Aile şirketlerini kadınlar batırıyor
Abone olAile şirketlerinin, ailedeki kadınların rekabeti nedeniyle çok kısa ömürlü olduğu açıklandı
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkan Yardımcısı ve
Konya Ticaret Odası (KTO) Başkanı Hüseyin Üzülmez, aile
şirketlerinin, ailedeki kadınların rekabeti nedeniyle çok kısa
ömürlü olduğunu, birçoğunun ikinci nesle ulaşamadan yok olduğunu
söyledi.
Üzülmez, Türkiye'deki şirketlerin yüzde 98.8'inin KOBİ, bunların da
yüzde 95'inin aile şirketi olduğunu, hızlı hareket kabiliyetleri
nedeniyle, ekonomilerin lokomotifi olarak görülen KOBİ'lerin, artık
tüm dünyada ön plana çıktığını belirtti.
Aile şirketlerinin tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de iktisadi
açıdan büyük öneme sahip olduklarını vurgulayan Üzülmez, ''Bu
nedenle ekonomimizin geleceği, bir anlamda aile şirketlerimizin
yaşadığı sorunların azaltılmasına bağlı. Yani uzun vadede sağlıklı
bir ülke ekonomisi için sağlam, ne yaptığını bilen uzun ömürlü
şirketlere ihtiyaç var'' dedi.
KTO olarak 2005 yılında aile şirketleriyle ilgili yaptıkları
araştırmadan çarpıcı sonuçlar çıktığını ifade eden Üzülmez,
Konya'da bulunan KOBİ'lerin yüzde 99'unun aile şirketi olduğunun
tespit edildiğini söyledi.
-İHTİRAS KAVGALARI...-
Bu tablonun, Konya gibi aile şirketi KOBİ'lerin yoğun olarak
faaliyet gösterdiği kentlerde, firmalar için kurumsallaşmanın
önemini çarpıcı bir şekilde ortaya koyduğunu vurgulayan Üzülmez,
şunları kaydetti:
''Konya'da olduğu gibi ülkemizdeki aile şirketleri çok kısa ömürlü
oluyor ve birçoğu ikinci nesle ulaşamadan yok oluyor. Bu sorunların
başında kurumsallaşamama gelmektedir. Aile şirketlerinin çok kolay
dağılmasının en temel nedenlerinden birisi, aile içi çıkar
anlaşmazlıklarıdır. Güçlü aile bağlarımız, aile bağlarının daha
zayıf olduğu Avrupa ülkelerinin aksine, ülkemizdeki aile şirketleri
açısından bir avantaj olması gerekirken, bizler bunu aleyhimize
çevirebiliyoruz. Fakat şu var ki bizim aile şirketlerimizde
ihtiras
kavgaları onlara göre daha fazla olmakta ve bizim şirketlerimiz
daha kolay dağılarak yok olabilmektedir.''
Şirket içi anlaşmazlıklara, çoğunlukla kadınlar arası, özellikle de
kardeş eşleri arasındaki rekabetin neden olduğunun altını çizen
Üzülmez, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Özellikle kardeş eşleri arasındaki çekişmeler, (o bunu almış
bizde niye yok, öteki şunu almış biz de alalım, onun aldığı
bizimkinden daha pahalı) gibi uzayıp gider. Ben, şirket sahibi bir
ailenin ortağı olan iki kardeşin, eşlerinin otomobil istekleri
nedeniyle büyük sorunlar yaşadığını biliyorum. (Onun arabasının
markası şu benim ki de ondan olacak). Ona da tamam ama bitmiyor. Bu
iki kardeşin eşleri aynı marka ve aynı renkte otomobili eşlerine
almak zorunda kaldılar. Bu sorunların tüm aile şirketinde olduğunu
belki
söylemeyiz ancak, çoğunluğunda görülüyor.''
Üzülmez, aile şirketlerini yıkıcı dedikodulardan korumak için
mutlaka bir aile konseyi ve aile anayasası oluşturulması, işlerin
ıkılmaz kurallara bağlanması gerektiğini belirterek, bu sorunların
çözümü için KOBİ'lerin kapalı bir kutu olma özelliğindenbir an önce
kurtarılarak kurumsallaşması gerektiğini sözlerine ekledi.