Ahmet Türk'ten evet itirafı

Diyarbakır Cezaevinde işkence tezgahından geçen eski DTP Genel Başkanı Ahmet Türk, hiçbir Kürt'ün darbe anayasasında yapılacak değişikliğe 'hayır' demeyeceğini ifade ediyor.

Yeni Şafak'tan Önder Deligöz'ün "İşkencenin diyarı 12 Eylül'ün zindanı" başlıklı yazı dizisinin bugünkü konuğu Diyarbakır Cezaevi'nde işkence görenlerden Ahmet Türk oldu.

Gördüğü ağır işkenceleri anlatan Türk, referandum tartışmalarına da değindi. Türk'ün açıklamaları İmralı'dan gelen boykot çağrısı karşısında bir nevi çaresizliğin göstergesi asılnda. İşte o röportajdan bir bölüm:

"DÜRÜSTÇE SÖYLEMEK GEREKİRSE"

50'den fazla marş ezberlemiş

Bir gün tutuklanacak olursa daha az işkence görebilecek halde dönmek istemiş zindana. Kafa göz yararak ezberletilen 50'den fazla marşı uyumadan önce tekrar edermiş hep. Cezaevine en azından ezberi sağlam olarak gitmek istemiş. Marş ezberletme seanslarında havalandırmayı kan gölüne çeviren, mahkûmu lağım kuyusuna sokturan vahşeti bir daha yaşamak istememiş.

"Barış ve Demokrasi Partisi'nin (BDP) 'boykot' kararıyla karşı karşıya kalan Kürtlerin kendi iradeleriyle hareket etmeleri halinde nasıl sandık başında nasıl davranacağını objektif bir üslupla açıklıyor:

"Dürüstçe söylemek gerekir ki Kürtlerin önünde 'hayır'la 'evet' arasında bir tercih olursa elbette ki hepsi 'evet' diyecek. İçinde 12 Eylül olan bir şeye 'hayır' deme şansı yok."

"PAKETTE KÜRTLERLE İLGİLİ İYİLEŞME YOK"

Referandum sürecinde çok konuşulacak bu sözlerin ardından BDP olarak neden 'boykot' kararı aldıklarını şöyle anlatıyor:

"Tabii ki Anayasa paketine baktığımızda elbette iyileşmeler var, ama Anayasa'dan en çok zarar gören Kürtlerle ilgili bir şey yok. Anayasa değişikliği paketinde Kürtlerle ilgili iyileşme olmadığı zaman da biz bunu destekleme şansına çok sahip olamıyoruz."