Ahmet Davutoğlu'ndan YPG açıklaması
Abone olBaşbakan Ahmet Davutoğlu, Arap müttefiklerinin oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri'nin Teşrin Barajı’nı ele geçirmesiyle başlayan "YPG Fırat'ın batısına geçti mi?" tartışmalarını değerlendirdi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, PKK’nın Suriye uzantısı olarak
bilinen PYD’nin Türkiye’nin 'kırmızı çizgisi'ni aşarak Fırat
Nehri’nin batısına geçtiği yönündeki haberleri
yalanladı.
Başbakan Davutoğlu, Sırbistan’ın başkenti Belgrad’da Sırp mevkidaşı Aleksandar Vuciç'le birlikte düzenlediği ortak basın toplantısında, konuya ilişkin bir soru üzerine, Türkiye'ye yönelik hasmane tutumu olan herhangi bir unsurun Fırat Nehri'nin batısına geçmesine olumlu bakılmayacağını belirtti.
"PYD İLE PKK İŞBİRLİĞİ YAPIYOR"
Bölgedeki gelişmeleri yakinen takip ettiklerini söyleyen Davutoğlu, belirtilen bölgeye geçen unsurların kesinlikle PYD olmadığını ifade etti. Bölgedeki askeri güçlerin daha çok Arap ve o bölgede koalisyonla birlikte hareket eden gruplar olduğunu da ifade eden Davutoğlu, PYD'nin PKK ile birlikte Türkiye'ye karşı terör faaliyetleri yürüttüğünü, Suriye'de rejimin de bütün suçlarının ortağı olduğunu söyledi.
ÇATIŞMALAR NEHRİN BATI KIYISINDA
Suriyeli Kürt gruplar ve Arap müttefiklerinin oluşturduğu Suriye
Demokratik Güçleri, Teşrin Barajı’nı ele geçirdi. Ankara’daki
güvenlik birimleri, bölgeden gelen istihbaratlara göre YPG
güçlerinin barajın üzerinde olduğu Fırat Nehri’nin batısına
geçtiğine dair bilgi olmadığını belirtti. Suriye İnsan Hakları
Gözlemevi, nehrin batı kıyısında çatışmalar olduğunu kaydetti.
Başkent kulislerinde Teşrin bölgesinde yaşanan gelişmelerle ilgili şu değerlendirmeler öne çıkıyor:
1- Cerablus-Rakka bağlantısı kesildi:
Ankara’nın özellikle Karkamış sınır kapısının karşısında yer alan Cerablus ile IŞİD’in Suriye’deki merkezi Rakka arasındaki bağlantı
kesileceği, dolayısıyla Rakka’dan Cerablus’a takviye güç gelmesi zorlaşacağı için Teşrin bölgesinin IŞİD’den temizlenmesini olumlu gördüğü öne sürülüyor.
2- Cerablus’un güneydoğusunda:
Teşrin Barajı Fırat’ın ortasında ve Türkiye’nin hassasiyet gösterdiği Cerablus’un güneydoğusunda kalıyor.
3- Stratejik önemi var:
Barajın ele geçirilmesi bölge halkının enerji güvenliğini sağlamak için hayati önemde.
4- ABD desteği:
Bu operasyona Türkiye’nin de içinde bulunduğu ABD liderliğindeki koalisyon güçleri hava taarruzlarıyla destek verdi.
5- ABD’den söz:
ABD ile yapılan görüşmelerde Türkiye’nin Azez-Cerablus hattındaki hassasiyeti hatırlatıldı. ABD yetkilileri, Türk makamlarıyla temaslarda özellikle YPG güçlerinin Ankara’nın hassasiyetini zedeleyecek bir girişimde bulunmayacağını öne sürdüler. Koalisyonun hava desteği de Sarrin’den Türkiye’nin hassas olduğu kendi sınırına yani kuzeye doğru değil, Teşrin Barajı’nın bulunduğu güneye doğru oldu.
6- Araplarla birlikte:
Operasyonu sadece YPG güçleri yapmadı. SDG içinde Arap muhalifler de var. SDG’yi PYD’nin yanısıra Burkan El Fırat, Suwar Ek Reqa, Süryani Askerlik Konseyi, Liva El Selçuki, Şems El Şimal ve El Cezire Tugayları’nın oluşturduğu biliniyor.