AİHM türban yasağında kararlı
Abone olAİHM, İmam-Hatip okullarında ve üniversitelerde başörtüsüyle derslere girilmesine getirilen yasağın Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırı olmadığı sonucuna vardı.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi İmam-Hatip okullarında
öğrencilerin, üniversitelerde de kamu personelinin başörtüsüyle
derslere girmeleri yasağının insan hakları sözleşmesine aykırı
olmadığına karar verdi. AİHM kararlarından ilki, İstanbul’un Eyüp,
Tuzla, Pendik ve Ümraniye ilçelerindeki İmam-Hatip okullarında
okuyan 60 öğrenci ve bu öğrencilerden 34’ünün velilerinden oluşan
94 kişilik bir grubun 2002 yılında yaptığı başvuruyu kapsıyor.
Şikayetçiler, İmam-Hatip okullarında başörtüsüyle derslere
girilmesine getirilen yasağın eğitim ve din özgürlüklerine aykırı
olduğu ve ayrımcılık oluşturduğu tezlerini savunmuşlardı. Diğer
karar ise İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nde öğretim
üyeliği yapan ve derslere başörtülü giremediği için Ankara’dan
davacı olan Sevgi Kurtulmuş’un 2001 yılında yaptığı başvuruyla
ilgili. Kurtulmuş da din özgürlüğünün ihlal edildiği ve kendisine
ayrımcılık yapıldığı tezlerini savunmuştu. AİHM her iki başvuruyu
da tüm tezleriyle reddetti. Mahkeme bu kararlarını büyük ölçüde,
kısaca “türban davası” olarak bilinen Leyla Şahin davası
kararındaki hükümlere dayandırdı ve Türkiye’de laikliğin spesifik
önemine bir kez daha vurguda bulundu. Kararlarda; Türkiye’de gerek
Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Ödül ve Disiplin
Yönetmeliği, gerekse Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Çalışan
Personelin Kılık-Kıyafet Yönetmeliği’nin Avrupa İnsan Hakları
Sözleşmesi’yle uyumlu olduğu belirtiliyor. AİHM kararlarında bu
konulardaki Anayasa Mahkemesi ve Danıştay kararlarına da atıfta
bulunuluyor ve bu kararların Strasbourg Mahkemesi tarafından
benimsendiği not ediliyor. AİHM’nin kamu personeline yönelik
kılık-kıyafet yönetmeliği kararında, devlet memuru statüsüne sahip
kişilerin dini inançlarını kamusal alanda ifade etme konusunda
ihtiyatlı davranmaları gerektiği de vurgulanıyor. Her iki kararda,
gerek İmam-Hatip okullarına girenlerin gerekse kamu personeli
sıfatıyla üniversitede çalışmaya başlayanların kılık-kıyafet
yönetmelikleri konusunda okula yazılırken veya işe girerken
bilgilendirildikleri de hatırlatılıyor. AİHM bu iki kararı
şikayetlerin kabul edilebilirlik aşamasında aldı. Bu da Leyla Şahin
kararının hem başörtüsü hem de kamusal alanda kılık-kıyafet
yönetmelikleri konusunda gerçek anlamda bir emsal haline geldiği
şeklinde yorumlanıyor. Kaynak: NTV