Ahmet Davutoğlu Erdoğan'a yaptığı teklifi anlattı! 'Çantanızı taşıyayım'
Abone olGelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'ndan bomba açıklamalar geldi. Hadi Özışık'ın Youtube kanalında konuşan Ahmet Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yaptığı teklifi açıkladı.
Gelecek Partisi Genel Başkanı Hadi Özışık'ın Youtube kanalına
konuk oldu. Gürkan Hacır ile Hadi Özışık'ın sorularını yanıtlayan
Ahmet Davutoğlu, Montrö'den generaller bildirisine, başkanlık
sisteminden sarıklı amirale kadar bir çok konuda bomba açıklamalar
yaptı. 'AK Parti'yi böldünüz mü' sorusuna da yanıt veren
Davutoğlu, "Bıraktığım partiyi ben bölmedim. Biz mi kaybettirdik
İstanbul'u, Ankara'yı... Biz partiyi bölmedik biz partiden ihraç
edildik" yanıtını verdi. Ahmet Davutoğlu'nun başbakanlığı
döneminde Erdoğan'a yaptığı teklif ise hayli konuşulacak.
Davutoğlu, siz başbakan olun ben çantanızı taşıyayım demiş. İşte
Davutoğlu'nun açıklamaları:
Cumhurbaşkanı ile aramı açtılar
*Benim o zaman savunduğum başkanlık sistemi ile cumhurbaşkanının
uyguladığı başkanlık sistemi arasındaki farklara
bakın. 2014'te ben Sayın Cumhurbaşkanına baş başa görüşmelerde
parlamenter sistem daha uygun dedim. Hatta şunu da teklif ettim
kendisine... 'Parlamenter sisteme geçelim' ben kongrede görevi size
teslim edeyim, bütün yetkiler sizde olarak başbakanlık yapın. Ben
öyle bir konjoktürde başbakanlığı güçlendirecek bir şeyi savunuyor
olmaya devam etseydim Cumhurbaşkanına karşı şahsi bir hesap içine
girdiğim gibi bir vehim oluşacaktı. Bunu yapmadığım halde bile bu
fitneyi çıkaranlar en sonunda Cumhurbaşkanı ile benim de aramı
açtılar.
Siz başbakan olun ben de çanta taşıyayım
*Ben kukla bir başbakan olmam dedim. Gelin Muhalefet ile anlaşıp
parlamenter sisteme geçelim, sonra ben size genel başkanlığı tevdi
edeyim, seçime gidelim kazanırız. Siz tüm güç elinizde olarak
gerçek bir parlamenter sistemin başbakanı olun. Ben de sizin
başdanışmanınız olayım. Benim sizinle hiç bir mevki kavgam yok ama
bu böyle yürümez dedim.
*Bunu teklif ettim kendisine. Güçlü bir başbakanlık olsun tüm yetki sizde olsun ben de tekrar çanta taşıyayım. Hiç önemli değil. Benim makam davam yok.
Ben konuşsam AK Parti iktidar yüzü görmezdi
Bu açıklama üzerine Hadi Özışık 'Bütün bunları neden o dönemde
kamuoyu önünde söylemediniz' sorusu üzerine Davutoğlu, Ecevit
örneğini verip şunları söyledi:
-Rahmetli Ecevit, Sezer ile yaptığı kavgayı MGK'da sürdürdü, ne
oldu ertesi gün Türkiye krize girdi. Rahmetli Ecevit kötü bir insan
mıydı. Dayanamadı içerideki kavgayı dışarıya yansıttı ülke bir
türbülansa girdi belini doğrultamadı. Rahmetli Ecevit'te bir daha
iktidar yüzü görmedi. Ben içerde verdiğim bu kavgayı dışarı
yansıtsaydım, o kervan yürüyemezdi. Bun Cumhurbaşkanı ile aramızda
çıkan tartışmaları dışarı yansıtsam zaten AK Parti o zaman azınlık
hükümetiydi, bir sonraki seçimde AK Parti iktidar yüzü görmezdi.
Biz yapmak için varız yıkmak için değil. Şimdi niye söylüyorum.
Çünkü şu anda ülkeyi iyi yönetmediler. Ülkeyi iyi yönetselerdi
bugün ben köşeme çekilip kitap yazardım. Bu ülkeye yazık ediyorlar.
O gün bana karşı birleşip, kapalı kapılar arkasında beni
başbakanlıktan etmek için dümen çevirenler bugün birbirleriyle
kavgalı. Hiç birisi de huzurlu değil. Hiç birisi bulunduğu yerden
memnun değil ama ben bulunduğum yerden memnunum. Vasfım ünvanım yok
ama halkın içine rahatlıkla giriyorum.
Sayın Erdoğan'dan bana daha yakın dost mu
vardı...
*Türkiye'deki bütün siyasiler benim dostumdur yeter ki nezaket
diliyle konuşsunlar. Sayın Erdoğan'dan daha yakın dost mu vardı
bana. Ama bana dolandırıcı dedi. Hayatımı vakfettim. 7.5 yıl
danışmanken hiç bir makam beklentim olmadan hiç bir ek maaş almadan
üniversitedeki maaşımın yarısıyla 7.5 yıl ben kendi çantamı
taşıyarak dolaştım. Bir kuruş boğazından haram geçmemiş bir insana
dolandırıcı dedi sayın Erdoğan...
*Pelikan dosyası diye alçakça bir dosya çıkardılar, öyle bir ah aldılar ki şimdi hiç biri iflah olmuyor. Ben sayın Erdoğan'a ayrılırken de söyledim öyle bir fitne tohumu attılar ki bu partiye artık herkes, herkes hakkında dosya toplayacak.
AK Parti'yi böldü mü?
*Bugün AK Parti'nin
bakanlara liderlere endeksli trol çeteleri var. Peki kim zarar
gördü. Ben insani ve aile hukuna riayet ettim. Peki onlar bu hukuka
riayet ettiler mi? AK Parti ve Cumhurbaşkanı hakkında 3 yıl boyunca
hiç bir şey konuşmadım. Bir bilim adamıyım kitaplarımın dağıtımını
engellediler, konferanslarımı yasakladılar, eşimin konferansını da
yasakladılar. Benimle çalışan profesörleri lise mezunu düzeyine
düşürdüler.
*Bıraktığım partiyi ben bölmedim. Biz mi kaybettirdik İstanbul'u, Ankara'yı... Biz partiyi bölmedik biz partiden ihraç edildik.
*Türkiye'de AK Parti'nin çöküşü yolsuzluklar sebebiyledir. Şatafatlar sebebiyledir. AK Parti yolsuzlukla mücadale için vardı yolsuzluğun her türlüsünü meşrulaştırdılar. Yoklukla mücadele için vardı yoksulluğu ülkenin kaderi haline getirdiler.
GELECEK PARTİSİ KİMİNLE İTTİFAK YAPACAK?
*Her siyasi partiyle görüşürüz, bunun ittifak olarak görülmesi doğru değil. Biz kendi doğrularımızla iktidara gelmeyi hedefliyoruz. Anketlere güvenmiyorum, kendi gözlerime güveniyorum.
Montrö Sözleşmesi
*Ben Montrö'nün yanındayım. Türkiye'nin iki büyük kazanımıdır. Biri Hatay diğeri Montrö'dür. Ama bir gece yarısı 104 amiral açıklama yapmaya kalkarsa bu esastan çok usülle sorgulanır. Gündüz vakti yapabilirdiniz.
*O bildiriyi gündüz yayınlasalardı ben çıkar doğru söylüyorlar
derlerdim. Çünkü Montrö'nün korunması gerekiyor lamı cimi yok.
Bunlar (amiraller)
A Haber'de konuşunca alkışlanırken bir bildiri açıklayınca niye
karşı çıkıyorsunuz. Montrö Lozan'da elde edemediğimiz en büyük
kazanımdır. Montrö'den Türkiye çekilirse bir önceki statükoya döner
durum.
*Kanal İstanbul ateşle oynamaktır. Türkiye'nin çıkarına değil.
*Meclis Başkanı hele hukukçuysa ifrattan misal vermez. Makuldan misal verilir. Meclis Başkanı'nın görevi meclisin haklarını hukukunu korumaktır. Sayın Şentop Cumhurbaşkanına yaranmak için meclisin görevlerini sınırlamıştır o konuşmasıyla...
Sarıklı amiral
*O kimlikle devletin içinde örgütlenmesine esastan karşıyım. Bir
devletin içinde ikinci bir hiyerarşi oluşmaz. Kişi kendi manevi
olarak Sufi gelenek içinde olabilir, ama o kimlikle özel bir
yapılanma içine giremez ve bunu simgesel olarak bilinir kılma işine
girmez bu doğru değil. Sarıklı amiralin yaptığı yanlıştır bu
hassasiyetleri herkesin bilmesi lazım. Bunu birilerinin kaşımasına
izin verirseniz iş çığırından çıkar.