Ahmet Hakanı yazdı bileti kesildi
Abone olRadikal yazarı Ersin Tokgöz, Ahmet Hakan hakkında ağır bir yazı kaleme aldı.. İsmet Berkan'ın tepesi attı..
Radikal'den Ersin Tokgöz'ün Ahmet Hakan hakkında yazdığı "Ahmet
Hakan'ın düğümü" başlıklı yazı kendisine pahalıya patladı.
Medyatava sitesinin haberine göre, İsmet Berkan, yazıda ağır
hakaret unsurları bulunduğu gerekçesiyle Ersin Tokgöz'ün çıkışını
verdi.
Berkan, bu tip yazıların gazeteye denetimsiz girmemesi konusunda
yazı işleri çalışanlarını uyardı. İsmet Berkan ayrıca Ahmet Hakan'ı
arayarak şahsı ve kurumu adına da özür diledi...
İşte Tokgöz'ün dün kaleme aldığı o yazı:
Ahmet Hakan'ın düğümü
Ergenlik ve ilk gençlik dönemlerinde karşı cinsle temas
kuramamış, tek cinsel deneyimi mastürbasyon olan biri ilerleyen
yaşlarda istediği kadar parlak ilişkiler yaşasın, skor üstüne skor
yapsın fark etmez. Doğasını baskılarken bilinçaltında
biriktirdikleri, fark etsin ya da etmesin, yetişkinlik dönemindeki
davranışlarının belirleyicisi olur. Ertelenmiş cinselliğin, doğayı
baskılamanın elbette bir bedeli olacak. O artık iflah olmaz bir
abazandır.
Bu girizgâh şunun için...
Beğenenin de nefret edenin de yadsıyamadığı bir vaka var: Ahmet
Hakan. Her yazdığı tartışılan, her attığı adımda bir anlam aranan
medyanın adı tek geçen polemik figürü. Türkiye’nin bir numaralı
gazetesinin en çok okunan, yazıları internet siteleri tarafından en
çok alıntılanan, üzerine tartışmalar yapılan bir isim Ahmet
Hakan.
Bu kadar da değil. Bir de prestijli bir kanalda tartıma programları
yapıyor. Yazılarının dışında ekranda da görünüyor yani. Üstelik
başarılı.
Övünç verici bir mesleki parlaklık... Eh, bir gazeteci için böylesi
bir etki yetmeli diyorsunuz değil mi? Bu kadar görünmek kesmeli
aslında bir faniyi...
Ama kesmiyor. Ne televizyondaki konuşmaları, ne her gün yüz
binlerin okuduğu gazete yazıları...
Bir de gün boyu Twitter’da ona buna laf yetiştirmeler, masaları
dikizleyip canlı yayın yapmalar.
Diyebilirsiniz ki işte iletişim sevdası, işte kafasına göre takılan
özgür ruh.
Ama değil.
Ahmet Hakan’ınki ne bir iletişim sevdası, ne kafasına göre takılma
hali. Mastürbasyon döneminden sonra ne yaşarsa yaşasın kaçıp kaçıp
o ana dönen tatminsiz ergenin “geç” halinden başka bir şey değil.
Kendi kendini tatmin etmeye çalışırken ikiye, üçe ayrılan bilinç ve
bu ayrılmalardan payına düşen tatminsizlik.
Kolay mı?
Kanınızın en deli aktığı dönemde her türlü nefsi kısıtlamanın
görece kutsal olduğu bir iklimde seyredeceksiniz. Şöhretin tadını
şöyle kenarından tadacaksınız ama ait olduğunuz cemaat nedeniyle
isteklerinize hep ket vuracaksınız. Günlerden bir gün, o cemaati
terk edip o yasakları yıkmanın hazzını yüksek sesle haykırarak,
kayıp yıllarınızın hıncını çıkaracaksınız. Gidemediğiniz tüm
ortamlara akacak, kaybı telafiye konsantre bir adanmışlıkla yeni
dostluklarınızı da, nefretlerinizi de, öfkelerinizi de hep ama hep
tezahürat eşliğinde yaşayacaksınız.
Ya arkadaşlarınızla, ya düşmanlarınızla, olmazsa kendi
kendinizle... Dalaşacaksınız. Ama hep tezahürat eşliğinde...
O Düğüm...
Ahmet Hakan Kanal 7 anchormani, ben henüz üniversitede öğrenciyken
bir panelde tam da bugünkü açmazını izlemiştim gözlerinden.
Muhafazakâr jön Hakan’ı hayranlıkla izleyen türbanlı öğrenciler ile
Hakan arasındaki flört- ama sadece orada kalan, bir adım sonrasına
gidemeyen flört- acıklı bir enstantaneydi. Panel bitti, Hakan
hayran bakışlar arasında, muhtemelen boğazındaki o kocaman düğümle
salondan ayrılıverdi. Geriye kalan, sadece yutkunmasıydı.
İşte şimdi Hakan’ın tüm uğraşı o düğümü çözmek için.
Ama kötü bir haberim var. Ne yeni mahallesinin en gözde ismi
olması, ne en çok okunan yazar... Ne Hürriyet, ne CNN Turk, ne
Twitter... Ne dostlarının ne de düşmanlarının köşelerinde yer
bulması...
Artık hiçbir şey Ahmet Hakan’ı tatmin edemez. Çünkü o düğüm hep
orada, duruyor. Onca vedaya rağmen Twitter’dan da bu yüzden
çıkamıyor, magazin ya da geyik ortamları da onca eleştirisine
rağmen onsuz olmuyor, Avşargillere de bu yüzden önce “çakıp” sonra
onlarla “çıkıyor.”
Dedim ya; kahrolası o düğüm.