Ahmet Hakan Erbakan'dan böyle af diledi

Abone ol

Necmettin Erbakan'ın 28 Şubat Milli Güvenlik Kurulu kararlarını o gece imzalamadığı ortaya çıkınca, bir çok isim af kuyruğuna girdi.

Hürriyet gazetesi yazarı Ahmet Hakan, bugünkü köşesinde "Bağışla bizi Erbakan Hocam" diyor.

Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde açıklananan tarihi tarihi Milli Güvenlik Kurulu tutanakları, yankı uyandırdı. Erbakan'ın söylenildiği gibi kararları paşa paşa imzalamadığı ve erteletmek istediği ortaya çıktı.

ERBAKAN'A ÖVGÜ YAĞMURU

İşte bu yeni durum tartışmaların seyrini bir anda değiştirdi. Yerden yere vurulan Erbakan, bir anda baş tacı edilmeye başlandı. Ortaya çıkan tutanak sonrası af dileyenler kervanına Ahmet Hakan da katıldı. Abdülhamit'in en büyük muhaliflerinden Rıza Tevfik'in sultanın ölümünden sonra yazdığı şiiri örnek gösteren Hakan, bütün Türkiye'yi pişmanlık şiiri yazmaya çağırıyor:

KAN TER İÇİNDE KALMAK YERİNE İTİRAZ ETMİŞ

“28 Şubat Milli Güvenlik Kurulu Toplantısı” tutanakları ortaya çıktı.
Bu tutanaklara göre Erbakan Hoca...
O tarihi Milli Güvenlik Kurulu toplantısında...
-İddia edildiği gibi “şak” diye imzayı basmak yerine olmaz demiş.
-Öne sürüldüğü gibi “paşa paşa” imzalamak yerine direniş göstermiş.
-Söylendiği gibi anında imzayı çakmak yerine ertelemeye çalışmış.
-Yazılıp çizildiği gibi kan ter içinde kalmak yerine itiraz etmiş.

BİR PİŞMANLIK ŞİİDİR BU

Abdülhamid’in en büyük muhaliflerinden Rıza Tevfik, Abdülhamid öldükten sonra “Sultan Abdülhamid Han’ın Ruhaniyetinden İstimdad” diye bir şiir yazmıştı.
“Neredesin ey şevketli sultan Hamid Han” diye başlayan bir şiir.
Bir pişmanlık şiiridir bu...
Bir nedamet patlaması...
Rıza Tevfik, şiirinde “Sana çok haksızlık ettik ey Abdülhamid” diye inler durur.
Bütün bir memleket adına yapar bu inlemeyi.

ANCA KURTARIR

28 Şubat MGK’sıyla ilgili ortaya çıkan bu yeni durumun ardından...
Şimdi bütün Türkiye, hep beraber “Erbakan Hoca’nın Ruhaniyetinden İstimdad” diye şiir yazsak anca kurtarır.


Ahmet Hakan tüm yazıları

İŞTE RIZA TEVFİK'İN ABDÜLHAMİT İÇİN YAZDIĞI O ŞİİR

Nerdesin şevketlim, Sultan Hamid Han?

Feryâdım varır mı bârigâhına?
Ölüm uykusundan bir lâhza uyan,
Şu nankör pezevengin bak günâhına.

Târihler ismini andığı zaman,
Sana hak verecek, ey koca sultan;
Bizdik utanmadan iftira atan,

Asrın en siyâsî padişâhına.

Pâdişah hem zâlim, hem deli dedik,
İhtilâle kıyam etmeli dedik;
Şeytan ne dediyse, biz ‘beli’ dedik;
Çalıştık fitnenin intibahına.

Dîvâne sen değil, meğer bizmişiz,
Bir çürük ipliğe hülyâ dizmişiz.
Sade deli değil, edepsizmişiz.
Tükürdük atalar kıblegâhına.

Sonra cinsi bozuk, ahlâkı fena,
Bir sürü türedi, girdi meydana.
Nerden çıktı bunca veled-i zinâ?
Yuh olsun bunların ham ervâhına!

Bunlar halkı didik didik ettiler,
Katliama kadar sürüp gittiler.
Saçak öpmeyenler, secde ettiler.
……………… pis külahına.

Haddi yok, açlıkla derde girenin,
Sehpâ-yı kazâya boyun verenin.
Lânetle anılan cebâbirenin
Bu, rahmet okuttu en küstâhına.

Çok kişiye şimdi vatan mezardır,
Herkesin belâdan nasîbi vardır,
Selâmetle eren pek bahtiyardır,
Harab büldânın şen sabahına.

Milliyet dâvâsı fıska büründü,
Ridâ-yı diyânet yerde süründü,
Türk’ün ruhu zorla âsi göründü,
Hem peygamberine, hem Allâh’ına.

Lâkin sen sultânım gavs-ı ekbersin
Ahiretten bile himmet eylersin,
Çok çekti şu millet murada ersin
Şefâat kıl şâhım mededhâhına.

Günün Önemli Haberleri