AİHMden iki kritik karar
Abone olAİHM nüfus cüzdanındaki din hanesi ve Kürtçe harflerin kullanılmasıyla ilgili iki önemli karar verdi.
İNTERNETHABER
ANKARA- Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), nüfus
cüzdanlarının din hanesi ve Kürtçe karakter kullanılmasıyla
ilgili iki önemli başvuruyu değerlendirdi. Bu kararların ilkinde
kimliklerde din ibaresi bulunmasının "insan hakkı ihlali" olduğuna
hükmeden mahkeme, devletin din konusunda tarafsız olması
gerektiğine ve nüfus cüzdanlarındaki bu bölümün kaldırılmasına
hükmetti. Kimlikte Kürtçe karakter kullanılamayacağı konusunda
ise Türkiye haklı bulundu.
İzmirli 1962 doğumlu Sinan Işık, 2004 yılında nüfus cüzdanının din bölümüne "İslam" yerine "Alevi" yazdırmak istedi. Ancak bu talebinin kabul edilmemesi üzerine yargı yoluna gitti.
Türkiye'deki yargı sürecinin aleyhine
sonuçlanmasının ardından Işık, davayı AİHM'ye taşıdı. Işık,
Türkiye'nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) düşünce,
inanç ve din özgürlüğünü düzenleyen 9'uncu maddesi, adil
yargılamayı düzenleyen 6'ncı maddesi ve ayrımcılığı yasaklayan
14'üncü maddesini ihlal ettiğini öne sürdü.
Mahkeme, Işık'ın AİHS'nin "kararların bağlayıcılığı ve uygulanması"
hakkındaki 46'ncı maddesinin ihlaliyle ilgili bir başvuruda
bulunmamasına karşın kendi rızasıyla davayı bu madde kapsamında da
inceledi.
Alınan kararda, "Mahkeme, kimlik kartlarındaki 'din' bölümünün kaldırılmasını, söz konusu ihlalin sonlandırılması amacıyla atılacak uygun bir adım olarak nitelendirmektedir" denildi.
Söz konusu ihlalin Türkiye'nin kimlik
kartına "Alevi" yazmayı kabul etmemesinden kaynaklanmadığını
belirten AİHM, kimlik kartlarında gönüllü ya da zorunlu dini
inanışı açıklamaya teşvik eden bir bölümün olmasının insan
haklarına aykırılık taşıdığına hükmetti. Mahkeme kararı, 1'e karşı
6 oyla aldı.
KÜRTÇE DE TÜRKİYE HAKLI
M. Kemal Taşkın, Medeni
Alpkaya, Abdulkadir Fırat, Doğan Genç, Emin Anğ, Celalettin Yöyler,
Emir Ali Şimşek ve Reşit Sünbül’ün nüfuz cüzdanında Kürtçe karakter
kullanılmamasına ilişkin AİHM’e taşıdığı davada da karara bağlandı.
Davacılar “q”, “w” veya “x” harfi bulunduğu gerekçesiyle isimlerin
reddedildiğini belirterek bunun özel yaşam hakkını ihlal olduğunu
iddia etti. AİHM bu davada 8. ve 14. maddenin ihlal edilmediğine
hükmederek Türkiye’yi haklı buldu.
AEVİLER MEMNUN
AİHM kararı Alevi örgütlerini memnun etti. Pir Sultan Abdal Derneği
Genel Başkanı Fevzi Gümüş, “AHİM kararı da
göstermektedir ki Türkiye’deki çarpık laiklik anlayışının bir
sonucu olarak devlete bireylerin özel hayatlarına müdahaleye imkan
tanımaktadır. Dini inanç ile birey arasındaki ilişki özel bir
ilişkidir ve bu 3.kişileri ilgilendirmediği gibi devleti de
ilgilendirmez. Devletin bireylerin inançlarını açıklamak zorunda
bırakması, bunu resmi nüfus cüzdanlarında gösterilmesi, dini
inancını açıklamak zorunda bırakması açıkça birey hakkının
zedelenmesidir” dedi.
Gümüş hükümetin zorunlu din dersi kararında olduğu gibi "takkiye"
yolunu seçmemesini laikliğe aykırı bu uygulamaya son vermesini
istedi.