Ahmet Hakan'ın Ali Babacan yazısı olay oldu
Abone olHürriyet Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Hakan, partisini yakında açıklaması beklenen Ali Babacan'ın siyasette yeni bir şey demediğini sadece "mıy mıy" yaptığını iddia etti.
Partisini yakında açıklaması beklenen Ali Babacan'ın sessizliği
merak konusu oldu. Karar gazetesine verdiği ilk röportajı "hayal
kırıklığı" olarak nitelendi. Yakın dönemde yaşanan gelişmelere
ilişkin tavır ortaya koymayan Babacan, pasiflikle
eleştiriliyor.
Babacan'a son dönemin en sert tepkisi de Hürriyet'in başına geçen Ahmet Hakan'dan geldi. Bugünkü yazısında onun nasıl yükselişe ve düşüşe geçtiğini kaleme alan Hakan'ın sert eleştirileri dikkat çekti.
YÜKSELİŞİ: Gizemli durdu... Bir şeyler yapacakmış gibi bir hava yaydı... Gözlerin kendisine çevrilmesine yol açtı... Ciddiye alındı... Merak edildi... Dikkatle gözlendi, merakla izlendi... “Davutoğlu değil de sen asıl Ali Babacan’a bak” dedirtti... Abdullah Gül’ü arkasına aldı... Değişik mahfillerde konu oldu... Rüzgâr yakalamış gibi bir eda takındı... Ve yükselişi böyle başladı.
DÜŞÜŞÜ: İlk kez kapsamlı bir röportaj verdi... Verdiği bu ilk röportajda... Hiçbir şey dememeyi başararak, sadece “mıy mıy da mıy mıy” diyerek, kimseyi ürkütmeme çabasına girerek, esaslı tek bir cümle kurmayarak, hesapçı kararsızlığını hissettirerek, memleket meseleleriyle ilgili farklı hiçbir açılım getiremeyerek... Fena halde düşüşe geçmiş oldu.
BUHAR OLUŞU: Barış Pınarı harekâtı
yapıldı... Kendisinden tek bir kelime bile gelmedi. Dünyada herkes
Türkiye’yi konuştu... Kendisinden ses seda çıkmadı. Ankara
Mutabakatı imzalandı... Minnacık bir tutum bile almamayı tercih
etti. Soçi Mutabakatı imzalandı... “Tık” bile dememeyi tercih etti.
Ve bu son tepkisizlik abidesi haliyle de... Buhar olup gökyüzüne
doğru uçup gitti.
AHMET HAKAN HÜRRİYET'İN BAŞINA GELMİŞTİ
Hürriyet Gazetesi'ndeki işten çıkarmalar sonrası Genel Yayın Yönetmeni Vahap Munyar istifa etmişti. Demirören ailesi onun yerine Ahmet Hakan'ı Genel Yayın Yönetmenliği koltuğuna oturtmuştu. Ahmet Hakan Genel Yayın Yönetmeni olduktan sonra ilk olarak Canan Kaftancıoğlu'nu yazmıştı, ikinci yazısını da Ali Babacan'a ayırmış oldu.