Aile içi şiddetin çözümü eğitim
Abone olBozuk aile çocuk için büyük tehdit. Ailenin temel taşlarının sağlam olması için evlilik öncesi eğitim şart
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin'in onay
verdiği evlenmeden önce 10 günlük bir eğitimi kapsayan ‘Ailem’
Projesi’ne, Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED) Genel Başkanı
Dr. Cem Keçe, tam destek verdi.
AİLE İÇİ SORUNLAR BÖYLE ÇÖZÜLEBİLİR
Dr. Keçe, CİSED'in 2000 yılından bu yana, çiftlere evlilik öncesinde eğitim verilmesini ve bunun zorunlu olmasını sürekli teklif ettiklerini söyledi. Bu eğitimle birlikte toplumun çekirdeği olan ailenin temel taşlarının daha da sağlamlaştırılacağını belirten Dr. Keçe, böylece aile içi şiddet başta olmak üzere birçok sorunun, verilecek bu eğitimle önüne geçileceğini ifade etti.
CİSED tarafından, 2000 yılından bu yana yayımlanan deklarasyon, söz konusu projeye destek verir nitelikte:
1- Anaokulundan başlayarak Cinsel Eğitim yasal olarak şart
olmalıdır.
2- Ergenlik Öncesi Cinsel Danışmanlık ve Rehberlik Hizmetleri yasal
olarak şart olmalıdır.
3- Evlilik Öncesi Cinsel Danışmanlık ve Rehberlik Hizmetleri yasal
olarak şart olmalıdır.
4- Evlilik Öncesi Anne, Baba ve Eş Eğitimleri yasal olarak şart
olmalıdır.
5- Cinsel sağlık bilimine üniversitelerimizde Seksoloji A.B.D. adı
altında ayrı bir bilim dalı olarak yer verilmelidir.
6- Cinsel sağlık bilimi için 'multidisipliner bir yaklaşım' şart
olmalıdır.
"BOZUK AİLE BÜYÜK TEHDİT"
Türk toplumunda son dönemlerde yaşanan bozulmaların genel toplum
normlarını da büyük oranda tehdit ettiğinin altını çizen Dr. Keçe,
şunları söyledi:
"Aile bozuk olduğu zaman çocuk kendini güvende hissetmiyor. Problemleri büyütmeyi öğreniyor ama çözmeyi değil. Böyle olunca da bu insan ne yapıyor? İş hayatında da problemler yaşıyor. Toplum ve devlet için suçlu veya suça eğilimli bir insan olabiliyor. Kendisi gibi birini bulup evlenerek bu problemli aile yapısını bir sonraki nesle aktarıyor. Bütün travmaların ardında bozuk aile yapısı vardır. Suçlu kişiliklerin bu noktaya gelmesinde asıl suç bozuk aileleridir. Devlet bunun tespitini yıllar önce yapmış ve terörizmin arkasında bozuk aile yapısının olduğunu açıklamıştır."
"ANA-BABALIK EN UCUZ MESLEK OLAMAZ"
"Dünyadaki her meslek için bir eğitim, bir diploma gerekiyor. Mesela ben doktorluk yapabilmek için 6 yıl okudum. Sonunda da bir sınava girip diplomamı aldım. Doktorluk, ana-babalıktan daha mı pahalı bir meslek? Ama karı-koca veya ana-baba olmak için penis ve vajina yetiyor. Böyle cinsellik yaşanabilir ama karı-koca veya ana-baba olunmaz. Çiftlerin öncelikle cinselliği öğrenmeleri, anlamlarını keşfetmeleri ve onun sorumluluğunu taşıyabilecek doğru bilgileri öğrenmeleri lazım."
"CİNSEL EĞİTİM ŞART"
Psikoterapi Eğitimleri Koordinatörü Doç. Dr. Cebrail Kısa ise, evliliğin eşiğindeki çiftler için eğitimin, özellikle de cinsel eğitimin şart olduğunun altını çizdi. Doç. Dr. Kısa şu tespitleri yaptı:
"Anne-babalar, evlilik öncesi cinsel danışmanlık ve rehberlik eğitimlerini almalıdırlar. Bunun için gecikilen her gün Türkiye'nin temelinden çalınan tuğla gibidir. ABD'de aile filmlerine özel bir bütçe ayrılır. Ailenin kutsiyeti, mutlu ailenin sağlanması ve aile birliğinin fotoğrafını yansıtan filmlere sahip çıkılır ve kendi toplumlarına karşı böyle bir propagandaları var. Orada aile önemsenmeye başlanmış ama bizim gibi muhafazakâr ve geleneklerine bağlı bir ülkede aileye sahip çıkılmıyor ve adeta korunmak istenmiyor. Bu büyük bir çelişkidir ve bir an önce giderilmelidir."
"BİNLERCE PROFESYONEL GÖREVE HAZIR"
CİSED Genel Sekreteri Psk. Serap Güngör, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin'in onay verdiği söz konusu projeye ilişkin teknik altyapının hazır olduğunu belirterek, bazı önerilerde de bulundu:
"Bu ülkede yetişmiş binlerce aile hekimi, psikolog,
psikolojik danışman, sosyal hizmet uzmanı ve hemşire var. Kadro
hazırdır. Bu kişilere 1-2 aylık hızlandırılmış bir eğitimle bir
sertifika verilebilir ve bu sertifika ile Aile Danışma Merkezleri
açabilirler. Bu merkezlerde evlilik öncesinde çiftlere eğitim
verilebilir. Bu eğitimlerde, çiftlere ana-baba olmanın sosyal rolü
öğretilebilir. İki yeni insan olarak nasıl yeni bir hayatı
kurmaları konusunda fikir verilebilir, kendi aralarında nasıl bir
iletişim kurmaları gerektiği anlatılabilir. Bu çok önemli çünkü her
sorun iletişimsizlikten kaynaklanıyor. Evlenecek çiftler,
problemleri yok farz etmeyi değil çözebilmeyi öğrenmeliler. Olası
problemlerin çözümü için kendilerini nasıl değiştirebileceklerini
bilmeleri gerek.
Çünkü insanlar başkalarını kolay kolay değiştiremezler ama kendilerini kolaylıkla değiştirebilirler. Ayrıca çiftler, cinsellikte olmazsa olmaz kuralları, yapılması ve yapılmaması gerekenleri öğrenmeliler. Böylece daha keyifli ve bilinçli bir cinselliğe adım atacaklardır. Elbette anne-babalık eğitimi de önemli. Gelecekte çocuklarına nasıl yaklaşmaları gerektiğini, onların sorunlarını nasıl çözmeleri gerektiğini öğrenmeliler.
Her ana-baba kendi ahlaki değerlerini ve savundukları toplum kuralları, o çocuğa aktarmalı. Bunun da baskı ile değil sevgiyle aktarılması gerektiğini öğrenmeliler. Çiftlere verilecek bu eğitim bizce yasal olarak şart olmalıdır. Avrupa Birliği demeden önce biz bunu yerine getirmeliyiz. Bu eğitimle tecavüze uğrayan çocukların, NÇ gibi vakaların, kadına yönelik şiddetin ve de cinsel istismar başta olmak üzere aile yapımıza yönelik her türlü bozulmanın önüne geçebiliriz.
Ayrıca eğitimin yanı sıra, uzmanlar çiftlerin evlenmeye hazır olup olmadıklarını gözlemleyecek, alkol ve uyuşturucu bağımlılığı olanlar ya da cinsel ve ruhsal sorunları olanları ortaya çıkaracak ve tedaviye yönlendirecekler."