Ahmet Hakan'dan olay CHP ve Muharrem İnce yazısı
Abone olAhmet Hakan 24 Haziran seçim sonuçlarını değerlendirdiği bugünkü yazısında, Muharrem İnce'nin neden ayrı bir parti kurması gerektiğini 8 maddeyle anlattı. Ahmet Hakan CHP için 'bırakın Muharrem İnce’yi, başına Atatürk geçse bile kurtaramaz' ifadelerini kullandı.
24 Haziran seçim sonuçlarıyla birlikte CHP bir kez daha
tartışmaların merkezinde. Muharrem İnce'nin partisinden 8 puan
fazla alması Hürriyet gazetesi yazarı Ahmet Hakan'ın gündemindeydi.
Ana muhalefet partisindeki başarısızlığı "Neden Muharrem İnce’nin
ayrı parti kurması şart?" başlıklı yazısında kaleme alan yazar, bu
durumu 8 maddeyle açıklıyor:
- MADDE BİR: Örgütlenmesi baştan aşağı
laçka!
- MADDE İKİ: Organizasyon yapma yeteneğinden
mahrum!
- MADDE ÜÇ: Tarihindeki şan ve şerefi gururla
omuzlarken tarihindeki problemlerle özgüvenli bir hesaplaşma içine
girecek cesareti yok!
- MADDE DÖRT: Siyaseti tamamen karşıtlık üzerinden
yapmaya meyilli... O kadar ki... Tayyip Erdoğan devreden çıksa
söyleyecek sözü kalmayacak!
- MADDE BEŞ: Yüzde 20/yüzde 25 bandına hapsolmuş
durumda ve işin daha kötüsü partinin kodamanları bu durumdan çok da
mustarip değil!
- MADDE ALTI: Markası o kadar yıpranmış, o kadar
köhnemiş, o kadar problemli ki... Memlekette işler çok kötüye
gittiği anda bile alternatif olarak akla gelmiyor!
- MADDE YEDİ: Partide herkes çok biliyor. Buna
mukabil iş yapan yok!
- MADDE SEKİZ: Delegesinin isteğiyle seçmeninin
isteği arasında devasa bir fark var!
Yıllar içinde bu hale gelmiş, getirilmiş bir partiyi bırakın
Muharrem İnce’yi, başına Atatürk geçse bile kurtaramaz. İşte tam da
bu nedenle...
Muharrem İnce...
CHP’yi Kemal Kılıçdaroğlu ve etrafına birikmiş olan kifayetleri
tartışmalı, ihtirasları tartışmasız olan tipleri bırakıp ayrı bir
parti kurması şart...
Şu iki hususu hiç unutmayalım:
- BİRİNCİ HUSUS: Seçim süreci boyunca CHP markası,
Muharrem İnce’yi ayağından tutup hep aşağı doğru çekti!
- İKİNCİ HUSUS: Muharrem İnce yüzde 30’u, CHP
markasından uzak durduğu ölçüde yakalayabildi ve aşabildi.
Ahmet Hakan'ın yazısının
tamamı