Ahmet Kekeç: Zırlamalarınız kabak tadı verdi
Abone olHürriyet gazetesine yönelik saldırıyı kaleme alan Ahmet Kekeç, Doğan medyasının gösterdiği tepkiyi abartılı buldu..
Star gazetesi yazarı Ahmet Kekeç "Zırlamalarınız kabak tadı verdi" başlıklı yazısında Doğan medyasının saldırıya verdiği tepkiyi eleştirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sözlerini çarpıtmakla suçlanan Hürriyet'i protesto gösterisinde gazete binasının giriş kapısındaki cam kırılmıştı.
Ahmet Kekeç, işte bu kırılan cam üzerinden Hürriyet'in günlerdir bu konuyu gündeme getirmesine köşesinden tepki gösterdi.
Kekeç yazısında protesto gösterisinin şiddete dönüşmesini yanlış bulduğunu aktardı. "Fakat birader artık gına geldi... Olayın üzerinden kaç gün geçti, hâlâ Aydın Bey’in camını konuşuyoruz." diyen Kekeç konuyu sulandırdırmakla suçladığı Doğan medyasının konuyla ilgili yayınları içinbunları yazdı:
"CÜNEYT ADLI KİŞİ ŞİRİN ADLI MİLİTAN"
"Bu konuda, hiç yazılmadıysa, en az 100 yazı yazıldı. Yüzlerce açıklama yapıldı. Binlerce kınama bildirisi yayınlandı. Bütün siyasi partiler, bütün meslek kuruluşları, bilumum sivil toplum odakları, hatta illegal örgütler Aydın Bey’in camıyla dertlendi... CNN Türk hadisenin vuku bulduğu gün, 8 saat kesintisiz yayıp yaptı. Bir Sedat Ergin aldı mikrofonu, bir Coşkun soy isimli şahıs, bir Cüneyt adlı kişi, bir Şirin adlı militan... “Cam da cam” diye zırlayıp durdular."
Doğan grubunun "Basın özgürlüğü tehlikede" iddiasıyla konuyu dünya gündemine taşımasını eleştiren yazar, Hollanda televizyonun kendisiyle yaptığı röportajda Hürriyet'in kırılan cam sorusuyla karşılaşmasına isyan edip yazısını tamamladı:
"HAKİKATEN YETER"
"Daha doğrusu şu: “Cam” sorusuyla karşılaşmasaydım, bu yazıyı yazmayacaktım, arkadaşların “zırlamalarını” nisyana terk edecektim.
Fakat “artık yeter” diyorum.
Hakikaten yeter!
Kabak tadı verdiniz ve fena halde bıktırdınız.
Size bir “cam”a patlayan o “rezil haber”inizin nelere yol açtığını, ülkenin başına hangi gaileleri sardırdığını hiç düşünüyor musunuz? Arada sırada empati yapıp “Ne şerir adamlarmışız yahu!” diyor musunuz?"