Ahmet Hakan nasıl böyle oldu?
Abone olHürriyet gazetesi yazarı Ahmet Hakan, duruşunda meydana gelen değişimleri esprili bir dille bugünkü köşesinde kaleme aldı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın sözleri, AK Parti iktidarının
icraatları, muhalefetin tavrı, öğrenci protestoları, içki
tartışmaları ve daha birçoğu...
Bunların hepsi Hürriyet gazetesi yazarı Ahmet Hakan'ın kimyasını
bozdu.
Dün Türkiye'nin bir çok ilinde içki yasağını protesto
edenlerin düzenlediği 'AKP'ye içiyoruz" eylemleri üzerinden
kendisinde yaşanan fikir değişimini aktaran Hakan, bakın neler
yazdı...
BEN NASIL BÖYLE OLDUM
- Normalde benim İzmir'de ellerinde kadehlerle sokağa dökülüp,
"AKP'nin şerefine içiyoruz" diye eylem koyanlardan
hiç hazzetmemem lazım. Ama hükümetin tutumu öyle bir hal aldı ki,
artık sokaklara dökülüp kadeh kaldırarak eylem yapmak hak edilmiş
bir siyasal gösteri oldu çıktı.
- Normalde benim Osmanlı'ya karşı özel bir antipatimin olmaması gerekir. Ama hükümetin "Ecdat edebiyatı" o denli aşırı bir hal aldı ki, Osmanlı denilince hemen kedimi başka bir odaya atıyorum.
- Normalde benim paşalarla, Haberel'la, Ergenekon sanıklarıyla falan hiç işimin olmaması gerekir. Ama "küçük hukuk ihlalleri" denilerek yapılan yanlışlar ve çektirilen eziyetler o boyuta vardı ki, hepsiyle de işim oluyor.
- Normalde benim Kurtlar Vadisi Filistin filmini büyük bir şevkle kaşılamam gerekiyor. Ama ülkenin egemenlerinin oluşturduğu siyasal koşullardan film çıkarmayı delikanlıca bir tutum olarak görmediğimden o şevki kendimde göremiyorum.
-Normalde benim Kemal Kılıçdaroğlu'nu daha fazla eleştirmem
gerekiyor. Ama Kılıçdaroğlu eleştirisi yapanlar, bu eleştirileri o
kadar partizanca ve "Tayyip Erdoğan'a vuramıyoruz bari ona
vuralım" mantığıyla yapıyorlar ki, benim elim pek
gitmiyor.
- Normalde benim eylem yapan üniversite öğrencileriyle aynı
düzlemde bulunmamam gerekiyor. Ama o öğrencilerin üzerine öyle bir
çullanılıyor ki, kendimi çullananlarla aynı safta görmek
istemiyorum.
ZAMAN YAZARINI FETHULLAH GÜLEN'E ŞİKAYET
ETTİ
HİLMİ HOCAYI BAŞKA BİR HOCAYA HAVALE EDİYORUM
Hilmi Yavuz, Zaman gazetesinde yine bana saydırmış. Hem de ter-ü
taze bir edebiyat talebesi heyecanıyla.
Bir taraftan tirat attırarak allameliğini konuşturmuş, bir taraftan
da "çakma","züppe" falan diyerek içindeki sokak
çocuğunu ortaya çıkarmış.
Kısacası beni üzmek, incitmek için terbiye sınırlarını bir hayli
zorlamış.
Bu enerjiyle, bu dinamizle, bu iştiyakla ben baş edemem. En iyisi
Hilmi Hoca'yı, karıncanın bile incitilmesi karşısında gözyaşlarını
akıtacak denli rikkatli bir kalbe sahip loan bir
"hoca"ya havale etmek.
Fethullah Hocam...
Şu Hilmi Yavuz'a biraz vaaz-ü nasihat etseniz nasıl olur?