Aile içi şiddete çözüm önerileri
Abone olHürriyet Gazetesi, BM Nüfus Fonu, CNN Türk ve Çağdaş Eğitim Vakfı’nın ev sahipliğinde, "Aile içi şiddete son konferansı" ilginç konuşmalarla başladı
Hürriyet Gazetesi, BM Nüfus Fonu, CNN Türk ve Çağdaş Eğitim
Vakfı’nın ev sahipliğinde, İstanbul Valiliği’nin işbirliğiyle
düzenlenen ‘Aile İçi Şiddete Son Konferansı 2005’ dün İstanbul
Teknik Üniversitesi Maçka Kampusu’nda başladı. Hürriyet Gazetesi
İcra Kurulu Başkanı Vuslat Doğan Sabancı, Türk kadınlarının büyük
çoğunluğunun aile için şiddeti doğal karşıladığına dikkat çekerek
‘Bu suç takibi en güç suç’ dedi. Kadınları, erkekleri, çocukları,
yaşlıları, hükümetleri, özel sektörü ve sivil toplum örgütlerini
bir kez daha ‘Aile içi şiddete son’ demeye ve önlem almaya çağırmak
amacıyla düzenlenen konferansa, dünyanın pek çok ülkesinden konunun
uzmanı akademisyenler, kuruluş temsilcileri katıldı. Konuşmalardan
önce gösterilen ve CNN Türk tarafından hazırlanan Türkiye’de aile
içi şiddete ilişkin film, katılımcıları çok etkiledi. ‘Aile İçi
Şiddete Son Konferansı 2005-Dünyadan Örnekler’in açılış
konuşmalarını, Hürriyet Gazetesi İcra Kurulu Başkanı Vuslat Doğan
Sabancı, BM Nüfus Fonu Enformasyon Medya ve Kaynak Oluşturma Birimi
Direktörü Safiye Çağar, Çağdaş Eğitim Vakfı Başkanı Gülseven Yaşer
ve BM İnsan Hakları Komisyonu Kadına Karşı Şiddet Özel Raportörü
Yakın Ertürk yaptı. Yakın Ertürk, ‘Bu manzaralarla ne AB’ye ne
cennete girilir. Bu sorun ne muhbirlerle çözülür, ne merhametle.
Sorunu çözmek için güçlü bir siyasi irade gerekiyor’ dedi. Ertürk,
hükümete, önümüzdeki on yılı ‘aile içi şiddete son on yılı’ ilan
etmesi ve bu konuda girişimlerde bulunması çağrısı yaptı. ŞİDDETE
HOŞGÖRÜ YOK Hürriyet Gazetesi İcra Kurulu Başkanı Vuslat Doğan
Sabancı, kampanyayla ilgili bilgi verdiği konuşmasında, hedefin
şiddetin her türlüsüne sıfır hoşgörüyle yaklaşmak olması
gerektiğini belirterek şunları söyledi: ‘Hürriyet olarak geçen yıl
ekim ayında Aile İçi Şiddete Son kampanyasını bir pilot proje
olarak başlattığımızda, büyük bir sorunun üzerine kapatılan ağır
bir kapağı açtığımızı, iğneyle kuyu kazacağımızı kuşkusuz
biliyordum. Ama sorunun bu denli evrensel ve köklü olduğunu tahmin
etmiyordum. Dünyanın dört köşesinden gelip İstanbul’da buluşan
sizlerin ve örgütlerinizin varlığı aile içi şiddetin din, etnisite
ve gelişmişlik farkı tanımadığına işaret ediyor. Bu durum çok üzücü
tabii ki; beklenirdi ki artan refah ve eğitim, insanın insana
kapalı kapılar ardındaki zulmünü azaltsın ama ne yazık ki öyle
olmuyor. Takibi ve cezalandırılması en güç suç olan aile içi şiddet
önü alınamayan bir sinsi salgın gibi bütün dünyada sürüyor.’
YASALAR DEĞİŞTİRİLMELİ Konferansın ilk oturumunda konuşan Kadının
İnsan Hakları Yeni Çözümler Vakfı kurucusu Pınar İlkkaracan, kadın
hareketinin çok yakın zamana kadar bu mücadelede çok yalnız
olduğunu belirterek Hürriyet Gazetesi’ne ve Çağdaş Eğitim Vakfı’na
bu kampanyayı başlattıkları için teşekkür etti ve Türkiye’de kadın
hareketinin Türk Ceza Yasası’nda kadınlar aleyhine olan maddelerin
değiştirilmesi için yürüttüğü başarılı kampanyayı anlattı. BEYAZ
KURDELE 47 ÜLKEDE Kanada’da kurulup bugün 47 ülkede sürdürülen ve
erkeklerle erkek çocukların şiddete karşı eğitilmesini amaçlayan
‘Beyaz Kurdele Kampanyası’nın kurucularından Michael Kaufman ise
dünyada şiddete karşı çıkan ve hayatlarındaki kadınlarla barış
içinde yaşamak isteyen erkekler de olduğunu, Beyaz Kurdele’nin
böyle düşünen erkekler tarafından oluşturulduğunu söyledi. Erkek
şiddetinin biyolojik ve önlenemez olmadığını belirten Kaufman,
şöyle konuştu: ‘Erkekler şiddet uyguluyor, çünkü kadınlar üzerinde
kontrol sağlamak, toplumdaki ayrıcalıklarını devam ettirmek
istiyorlar. Biz şiddet uygulayan erkeklerle konuştuğumuzda güç
gösterisi için uyguluyorum demiyorlar, tersine korktuklarını, bu
yüzden şiddet uyguladıklarını anlatıyorlar. Gerçek bir erkek
olduklarını kanıtlamak istedikleri için dövüyorlar. Erkek şiddeti
erkeklerin korkularından kaynaklanıyor. Toplumda erkek çocukları
böyle yetiştiriyoruz, onlara duygularını, korkularını,
kızgınlıklarını, üzüntülerini ifade etmeyi öğretmiyoruz. Yine de
onlara sadece şiddet faili gözüyle bakmamalıyız, aynı zamanda
babamız, ağabeyimiz, kocamız olarak da görmeliyiz. Onlara ulaşmanın
bir yolunu bulmalıyız’ dedi. Adını koyun Vuslat Doğan Sabancı,
konuşmasında ülkemizdeki kadınların önemli bölümünün ciddi şiddet
içeren davranışları ‘şiddet’ olarak algılamadığına, doğal saydığına
dikkat çekti. Vuslat Doğan Sabancı, ‘Şiddeti isimlendirmediğimiz,
tanımlamadığımız durumda ona karşı savaşmak imkansızlaşıyor’
dedi.