Ahmet Hakan'dan Gülen'e mektup
Abone olAhmet Hakan, Fethullah Gülen'in Milliyet'e verdiği röportajda Kenan Evren'in yaptığı bazı işleri takdir etmesini eleştirdi. Hakan, bu konuda Gülen'e şu mektubu yazdı.
Ahmet HAKAN, "Fethullah Gülen’e içten bir
mektup" başlıklı yazısında Fethullah Gülen'in Milliyet
Gazetesi'ne verdiği röportajda, Kenan Evren'in din derslerini
zorunlu kılmasını taktir etmesini eleştirdi. Hakan, Gülen'e şunları
yazdı:
SAYIN Fethullah Gülen!
Milliyet Gazetesi’ne verdiğiniz röportajda şöyle diyorsunuz:
‘Evren Paşa, seçmeli din derslerini mecburi yapmakla yararlı bir iş
yapmıştır. Gençlerin çoğu onun bu icraatı vesilesiyle din
eğitiminden nasiplerini almışlardır. Bu iş kanaatimce öyle büyüktür
ki -doğrusunu Allah bilir- hiçbir sevabı olmasa bile bu icraatı ona
yetebilir, ahirette kurtuluşuna vesile olabilir, cennete de
gidebilir.’
Sayın Fethullah Gülen!
Kimin cennetlik olduğu, kimin cehennemi boylayacağı üzerine yapılan
heyecanlı tartışmalar karşısında her daim ‘mesafeli’ durmuş biri
olarak, Kenan Paşa’yı cennetle müjdelemeniz karşısında öfkeye filan
kapılmış değilim.
Çünkü ‘Herkes cennete gönderilirse bize yer kalmaz’ tarzı hasis ve
bencil endişe de, cehennemi boylayacakların listesini çıkarmak gibi
lüzumsuz kendine güven duygusu da bana göre değil!
Yaratıcının şaşmaz adaletine güven duymak belki de en iyisi!
Bu yüzden Kenan Paşa’nın -Allah uzun ömür versin- öteki dünyada
nerede konuk edileceği meselesine hiç takılmadığımı belirtmek
isterim.
Mesele cennet ya da cehennem meselesi değil yani.
* * *
Benim üzerinde durduğum mesele şu:
‘Seçmeli din derslerini mecburi yaparak gençlerin din eğitiminden
nasiplerini almasına neden olan ve böylece öteki dünyada
kurtuluşunu garantileyen’ Kenan Evren’in, 17 yaşındaki bir gence
reva gördüğü son!
Sanırım, Erdal Eren adını daha önce duymuşsunuzdur.
Hani yaşı tutmadığı için yaşı büyütülerek idam sehpasına gönderilen
17 yaşında bir delikanlı vardı.
2 Şubat 1980’de gözaltına alınmış, 19 Mart 1980’de idam
edilmişti.
Yani jet hızıyla!
Ne dünyanın dört bir yanından gelen tepkilere aldırış edildi, ne
avukatların yaptıkları savunmalara.
İdam kararı alındı, yaş büyütüldü ve infaz gerçekleşti!
Sayın Fethullah Gülen, Erdal Eren’i hatırlamadınız mı?
O zaman size cennetle müjdelediğiniz Kenan Evren’in bir zamanlar
herkesin diline pelesenk olan ama şimdilerde unutulan bir sözünü
anımsatayım:
‘Asmayalım da besleyelim mi?’
Herhalde bunu duymuşluğunuz vardır.
* * *
Sayın Gülen!
Bir din adamı olarak gençlere din dersi verilmesinin önünün
açılmasının ne büyük bir olay olduğunu düşünmenizi anlayışla
karşılayabilirim.
Hatta heyecanınızı bastıramayıp, Kenan Evren’e öteki dünya
mutluluğunun kapılarını açmanızı bile mazur görebilirim.
Ama sizin gibi ‘gözyaşı dökmeyi’ bilen birinin, 17 yaşında idam
sehpasına gönderilen o delikanlıyı hesaba katmamasını
anlayamam.
Çünkü gözyaşı dökmeyi başaran birinin, ‘Varsın o genç idam
sehpasını boylasın, nasıl olsa diğer gençlere din eğitimi verildi,
biz ona bakalım’ diyebileceğini hiç sanmıyorum.
YAZI:Ahmet HAKAN