Ahmet Hakan'dan İhsan Özkes'e: Bel'am mı oldun
Abone ol'Hz Muhammed yaşasaydı Saray'a giderdi" diyerek kendisini eleştirenlere karşı savunmaya geçen bağımsız vekil İhsan Özkes', Ahmet Hakan'dan çok sert bir soru geldi: Hayrola İhsan Hoca, bel'am mı oldun?
İNTERNETHABER.COM-CHP'den istifa eden bağımsız vekil
İhsan Özkes'in Cumhurbaşkanlığı Sarayı'na gittikten sonra kendisini
eleştirenlere 'Hz Muhammed ve Atatürk yaşasaydı Saray'a giderlerdi'
diyerek kendini savunmasına bir tepki de Ahmet Hakan'dan
geldi.
Hakan, Hürriyet'teki "Hayrola İhsan Hoca Bel'am mı oldun?" başlıklı
bugünkü yazısında, yakın geçmişte Özkes'le yaptığı röportajda,
Özkes'in "İktidara yaranmak için dini eğip büken tipleri
gördüğümde aklıma "Bel'am" tipi geliyordu" sözlerini
hatırlatarak gönderme yaptı.
"HZ MUHAMMED YAŞASAYDI..."
Hakan, Özkes'in cumhurbaşkanlığı Sarayı için 'Haram Saray'
yakıştırması yapmasından sonra, Saray'a gitmesi ve kendisini bu
sebeple eleştirenlere kişisel Twitter hesabından 'Hz Muhammed ve
Atatürk yaşasaydı onlar da Saray'a giderlerdi" şeklindeki
çıkışına "Hayrola İhsan Hoca! Bel'am mı
oldun?" diye karşılık verdi.
İşte Hakan'ın yazısından o satırlar:
EMEKLİ Müftü İhsan Özkes'le, "CHP milletvekili" sıfatını taşırken
bir röportaj yapmıştım.
"BEL'AM NEDİR?"
O röportajda kendisine sorduğum ilk soru şuydu:
"Bel'am nedir?"
Cevap vermişti İhsan Özkes:
Hz. Musa döneminde "Bel'amu Baura" denilen bir din adamı
varmış.
Bu adam, Hz. Musa'nın yanında değil de Firavun'un yanında yer
almış.
Yahudilik dinini eğip bükerek Firavun'a uyarlamaya çalışmış.
m Dini literatürde iktidarların, gücün, sultanların, padişahların,
kralların yanında yer alan, dini onların amaçlarına göre yorumlayan
tiplere "Bel'am" denir.
İkinci sorum şuydu Özkes'e:
"AK Partili bazı milletvekilleri, Meclis Genel
Kurulu'nda size Bel'am dediler. Ne diyorsunuz?"
"ALLAH'IN DİNİNİ İKTİDARA UYARLAMA ŞABLONU BANA
UYMUYOR"
Özkes şu yanıtı vermişti bu soruya:
Bugünkü iktidara yaranmak için dini eğip büken tipleri gördüğümde
benim de aklıma "Bel'am" tipi geliyordu.
Fakat ağır olur düşüncesiyle nezaketen bunu dillendirmedim.
Ancak onlar bana "Bel'am" diyebildiler.
Ben muhalefet milletvekiliyim. Allah'ın dinini iktidara, güce
uyarlama şablonu bana uymuyor.
"RÜŞVETE HELAL KILIF UYDURULUYOR"
Üçüncü sorum şu olmuştu Özkes'e:
"Bel'am tipi size uymuyorsa... Kime
uyuyor?"
Özkes yanıtlamıştı:
Hırsıza hırsız demenin, yolsuza yolsuz demenin, israfa israf
demenin, harama haram demenin zorlaştığı bir dönemdeyiz.
Rüşvete helal kılıf uyduruluyor.
Bunlar din adına yapılıyor.
"Bel'am" şablonu, bunlara uymuyorsa... Kime uyacak?
İhsan Özkes'in bunları söylemesinin üzerinden bir yıl
bile geçmedi.
Partisiyle ihtilafa düşerek istifa eden Özkes, 30 Ağustos
Resepsiyonu için Saray'a gitti.
Saray'dan çıkar çıkmaz da şu tweet'i attı:
"Hz. Muhammed bugün yaşıyor olsa Saray'a girer mi? Bu
akşam orada hissettim ki kesinlikle girerdi. Çünkü orada sünnetten
emareler çok."
"TİPİK TÜRK POLİTİKACISI İŞTE DER GEÇERDİM"
İhsan Özkes, Saray'a gittikten sonra...
"Çok beğendim çok" deseydi...
"Çok şatafatlı... Tam bize layık" deseydi...
"Büyük devletin sarayı tabii ki büyük olacak" deseydi...
Yani işin içine dini, diyaneti, Hz. Peygamber'i, Sünnet-i
Seniyye'yi karıştırmasaydı...
"Tipik Türk politikacısı işte... Dün öyle, bugün böyle" der
geçerdim.
"HAYROLA İHSAN HOCA!"
Fakat İhsan Özkes...
Çok keskin ve çok ani politik dönüşüne hepimizin ortak
değeri Hz. Peygamber'i alet edince...
Sormadan edemiyorum:
"Hayrola İhsan Hoca! Bel'am mı
oldun?"
Altını çizerek bir daha söylüyorum:
Eğer İhsan Hoca, Allah'ın Peygamber'ini ve onun temiz
sünnetini, dünyevi bir saray için eğip
bükmeseydi...
Bu soruyu kendisine asla ve kata
sormazdım.