Ahmet Şık kararında hakimden hukuk dersi
Abone olGazeteci Ahmet Şık'ın yargılandığı davada tahliye taleplerinin reddedilmesine mahkeme başkanı Şeref Akçay da sessiz kalamadı
Gazeteci Ahmet Şık'ın da aralarında bulunduğu beş
kişinin tahliye taleplerinin oy çokluğu ile reddedilmesine,
İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Şeref Akçay, dört başlıkta
itiraz etti.
Hürriyet gazetesinde yer alan habere göre, Şeref Akçay tahliye taleplerinin reddine şu gerekçelerle karşı çıktı:
- Yapılan soruşturma bağımsız, tarafsız, adil ve insan vicdanına uygunluk kıstaslarına uygun değil.
- Şüphelilerin emniyetteki delilleri nasıl karartacakları izah edilmemiştir.
- Kitabı daha yayınlanmamıştır bile. Buna rağmen yayınlama
düşüncesinde olduğunu belirterek bu kişiyi örgütle irtibatlandırmak
hukuken mümkün değildir.
- Bugüne kadar hiçbir yayıncı hakkında veya yazan kişi hakkında örgüt üyesi olduğu gerekçesi ile ülkemizde verilmiş tek bir karar yoktur.
"TEK FAALİYET KİTAP YAZMAK"
Soruşturma kapsamında tutuklu bulunan Ahmet Şık'ın "İmamın Ordusu" adlı bir kitap yazma düşüncesinde olduğu ve bu konuda hazırlık yaptığı, kitabın taslağını hazırladığı ve bu hazırlama aşamasında ODA TV ile irtibatlı olduğu iddiasıyla gözaltına alındığına vurgu yapan Akçay, şüphelilerin tek faaliyetlerinin yayın yapmak, kitap yazmak ve benzeri faaliyetler olduğunu ifade etti.
ÖRGÜT ÜYELİĞİ AĞIR SUÇLAMA
Şüphelilerin Ergenekon davasında yargılanan sanıklarla birlikte hareket ettiğine dair herhangi bir iddia olmadığını belirten Başkan Akçay, kitabın yayınlandığının varsayılması ve Ergenekon örgütünün propogandasının yapıldığının düşünülse dahi suçun niteliğinin örgüt üyeliği anlamına gelmeyeceğine dikkat çekti:
"Ahmet Şık'ın yazmak istediği kitabın bir an yayınlandığını düşünelim ve burada da Ergenekon örgütünü en şiddetli bir şekilde övdüğünü düşünelim. Mahkememizde görülen davalarda PKK, DHKP-C, MLKP, TİKKO gibi örgütlerle ilgili yazılan pek çok kitaptan dolayı pek çok dava açılmıştır ve bu kitapların pek çoğunda da belirtilen örgütlerin eylemleri çok net bir şekilde övülmüş, militanlarından yine övgülerle bahsedilmiştir.
Ancak bu yayınlarla ilgili açılan davalar "örgüt propagandası yapmak" suçundan açılmıştır. Bugüne kadar hiçbir yayıncı hakkında veya yazan kişi hakkında örgüt üyesi olduğu gerekçesi ile ülkemizde verilmiş tek bir karar yoktur.
YAYINLANMAMIŞ KİTAP SUÇ OLUŞTURMAZ
Tümü 3713 sayılı yasaya muhalefetten ceza almıştır veya beraat etmiştir. Kaldı ki şüphelinin kitabı daha yayınlanmamıştır bile. Buna rağmen yayınlama düşüncesinde olduğunu belirterek bu kişiyi bu örgütle irtibatlandırmak hukuken mümkün değildir"
EMNİYETTEKİ DELİLİ NASIL KARARTACAK?
Şüpheli kim olursa olsun, bağımsız, tarafsız, adil ve insan vicdanına uygun bir şekilde soruşturulması ve yargılanması gerektiğini söyleyen Akçay, yapılan soruşturmanın bu kıstaslara uymadığını ifade etti. Mahkemenin "delilleri karartma ve yeni delil elde edilmesini engelleme" şeklindeki tahliye talebini ret gerekçesini de eleştiren Akçay şöyle konuştu:
"Şüpheliler hakkında üç tane emniyete yazılan yazı dışında toplanması gereken delil yok. Şüphelilerin emniyetteki delilleri nasıl karartacakları izah edilmemiştir."