Ahmet Hakan'a sinema eleştirisi
Abone olHürriyet yazarı Ahmet Hakan, vizyondaki iki Türk filmi için sakın bunlara gitmeyin diye yazınca, Sabah'ın televizyon eleştirmeni Mesut Yar'ın tepkisini çekti.
Ahmet Hakan'ın yazdığı yazı ile Türk sinemasının önünü kestiğini
savunan Mesut Yar'ın Sabah'taki yazısı şöyle... Olmadı Ahmet Hakan!
Kötü kötüdür. Bu çok basit gibi görünüyor ama zaten ne basit
görünüyorsa o karışıktır. Önceki gün Ahmet Hakan'ın yazısını
okuyunca bunu düşündüm. Hakan, iki Türk filmini yerden yere
vuruyordu: Hababam Sınıfı ve Hırsız Var. İzleyiciye "sakın bu
filmlere gitmeyin" diyordu. İçim acıdı doğrusu. Ben iki filmi de
izledim. Ortada sanat şaheserleri yok. Ama örneklerine Hollywood'da
çok sık rastladığımız "seyirlik" filmlerdi bunlar. Öyle yerden yere
vurulacak türden de değildi. Esas sorun da bu zaten. Türk filmleri
içinde kötüler varsa bunlar elbette eleştirilmeli. Ama son iki
yıldır ayağa kalkmaya çalışan bir sinema sektörü var ortada.
GELECEĞE İPOTEK Gönül Yarası, GORA, Bulutları Beklerken, Karpuz
Kabuğundan Gemiler Yapmak, Büyü bunlardan birkaçı... Yönetmeni,
oyuncusu, ışıkçısı, figüranıyla Türk Sineması bir atakta... Filmler
destekle ya da riskle çekiliyor ve izleyicinin beğenisine
sunuluyor. Gişedeki insan sayısı arttıkça maddi bir gelir oluşacak.
O gelir tekrar sektöre döndüğünde ortaya çok daha kaliteli işler
çıkacak. Bunu bilmek için kâhin olmaya gerek yok. Bütün Avrupa
Sineması aynı süreçten geçti. Hatta şimdi dünyada önemli yer edinen
Japon ve İran Sineması da... Ahmet Hakan'ın hatası da bu... Bu
filmleri insafsızca eleştirmek geleceği ipotek altına alır ancak. O
filmlere gitmeyin demek, hatta onları aşağılar nitelikte küçültücü
ifadeler kullanmak, belki bir köşe yazısını kurtarır ama Türk
Sineması'nın geriye dönmesine neden olur. Aydemir Akbaş'lı, Behçet
Nacar'lı korkunç ötesi erotik günlere yani...