Ahmet Hakan Hüseyin Çelik'e fena vurdu
Abone olTürkiye'de basın özgürlüğü var mı yok mu? Günlerdir süren bu tartışma bitmek bilmiyor.
Freedom House'ın "Türkiye'de basın
özgürlüğü yok" raporunun ardından başlayan tartışma artarak devam
ediyor.
Bir taraf basın özgürlüğü olmadığını savunurken, iktidar
ise, "basın özgürlüğü olmasaydı Başbakan'a nasıl diktatör
diyecektiniz diyerek Türkiye'deki basın özgürlüğünün standartların
üzerinde olduğunu savunuyor.
Hürriyet si yazarı Ahmet Hakan bugünkü yazısında, bu konuda
bir açıklama yaparak medyayı "ikiye bölen" AK Parti sözcüsü Hüseyin
Çelik'e cevap verdi.
Ahmet Hakan, Hüseyin Çelik'in medyayı ikiye bölmesinden şikayet
ederek, "eğer AK Parti'nin destekleyicisi bir yayın organı
değilseniz direk muhalif ilan ediliyorsunuz" tepkisini
dile getirdi.
Hüseyin Çelik'i ayrımcı, ara renklere tahammülsüz, evrensel
standartları önemsemeyen yaklaşımla suçlayan Ahmet Hakan'ın yazısı
şöyle...
HÜSEYİN ÇELİK DİYOR Kİ
AK Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik, Türkiye’de basının durumu hakkında
bilgi veriyor.
Diyor ki:
- Türkiye’de beş milyon gazete satılıyor.
- Bu gazetelerin 4’te 3’ü AK Parti’ye muhalif olan basındır.
- İktidarı desteklediğini söylediğiniz basının toplam tirajı 1
milyon 200 bindir.
TÜRK BASININI İKİYE BÖLMÜŞ
İktidar partisinin en önemli ismi Hüseyin Çelik’in, basına
yaklaşımına bakar mısınız?
Kafasında ikiye bölmüş Türk basınını.
Sanki “dost kuvvetler/düşman kuvvetler” ayrımı yapar gibi
“bizimkiler kaç satıyor/sizinkiler kaç satıyor” diye rakamsal
analiz yapıyor.
*
Hüseyin Çelik’e göre bir gazete...
- Ya iktidarın sesidir.
- Ya da iktidarın karşısındadır.
Arada bir yer falan olamaz.
SEN İSTEDİĞİN KADAR EVRENSEL STANDARTLARA UYMAYA ÇALIŞ
- Sen istediğin kadar evrensel standartlara uymaya çalış.
- Sen istediğin kadar “iktidar karşıtı gazete” ya da “iktidar
yandaşı gazete” olmak isteme, sadece gazete olmak iste.
- Sen istediğin kadar habercilik kaygısını en önemli kaygı haline
getirmeye gayret et.
- Sen istediğin kadar hakkaniyetli davranmaya çabala.
- Sen istediğin kadar gazetende iktidarın iyi yaptıklarına “iyi”,
kötü yaptıklarına “kötü” de...
Hüseyin Çelik için fark etmiyor.
Eğer hükümetin doğrudan kontrolü altında değilsen...
AK Parti muhalifisin.
BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNÜ BU YAKLAŞIM BOĞUYOR
Türkiye’de basın özgürlüğünü hiçbir şey boğmuyorsa bile Hüseyin Çelik’in ayrımcı, ara renklere tahammülsüz, evrensel standartları önemsemeyen, gazeteleri “dost/düşman” diye ayıran, hükümet eleştirisine yer veren her yayın organını “AK Parti muhalifi” diye yaftalayan bu yaklaşımı boğuyor.