Ailesi okutmayınca ölüm orucuna girdi
Abone olAdana’da ailesinden gizli üniversite sınavına girip Çukurova Üniversitesi Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenliğini kazanan ancak okuldan ...
Adana’da ailesinden gizli üniversite sınavına girip Çukurova
Üniversitesi Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenliğini kazanan
ancak okuldan alındıktan sonra ölüm orucuna girerek ailesini
okumaya ikna eden Emine Bakır, şimdi okula gönderilmeyen kızlara
model oldu.
Adana İl Milli Eğitim Müdürü Mehmet Ali Selamet’in Ceyhan’da okul
müdürleriyle yaptığı toplantıya örnek bir kız öğrenci olarak
katılan Emine Bakır (22), okumak için verdiği mücadeleyi müdürlere
anlattı. Bakır, Şanlıurfa’dan yaklaşık 45 yıl önce Adana’nın Ceyhan
ilçesine göç ederek çiftçilik yapan Hacı-Rukiye Bakır çiftinin 8
çocuğundan bir olduğunu belirterek, "Burada hassas bir konuyu
konuşuyoruz. Kızların okula gönderilip gönderilmemesini
tartışıyoruz. Ben de bu konuda mağdur olan birisiyim. Ben bu
sıkıntıyı yaşarken beni kimse ziyaret etmedi, evime gelmedi. Ailemi
ikna etmeye çalıştım ama sesimi duyuramadım. Şimdi üniversite
öğrencisiyim. Çukurova Üniversitesi Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi 4.
sınıf öğrencisiyim. Sesini duyuramadan nasıl üniversite okuyorsun
diyeceksiniz. Ben kaçarak gittim. Ailem onay vermedi. Sonra gizli
gittim, kayıt olduğumdan da haberleri yoktu. Pazartesi okul
açılacak pazar günü bunu aileme nasıl söyleyeceğim diye
düşünüyorum. Söyleyemedim okumaya gittim. Sabah beni kahvaltıda
göremeyince anladılar. Evde biri üniversiteyi kazanmış ve gitmiş.
Bir hafta okudum sonra beni okuldan aldılar tekrar. Sadece bir
hafta üniversiteli oldum. O ortamı bir hafta gördüm. ’Kızlar
okumaz’ dediler, ağır gelmiş beni okuldan geri götürdüler. Ama ben
okumak için ölüm orucuna başladım. Aileme beni okutmazsanız Müge
Anlı’ya bile gitseniz beni bulamazsınız dedim. Öyle olunca beni
okutmak zorunda kaldılar" dedi.
"BENİM GİBİ BİNLERCE İNSAN VAR"
Türkiye’de özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da, ailede hiç kimse
üniversiteye gitmediği için, çoğu kızın sınava giremediğini
söyleyen Bakır, "Gidip kazanacak olsak da gönderecek kim? Benim
gibi binlerce insan var seslerini duyuramıyor. Destek bekleyen çok
insan var. Şu an ben bir köyde Kur’an-ı Kerim hocalığı yapıyorum.
Bir araştırma yaptım, 33 tane 12-18 yaş arası öğrenci şu an
tarlada. Kimi hiç okula gitmemiş, kimi okuldan alınmış, yani bu
çocukların okul hayatı yok" diye konuştu.
Kızarın türlü sebeplerden dolayı okula gönderilmediğine dikkat
çeken Bakır, şunları kaydetti:
"Bu sebeplerin hiçbiri mantıklı değil. En başa oturtmuşlar bu bir
kız çocuğu, ondan sonra maddiyat geliyor, daha sonrasında ise
güvensizlik, ortam bozuk. Peki okula güvenmeyip göndermiyorlarsa
tarla ortamı daha mı güvenli, orada daha mı iyi? Kızlar sorunlarını
saklıyor, korkuyorlar."
Emine Bakır, yaptığı konuşmayla okul müdürlerini ve Adana İl Milli
Eğitim Müdürü Mehmet Ali Selamet’i kendine hayran bıraktı.
Fazla söze gerek olmadığını ifade eden Selamet, "Kurtuluş
Savaşı’nda destan yazan kahramanlarımız vardır. Kimisi savaşta
mermi taşımıştır, kimisi bayrağı burçlara dikmiştir. Bence benim
için Emine Hanım da Ceyhan’da kız çocuklarının okuması için bir
semboldür" dedi.
Selamet daha sonra Bakır ile birlikte onu okula göndermemek için
yıllarca direnen babası Hacı Bakır’ı ziyaret etti. Selamet burada
baba ile sohbet ederek, Emine Bakır’ın üniversiteden sonra doktora
yapması gerektiğini de söyledi. Bunun üzerine baba Bakır, "Eğitimde
disiplin çok önemli. Disiplin olmazsa hiçbir şey olmaz. Kızım
doktora yapsın ama yurt dışına gitmemek şartıyla. Türkiye’de
yapacaksa doktora yapabilir" diye konuştu.
(İHA)