Yılların eskitemediği Ajda Pekkan, Günaydın gazetesine konuştu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan övgüyle bahseden Ajda Pekkan, ''Erdoğan'a ya da başka bir siyasi lidere baktığım zaman ilk önce onların insani hasletlerini görmeye çalışıyorum. Bir insan olarak kendisine baktığım zaman son derece mütevazı ve samimi bir insan görüyorum. Dünyadaki haksızlıklara karşı da en yüksek sesi Cumhurbaşkanımız çıkarıyor. Her zaman mağdurun ve mazlumun yanında olan bir lider.'' ifadelerini kullandı. İÇİMİZDEKİ SAFRAYI ATTIK Asker bir babanın kızı olarak 15 Temmuz gecesi neler hissettiniz? Ben bir asker çocuğuyum, bir askerin vatanına, vatandaşına nasıl baktığını bilirim. Milleti için kendisini nasıl feda etmeye hazır olduğunu da bilirim. Millete silah doğrultmak ne demek? Ona silah doğrultanın karşısında askerin nasıl durduğunu da en iyi ben bilirim. O gün asker kılığına girmiş haydutların, teröristlerin vatandaşa ateş açtığını gördüğüm zaman "Bunlar asker değil" dedim. Asker olamazlar ve asıl askerler onlara hadlerini bildireceklerdir. 15 Temmuz gecesi gördüğüm buydu. Bizim askerimizin, ordumuzun içine sızmış, asker kılığına girmiş teröristler vardı. 15 Temmuz'da ordumuz içindeki bu safrayı dışarı attı ve artık kurtulduk. Ben bir asker kızıyım ve bilirim; askerin içinde böyle insanlar olmaz. Allah ordumuzu korusun. ERDOĞAN HEP MAĞDURUN YANINDA Ekonomide ve siyasette Türkiye yeni bir sürece giriyor. Bu süreç, sizce ülkemize ne gibi katkılar sağlayacak? Ülkemizin, kurulduğu günden itibaren, bütün engellemelere rağmen hep ileri gittiğini düşünüyorum. Biz ülke ve millet olarak büyük bir azim ve iradeye sahibiz. Bu manada hep optimistim. Bütün evsizlere, bütün gariplere yuva olmuş, yurt olmuş, adaletin, merhametin, muhabbetin olduğu bir ülkeden bahsediyoruz. Böyle bir ülkeyi Allah yalnız bırakmıyor. Her zaman çok daha iyi yerlere gidecek. Milletime, milletimin azmine ve iradesine inanıyorum. İster siyasi, ister iktisadi alanda olsun; hep kendisini ileriye götüren bir milletten bahsediyorum. Siz bu ülkenin geri gittiğini, atalete, zaafa düştüğünü, kararsız kaldığını gördünüz mü hiç? Ben görmedim. ERDOĞAN MAZLUMUN YANINDA Siz Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın davetlerine katılan bir isimsiniz. Sizce Erdoğan nasıl bir lider? Erdoğan'ın nasıl bir lider olduğundan daha önemlisi bence nasıl bir insan olduğu. Çünkü ben politik değerlendirme yapacak biri değilim.Bulunduğum konumun da, benden beklenenin de bu olduğunu düşünmüyorum. Ben insanım ve herkesten benimle insani ilişkiler kurmasını beklerim. Erdoğan'a ya da başka bir siyasi lidere baktığım zaman ilk önce onların insani hasletlerini görmeye çalışıyorum. Bir insan olarak kendisine baktığım zaman son derece mütevazı ve samimi bir insan görüyorum. Dünyadaki haksızlıklara karşı da en yüksek sesi Cumhurbaşkanımız çıkarıyor. Her zaman mağdurun ve mazlumun yanında olan bir lider. BU BİR SAVAŞ DEĞİL, TÜRKİYE KENDİ SINIRLARINI KORUYOR Ordumuzun, sınırımızdaki terör örgütlerini temizlemek amacıyla yürüttüğü Zeytin Dalı Operasyonu'na sosyal medya hesabından destek mesajı yayınladınız. Bir sanatçı olarak, siz içinden geçtiğimiz süreci nasıl değerlendiriyorsunuz? Beni en çok etkileyen sahnelerden biri, PYD'li teröristlerden birinin, Suriye'de askerler tarafından ele geçirildiği andı. İlk söylediği şey "Beni Türk askerlerine verin" oldu. Türk askerinin esiri olmak istiyordu. Benim askerim budur işte. Terör örgütleri, sınır hattımızda devlet kurmaya çalışıyor; dünyada hiçbir ülke böyle bir şeye müsaade etmez. Türkiye de kendi sınırlarını korumak zorunda. Bu bir savaş değil; vatan toprağımızı koruyoruz. Türkiye, orada savaşın çıkmaması için elinden gelen çabayı gösterdi. Fakat maalesef tüm çabalar sonuçsuz kaldı ve neticede Türkiye oraya girdi. Türkiye oraya hiçbir zaman emperyal niyetlerle girmiyor; bunu hepimiz biliyoruz. Biz oradan kovulan, kendi ülkesinde yaşayamaz hale getirilen insanların tekrar evlerine dönmesi için uğraşıyoruz. Esirlerin bile iltica etmek istediği bir ülkeyiz. Ülkesiz kalanlara, evsiz kalanlara ev sahibi oluyoruz. Bu dönemde Türkiye olarak en fazla ihtiyacımız olan şey ise milli birlik ve beraberliktir. Bu beraberliği bozmak isteyenlere karşı tek vücut olmalıyız. Biz kendi içimizde birlik olursak, Türkiye her türlü zorluğun üstesinden gelir. AJDA PEKKAN İKTİDARININ KÖLESİ OLMAK İSTEMEDİM Ajda Pekkan hayalinin size ağır geldiği zamanlar oldu mu? Kraliçe I. Elizabeth'in hayatını konu alan Shekhar Kapur'un yönettiği filmi seyrettiğimde şunu gördüm. Birincisi, karşımızda çok güçlü, çok akıllı, ve çok dirayetli muhteşem bir kadın var. Bütün İngiltere'ye hükmediyor fakat yalnız, hem de çok yalnız. Ruhunu kaybetmiş, politik bir makineye dönmüş, kendi iktidarının kölesi olmuş. Ben hiçbir zaman böyle olmak istemedim. Günün birinde ürettiğim hayalin getirdiği iktidarın esiri olmak istemedim. Tersine şöhretin bana getirdiği artıları özellikle toplumdaki sessizler için, garipler için nasıl bir araç haline getirebilirim diye düşündüm. TÜRK KADININIDÜNYAYA ANLATMANIN TAM ZAMANI Müzik kadar modayla da yakından ilgileniyorsunuz. 17 Şubat'ta dünyaca ünlü Türk tasarımcı Zeynep Kartal'la birlikte Londra'da özel bir defileye hazırlanıyorsunuz. Bize biraz bundan bahseder misiniz? Moda benim hayallerimin bir parçası, hem de çok önemli bir parçası; onu gerçekleştiriyor olacağım. Türk kadınının bir varoluş çabası vardı. Bugün dünyaya Türk kadınını anlatmanın tam zamanı. Zeynep Kartal ile birlikte giriştiğimiz bu projenin en önemli yanı bence bu. 25 parçadan oluşan bir koleksiyon hazırladık ve ikimiz de Avrupa'da ülkemizi temsil edeceğimiz için çok heyecanlıyız. İşte Ajda Pekkan'ın Instagram paylaşımlarından bazıları...