Aileler dikkat! Burun akıntısı, gözlerde kızarma oluyor aniden öldürüyor
Abone olÇocuk ve gençleri bekleyen yeni tehlike arasında çakmak gazı bulunuyor. Ani ölümlere neden olan ve bütan isimli uçucu kimyasal bir gaz olan çakmak gazı için ailelere uyarılarda bulunan Psikiyatrist Burcu Kök Kendirlioğlu, madde bağımlılığının 9 yaşa kadar düştüğüne dikkat çekti.
Çakmak gazı, bali, tiner, aseton ve benzin gibi maddeler
çocuklar ve gençler için tehlike saçıyor. Hızlı bağımlılık yapması
nedeniyle riskli olan bu maddeler, ileriki seviyede madde
bağımlılığına yol açabiliyor. Bu ve benzeri uçucu maddelerin beyin
ön lobuna direkt hasar verdiğine dikkat çeken Maltepe Üniversitesi
Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalında çalışan Dr. Öğr. Üyesi
Burcu Kök Kendirlioğlu, ailelere uyarılarda bulundu.
Kendirlioğlu, “Bu maddeler kalp ve solunum sıkıntısı yaşatarak ani
ölümlere neden olur. Diğer uyuşturucu maddeler yasal değil ve onu
kullanmanın ve satmanın cezası var. Bunlar yasal ve günlük
yaşantımızda da kullandığımız maddeler olduğu için asıl tehlike
burada başlıyor. Madde kullanım yaşı 9 yaşa kadar düştü. İlk madde
kullanımı deneyimi 9-15 yaşları arasında gözüküyor. Bu durumun bu
yaşlarda yaşanması ergenlikle de alakalı, çünkü ergenlik duygu
durumunun daha yoğun olduğu bir dönem. Çocukluktan gençlik evresine
geçişte kendilerini ispat etme arayışında oluyorlar. Özellikle
ailelerinin büyüdüklerini görmediğini düşünen çocuklar, arkadaş
çevreleri aracılığıyla büyüdüklerini ispat etme arayışına
giriyorlar. Onay alma isteği aileden karşılanmazsa arkadaş
çevresinden karşılanıyor ve bu da onların madde kullanımı gibi kötü
deneyimleri yaşamasına sebep oluyor” ifadelerini kullandı.
Asıl problem güven eksikliği
Ailelere, topluma ve okul çevresine büyük görev düştüğünü söyleyen
Kendirlioğlu, “Çocuklar olumsuz duygularını ifade edemezlerse, aile
tarafından onaylanmazlarsa, yaptıkları olumlu davranışlara geri
bildirimler verilmezse çocukta bir güven eksikliği oluyor. Bu güven
eksikliği nedeniyle de madde kullanımı olan bir ortamda hayır
diyemiyor. Önemli olan çocuğa özgüvenini sağlamak ve hayır
diyebilmesini öğretmek” dedi.
Uzmanından ailelere uyarı
Özellikle ailelerin dikkat etmesi gereken konularda uyarılarda
bulunan Kendirlioğlu, “Evde kronik çatışmalar varsa bunların en aza
indirilmesi gerekiyor. Evde sıcak, samimi, çocuğun korunduğunu
hissettiği bir ortam yaratmak gerekiyor. Çocuğun kendi duygu ve
düşüncelerini rahatça ifade edebilme özgürlüğüne sahip olması
gerekiyor. Ailelerin çocuklarıyla kaliteli zaman geçirmesi ve
onların da görüşlerini sormaları gerekiyor. Böylece çocuğun kendine
olan güveni artacaktır. Kural koymayla ilgili sıkıntılar olabilir
ancak ailenin net kuralları olması gerekiyor. Ne aşırı tutucu, ne
de aşırı rahat ve sınırsız izin verme gibi bir durumun olmaması
lazım. Adaletli ve tutarlı bir disiplin gerekiyor ve evdeki
çocukların hepsine aynı şeyin uygulanması önem taşıyor. Ailelerin
okul değişikliklerini de yakından takip etmesi, okul ve aile
iletişiminin iyi olması lazım” diye konuştu.
Bağımlılığın habercisi olabilir
Okul başarısındaki ani düşüşlerin madde kullanımı ile ilgili
belirtiler arasında olduğunu söyleyen Psikiyatrist Kendirlioğlu,
“Sosyal hobilerinde ilgisizlik, çocuğun duygu durumundaki ani
değişiklikler, sinirlilik, tahammülsüzlük, öfke patlamaları, içine
kapanma gibi değişikliklerin yakından takip edilmesi gerekiyor.
Evde çocuğun çok para harcaması, para çalma davranışının ortaya
çıkması, gizli konuşmalar içinde bulunması da madde kullanımının
habercisi olabilir." dedi
Gözlerde kızarma, burun akıntısı olabilir
Konuşmasının devamında Kendirlioğlu "Ailelerin bu konuda
çocuklarını gözetliyor olması lazım. Madde kullanan gençlerde
uyuşukluk ve uyku hali, normale göre çok fazla yeme yada hiç yememe
olabilir. Maddenin yarattığı kötü kokuyu bastırmak için sürekli
deodorant kullanıyor olabilir. Belki arada sırada da olsa
çantalarını kontrol edebilirler. Madde kullanımına yardımcı olacak
pipet, folyo gibi yardımcı malzemeler olabilir. Gözlerde kızarma,
burun akıntısı yada moral bozukluğu, endişe, kaygı, yerinde
duramama, dikkat eksikliği gibi belirtiler gözlemlenebilir.” diye
konuştu.
Uzman desteğine başvurun
Bağımlılık geliştiyse
muhakkak uzman desteği alınması gerektiğini söyleyen Kendirlioğlu,
“Biz her zaman aile ile birlikte bu desteği veriyoruz. Madde
bağımlılığına aile hastalığı diyoruz. Ailenin de kendi yaptığı
yanlışların farkında olup düzeltiyor olması önemli. Bu da ancak
profesyonel destekle olur. Çocuğunun madde bağımlısı olduğunu duyan
aile öncelikle bir şok geçiriyor. Ne yapacağını bilmediği için ya
kendini suçluyor ya da çocuğu aşırı suçlama eğiliminde oluyor.
Burada soğuk kanlı kalıp ailelerin profesyonel destek almaları
gerekir” dedi.
Aileler tedirgin
Torunuyla birlikte gezmeye çıkan Hatice Güler, “Torun bakmak çok
sorumluluk istiyor. Tedirginiz ve her şeye dikkat ediyoruz. Hiçbir
yere yalnız bırakmıyoruz. Her sorunu birlikte çözüyoruz. Okula
götürüp, getiriyoruz. Arkadaşlarıyla da yalnız bir yere
göndermiyoruz. Çakmak, uhu gibi şeyleri ancak yanındaysak
kullanıyor ve tek başına ellemiyor” dedi.
"Arkadaş çevresi genişti"
4 çocuk annesi Ayşe Moray ise, “Benim çocuklarım
ergenliklerinde Zonguldak’ta büyüdüler. Kızımı büyütürken daha çok
zorlandım. Arkadaş çevresi genişti ve gezmeyi çok seviyordu. Sigara
bağımlılığı da yoktu ama yine de tedirgindim. Şu anda 21 yaşında
oğlum var. O da takibimde ama evcimen bir çocuk. Hep dikkat edip
çocuklarımı takip ettim, gece çıkmalarına da çok izin vermedim.
Çanta karıştırmalarım da oldu ama çok şükür bir şey bulamadım” diye
konuştu.
"Tek başına kesinlikle dışarı göndermiyorum"
7 buçuk yaşında bir çocuk sahibi olan Ceren Çakır, “Şu an 2’nci
sınıf öğrencisi. Çocuğuma çok dikkat ediyorum ama çok da
tedirginim. Sokaklarda gördüğümüz kötü alışkanlıkları olan
çocuklara çok üzülüyorum. Tek başına kesinlikle dışarı
göndermiyorum. Benim gözetimim altında aynı zamanda sosyal
çevresine de çok dikkat ediyorum. Çocuklara maalesef biraz baskı
oluyor ama ne yapacağımızı bilemiyorum” ifadelerini
kullandı.