Aile ekonominin de temeli
Abone olGünümüzde gelişmiş ülkelerin çoğunda ekonomik hayatta söz sahibi şirketler, aile şirketleridir...
Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Zafer Çağlayan, Anayasada
ailenin Türk toplumunun temeli olduğunun yer aldığını hatırlatarak,
''Aile, Türk ekonomisinin de temelidir'' dedi.
ASO'nun düzenlediği ve Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in de
katıldığı ''Aile Şirketleri Zirvesi'' gerçekleştiriliyor.
Toplantıya, Adalet Bakanı Cemil Çiçek, eski devlet bakanı Güldal
Akşit, bazı milletvekilleri ve çok sayıda işadamı da katıldı.
Zirvenin açılışında kısa bir konuşma yapan ASO Meclis Başkanı Tarık
Artukmaç, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in ilk kez bir odanın
toplantısına katıldığını ve bundan mutluluk duyduklarını
söyledi.
ASO Başkanı Zafer Çağlayan da konuşmasında, aile şirketlerinin
birer milli değer olduğunu, bu nedenle söz konusu şirketlerde
sürekliliğin sadece şirketler için değil tüm ekonomi için önemli
olduğu gerçeğinden hareketle aile şirketleri üzerinde çalışmaya
başladıklarını anlattı.
Çağlayan, bu çalışmalar kapsamında, ''Aile Şirketleri: Değişim ve
Süreklilik'' adlı kitabı yayınladıklarını, daha sonra da herkesin
sözünü ettiği, ancak bir örnek sunamadığı ''ASO Aile Anayasası''
hazırladıklarını bildirdi.
Konuşmasında aile şirketlerinin önemine değinen Çağlayan,
Türkiye'deki işletmelerin yüzde 98'inin KOBİ niteliğinde olduğunu
belirterek, aile şirketlerinin bunun içindeki oranının yüzde 95'in
üzerinde bulunduğunu kaydetti.
Aile şirketlerinin milli gelire katkılarının da küçümsenemeyeceğini
anlatan Çağlayan, bu oranın Türkiye'de yüzde 90'ın üzerinde
olduğunu vurguladı.
AİLE ŞİRKETLERİ EKONOMİDE SÖZ SAHİBİ
Aile şirketlerinin yalnızca KOBİ'lerden oluştuğunu düşünmenin doğru
olmayacağına da vurgu yapan Çağlayan, dünyadaki en büyük ve
başarılı şirketlerin yüzde 40'ının aile şirketlerinden oluştuğunu
bildirdi.
Çağlayan, şöyle dedi:
''Günümüzde gelişmiş ülkelerin çoğunda ekonomik hayatta söz sahibi
şirketler, aile şirketleridir... Dünyadaki en büyük 500 firmanın
üçte biri aile şirketidir. Bir araştırmaya göre dünyanın en büyük
225 aile şirketi arasında 3 Türk şirketi de yer almaktadır. Bunlar
98. sırada yer alan Sabancı Holding, 96. sırada yer alan Doğuş
Holding ve 104. sırada yer alan Koç Holding'dir. Görüldüğü gibi
aile şirketi olmak küçük ve önemsiz olmak demek değildir. Business
Week Dergisi'nin bulgularına göre ABD'de S&P'un 500
listesindeki 117 firma (üçte biri) firmayı kuran ailelerce
yönetiliyor ve ailelerce işletilmeyen firmalardan daha yüksek bir
performans sergiliyorlar. Bu başarının ardında aile şirketlerinde
yöneticilerin şirketlerine karşı duydukları bağlılık ve tutkunun
profesyonel yöneticilerinkinden çok daha yüksek oluşu yatmaktadır.
Ancak aile şirketi olmak başarıyı ve büyümeyi garantilemiyor. Çünkü
aile şirketlerinde sürekliliği sağlamak kolay değil.'' Bu konuda
yapılan çalışmaların aile şirketlerinin yüzde 95'inin üçüncü
kuşakta el değiştirdiğini ya da kapandığını ortaya koyduğunu
belirtilen Çağlayan, dünyada aile şirketlerinin ortalama yaşam
süresinin yalnızca 24 yıl olduğuna dikkat çekti.
Her 10 aile şirketinden ancak üçünün ikinci kuşağa
devredilebildiğine işaret eden Çağlayan, buna rağmen çok uzun süre
hayatta olan aile şirketleri bulunduğuna da dikkat çekerek, bu
şirketlere ilişkin örnekler verdi.
TÜRKİYE'DEKİ ŞİRKETLERİN ÖMRÜ KURUCUNUNKİ İLE SINIRLI
Türkiye'de kurulan işletmelerin büyük çoğunluğunun ömrünün,
kurucusunun ömrü ile sınırlı olduğunu söyleyen Çağlayan, şirketi
kuran işletme sahibinin ölümü ile firmanın ömrünün genellikle sona
erdiğini kaydetti.
Bu durumda işletmenin ya faaliyetine son verdiğini ya el
değiştirdiğini ya da çocuklar, damatlar veya gelinler arasında
paylaşılarak tekrar başlangıç aşamasına geldiğini ifade eden
Çağlayan, tekrar küçük ölçeklere dönülmesi ile kurucu kişinin elde
ettiği başarıların sıfırlandığını, bunun da işletmenin
performansını olumsuz etkilediğini söyledi.
Aile şirketlerinde kurumsallaşmanın önemli olduğunu da belirten
Çağlayan, şirketlerin kasasının patronun cebi olmaktan
çıkarılmadığı sürece bu kurumsallaşmanın sağlanamayacağını
belirtti.
Çağlayan, konuşmasının son bölümünde ise aile şirketlerinin
yaşayabilmesi için Oda olarak ASO'nun bir aile anayasası
hazırladığını ifade ederek, bunu Türk aile şirketlerinde
kurumsallaşmaya ve sürekliliğe katkı sağlaması amacı ile
hazırladıklarını anlattı. ASO Başkanı, bu anayasada şirket kurucusu
ile aile üyelerine, şirketin başarılı ve uzun ömürlü olabilmesi
için neler yapmaları gerektiğine ilişkin önerilerde bulunulduğunu
kaydederek, önerilerden bazıları hakkında bilgiler verdi.
Bu arada toplantıya Denizli'den konuşmacı olarak katılan Hanımağa
lakaplı Akça Şirketler Topluluğu fahri başkanı Neslihan Akça,
türbanı nedeniyle gazetecilerin yoğun ilgisini çekti.