılan doğalgazda yüzde 13 indirimle 2004'e girdik. Doğalgaz bugün konutlarda da yüzde 11 daha ucuz kullanılıyor. Elektrik 2002'de 160 bin 760 lira iken bugün 158 bin 344 liraya meskenlerde kullanılıyor. Elektrikte alınan TRT payı ve 150 kilowatt sonrası artan yüzde 50 pay da kaldırıldı. Sanayide kullanılan elektrik 152 bin 610 liradan 142 bin 777 liraya indirildi. Petrol fiyatları dünyada yüzde 75 artmışken, Türkiye'de yüzde 60 yükseltildi. Gayri Safi Milli Hasıla (GSMH) 2002'de 182 milyar dolar iken 2004'te 293 milyar dolara, kişi başına milli gelir de 2619 dolar iken 4112 dolara çıkmıştır. Enflasyon yüzde 33.4 iken, yüzde 10'a inmiştir" diye konuştu. Reel faiz oranları 2002'de yüzde 34 iken yüzde 13'lere düştüğünü, borsa endeksi 10 bin 127 puan iken 23 bin 667 puanda seyrettiğine işaret eden Doğru, borsada işlem gören şirketlerin değerleri 33.4 milyar dolar iken bugün 70.3 milyara, ülkeye giren yabancı sermaye 1 milyar dolardan 2.3 milyar dolara yükseldiğini de ifade ederek şöyle konuştu: "Bu şunu ifade ediyor, biz iktidar olmadan önce seçim meydanlarında 'bizden 3 yıl birşey beklemeyin, 3 yıl sonra insanların cepleri şenlenecek' demiştik. Biz 2 yılda bu noktaya geldik. Türkiye'nin geleceği, AB'yle uyum noktasında, belli standartlara yükselmesi noktasında hedeflenen 2007'de kişi başına gelirin 6-7 bin dolara çıkacağı, 10 yılda dış kaynak akımı ile Türkiye şaha kalkacak demektir. Yeni süreçte, hem rekabet gücümüz artacak, hem demokratik, hem siyasi, hem ekonomik anlamda AB ile entegrasyonun daha sağlıklı yürüdüğü ortamı hep birlikte yaşayacağız. Bu tabloyu Türkiye özlemişti. İnsanlar sokakta, takdir duygularını sürekli dile getiriyorlar. Hırsızlığın, yolsuzuğun, hortumculuğun ayyuka çıktığı dönemden 2 yılda hem hükümet, hem teşkilat olarak bu işlere girenlere müsaaede etmedik, etmeyeceğiz. Bu anlamda hem teşkilat, hem de hükümete teşekkür ediyorum" Başkan Doğru, soru-cevap bölümünde de Karaisalı İlçesi'nin Adana Büyükşehir Belediyesi'ne bağlanmasının hem ilçe halkı, hem de Adana açısından yararlar getireceğini, bunun artı ve eksilerinin halka Büyükşehir Belediyesi tarafından iyi anlatılması gerektiğini, 20 yeni otobüs alımının belediyeye bağlanan yerleşim birimlerine de hizmet götürme amacı taşıdığını, köylerin belediyelik olmasına yönelik tepkilerde bilgi eksikliği bulunduğunu, Irak'ta ABD'nin yaptığı katliama karşı da Hükümetin gereken uyarılarda bulunduğunu kaydetti.