Ahşap hat sanatı sergisi Foça'da

Sergisine açılış töreni yapmayı gerek görmediğini dile getiren Turanoğlu, “Ben yürüme engelliyim. Daha önce de eserlerimi bu salonda sergilemiştim. Foça’da açtığım ilk sergimin öncesinde ilçemizde ne kadar protokol üyesi, kurum, daire amiri ve sivil toplum örgütü temsilcisi varsa protezli bacağımla kendilerine tek tek giderek açılış davetiyemi götürdüm. Fakat lütuf edipte hiç kimse ne açılışıma, nede sergime geldi.

Bu konuda hiç kimseye dargın değilim. Bu sözleri sitem etmek ya da birilerine gönderme yapmak için de söylemiyorum Hiç kimsenin de benim sergime gelme mecburiyeti yok. Bu nedenle Foça’da açtığım sergilerimde açılış töreni yapmayı gerek görmüyorum” dedi

HAT USTASINA TAKUNYACI YAKIŞTIRMASI

Geçmiş yıllarda yurt içinde değişik bölgelerde davet üzerine sergi açma fırsatını bulduğunu anlatan. Turanoğlu, “Ben gittiğim her yerde çok yoğun bir ilgi ile karşılaşırken, yaşadığım ilçe olan Foça’da ilgi göremiyorum. Bazı vatandaşlarımız bana takunyacı yakıştırması yapıyor. Buda beni çok üzüyor. Buna rağmen hiç kimseye kırgın değilim sergimi bir kişide ziyaret etse, bin kişide etse benim için büyük bir şereftir” şeklinde konuştu.

ESERLERİNDE KORUYUCU VE RENKLENDİRİCİ KULLANMIYOR

Eserleri hakkında da bilgiler veren Turanoğlu, Foça’nın Bağarası mahallesinde ki evinin çatı katında eserlerini sürekli sergilediğini açıkladı. Turanoğlu, özel ve itinalı bir çalışma ile yaptığı eserlerinde koruyucu ve renklendirici kullanmadığını, böylelikle ahşabın doğallığını koruduğunu söyledi.

Sergisinde yer alan nadir eserlerin 3 yıllık bir çalışmanın ürünü olduğunu bildiren, Turanoğlu; “Azmin ve sabrın sonucu bu kadar güzel eserler meydana getirebilmek ve insanlarla yapılanı paylaşmasını kendine görev edinmek diye düşünüyorum” dedi

FİLM GİBİ YAŞAM ÖYKÜSÜ

Durmuş Turanoğlu, 1957 Yılında Konya ilinin Meram ilçesinin Gilisra Köyünde doğdu. 4 yaşında arasında ailesi ile birlikte İzmir'e yerleşti. İlk ve Orta öğrenimimi İzmir'de tamamladıktan sonra 1976 yılında Deniz Astsubayı olarak göreve başladı. 1977 yılında ilk evliliğini yaptı.

1996 yılında görevde olduğu sırada geçirdiği bir kaza sonucunda sol bacağını kaybetti. 1999 yılındaki Marmara depreminde eşini kaybetti. 2000 yılında malulen emekli oldu. 3 yıllık bir sürede yalnız yaşayarak sanata yöneldi. Kağıt ve cam üzerine boyalarla hat üstatlarının yapmış olduğu eserleri süsleyerek yazdı.

2002 de ikinci evliliğimi yaptı. Eşinin teşviki ile hat üstatlarının yazılarını ahşap üzerine oyarak yazmaya başladı. Yapmış olduğu eserleri ilk olarak 17 Ocak 2006 tarihinden itibaren 15 günlük bir süreyle İzmir Resim Heykel Müzesi sergi salonlarında sergiledi.