Ahmet Çakar ortalığı karıştırdı
Abone olAhmet Çakar spor medyasını salladı. Polemikleriyle ünlü yazarın hedefinde yazarlar vardı.
Spor medyasının en çok konuşulan isimlerinden biri olan Ahmet
Çakar'dan bomba açıklamalar!..
Sporx.com'a konuşan Çakar, Erman Toroğlu'ndan Hıncal Uluç'a, Aziz
Yıldırım'dan Rıdvan Dilmen'e kadar bir çok isim hakkında olay
yaratacak açıklamalarda bulundu.
İşte Ahmet Çakar'ın "ortalığı karıştıracak" röportajı...
"ERMAN'LA PROGRAM YAPMAKTAN MUTLU DEĞİLİM"
"İki cambaz bir ipte oynar mı dediler, oynar diye düşündük ama
gördük ki oynamazmış. Bir sene boyunca acı çektim… Erman Toroğlu
ile kişisel bir problemim yok ama iki cambaz bir ipte olmuyor. Buna
bir iktidar paylaşımı diyebiliriz. Rahmetli babam; 'Her şeyi
paylaşabilirsin iktidarı paylaşamazsın' demişti. Kıskançlık deyin,
egonun kırılması deyin, birden fazla bilirkişi deyin, ne derseniz
deyin. Kişisel olarak bir problemim olmasa da Toroğlu ile program
yapmaktan çok memnun olduğumu söyleyemem."
"TOROĞLU'NA BEN YOL VERDİM… KEŞKE VERMESEYDİM"
"Erman ile sezon sonuna kadar gideceğimizi tahmin etmiyordum. Zaman
zaman kızılcık şerbeti içiyorum dedim. Acılar çektim, maalesef.
Erman da kızmasın bana, belki o da için için 'benim bu adamla işim
ne' dedi. Kişisel problemimiz yok ama iktidar paylaşılmıyor
kardeşim. Erman'ın bizim programa düşünüldüğünü ilk bana
söylediler. Hatta daha ileriye gidiyim.. Nezaket gösterdi kanalın
bir yöneticisi, ismini vermeyeyim, bizden olurumuz alıp onunla
görüşüldü. Erman Toroğlu geldiyse bunda en önemli dahil benimdir.
Şimdi pişman mısın? diye sorarsan, pişmanım. Olmadı işte… Bir sene
acı çektim. Keşke yol vermeseydim…"
"ERMAN SARAYDAN ÇIKTI, BİTİRİMHANEYE GELDİ, ÇOK TOKATLAR
YEDİ…"
"Herkesin oyun alanı farklı. Hani bir futbolcu çimde
iyi oynar, bir futbolcu toprakta iyi oynar… Ben kendi adıma
konuşuyorum: Polemiklerin olduğu, birden fazla, ikiden fazla
yorumcunun olduğu, hatta görüntünün olduğu ya da olmadığı
programlarda iyi oynadığımı düşünüyorum. Çünkü çok oynadım. 12
yıldır oynadım. 6-7 kanalda oynadım, görüntülü oynadım, görüntüsüz
oynadım. 20-30'un üzerinde farklı yorumcuyla çalıştım. Erman ise
Şansal Bey'le çalıştı, görüntülerle her şey çok iyiydi, görüntüsüz
programda çok zorlandı.
Erman'ın enerjisi, onun ses tonunun çok başarılı olduğunu
düşünüyorum. Ama görünen o ki Erman Toroğlu, Şansal Bey'le program
yaparken daha iyiydi ve daha mutluydu. O birden oradan çıktı, yani
saraydan çıktı, bir bitirimhaneye geldi. Bir sene boyunca burada
çok tokatlar yedi, zorlandı. Onun da mutlu olduğunu
zannetmiyorum."
"ZİYA ABİ ADAMIN KRALIDIR"
"Gökmen (Özdenak), dünyada tanıdığım en naif, en saf, en temiz
kalpli adamlardan biri. Kötülüğün 'k'sini bilmez, hinliğin 'h'sini
bilmez, böyle bir adam. Ziya Şengül ise adamın kralıdır. Ben
tanımazdım. Her geçen gün Ziya Şengül hakkında, babam olacak yaşta
değil ama hayatta gerçek bir ağabey diyebileceğim, adamın kralı
diyebileceğim kişi Ziya Şengül'dür. Her şeyiyle adamlık kriterine
çok uygundur. Mesela çok basit bir şey söyleyeyim; Ziya Ağabey
alkol alır, 10 yıldır onunla çalışıyorum, bir gün ben programdan
önce alkollü çikolata yediğini bile görmedim. bel altı vurmamaya
gayret sarf eder. Kısaca söylersem, amiyane olacak ama adamın
kralıdır."
RAKI MASASINDAN KALKIP PROGRAMA GELEN KİM?
[PAGE]
"ERMAN RAKI MASASINDAN GELİP PROGRAMA
ÇIKTI"
"Bizim programda, birkaç kere, yayın öncesi alkol aldığını tahmin
ettiğim Erman Hoca vardı. Ama tahmin ediyorum. Sonuçta yanımda
alkol metre taşımıyorum, his yalnızca. Hatta bir tanesinde kendi de
itiraf etti. Palas pandıras bir program konmuş, o da rakı ya da
içki sofrasından kalkmış programa gelmiş. Orada çok sırıtıyordu ama
daha sonra kendini toparladı."
"15 YIL ŞANSAL VE ERMAN'IN ÇÖPE ATTIKLARIYLA
BESLENDİK"
"Lig TV'den hiç teklif almadım. Çünkü Erman vardı orada. Erman ve
Şansal Bey bloke etmişlerdi, kimseyi kımıldatmıyorlardı. Ne zaman
Erman gönderildi, ben Erman'a kucağımı açtım. Belki de ben o yüzden
bu kadar hırslıyım. 15 yıl kitapsızlar, Allah'sızlar tek başınıza
yediniz işi. Görüntü sizde ahkam kestiniz, biz kenarlardan
artıklarla beslenmeye çalıştık. Sen bilir misin, İspanya'da
kraliyet ziyafetlerden sonra balık artıklarını çöpe atarlarmış.
İspanya'daki o garibanlar da balık artıklarını pirincin içine koyup
karınlarını doyurmuşlar. İşte ondan sonra ortaya paella yemeği
çıktı. 15 yıl boyunca Şansal Büyüka ve Erman Toroğlu büyük
ziyafetlerde balıkları yediler, artıkları biz çöpten topladık."
"SİSTEM ORTAYA SERHAT GİBİ SAPIK BENİM GİBİ MANYAK BİRİNİ
ÇIKARDI"
"Gözünü kaybeden adamın, duygu ve koku alma hissi çok gelişir ya.
Bizde görüntü yok, araştırmacılık hislerimiz çok gelişti. Sistem
Serhat denen bir sapık ortaya çıkardı. Sapık derken bunu pozitif
anlamda söylüyorum. Benim gibi bir manyak ortaya çıkardı. Bu
manyağı da pozitif anlamda söylüyorum. Zaman zaman negatif
sınırlara geçsem de. Görüntüyü benden kestiğin an benim başka
özelliklerimin gelişmesine yardımcı oluyorsun. Ben de bu yıllarda
boş kalmıyorum, bu özelliklerimi geliştiriyorum ve bir güç haline
geliyorum. Zaman zaman hata da yapsak, zaman zaman kul hakkı da
yesek bir güç haline geliyoruz. Seneye büyük bir ihtimalle yine
Kanaltürk'teyim."
"YABANCI DAMADIN SORUMLUSU BEN VE
ERMAN'DIR"
"Markus Merk'i birkaç defa izledim. Türkiye'ye 'yabancı damadın'
gelmesinin baş sorumlusu Erman Toroğlu ve benim. Bir kız bir
yabancı ile evlenince ona yabancı damat denir. Ben kızlarımın
yabancı biriyle evlenmesini istemem. Şu soruyu sorarım: 'Kızım,
evladım, Türkiye'de müslüman, Türk, geleneklerimizi göreneklerimizi
bilen adam mı bitti.' Kızım sana ne diyecek. Bu öyle değil. Erman
Toroğlu'nun zaman zaman terbiye sınırlarını zorlayan, kulüp
başkanlarını acımasızca eleştirmesi. Benim de diğer kanallarda
futbolun hep böyle perde arkalarıyla ilgilenmiş olmam bizi
tehlikeli odaklar haline getirdi. Zaman zaman saygısız, zaman zaman
terbiyesiz odaklar haline getirdiği için yayıncı kuruluş ticari
menfaatleri ve futbolun marka değerini bildiği için yabancı damat
getirdi. Yabancı damadın görevi nedir, sadece gol, ofsayt, faul
demesi. Olayların perde arkasını bilmez. Yabancı damat konjonktürün
getirdiği bir evliliktir."
ERMAN TOROĞLU HANGİ TÜR FİLMLERDE OYNAR? SONRAKİ SAYFADA
[PAGE]
"ERMAN SADECE AŞK FİLİMLERİNDE BEN İSE HER TÜRLÜ FİLMDE
OYNADIM"
"Erman Toroğlu benim gibi tehlikeli bir adam değildir. Erman
Toroğlu ateş olsa cürümü kadar yer yakar. Bir kere zeki değil.
Futbol dışındaki konularda derin bilgileri yok. Erman'ın ses tonu,
ekran enerjisi, benzetmeleri iyidir. Bir ekran yıldızıdır, bunu
kabul etmek lazım. Mesela ben Şansal Bey'le program yapsam Erman
kadar başarılı olamayabilirim. Erman Toroğlu aşk filmlerinin çok
başarılı oyuncusu. Ben ise her türlü filmde oynarım. Korku filminde
tecavüzcüyü oynadım, sapığı oynadım, yaşlı bir rahibi oynadım,
hırsızı oynadım, iyi bir aile babasını oynadım. Erman Toroğlu ise
daima bir aşk filmindeki iyi bir aşığı oynadı. Aşk filmlerindeki
aşığı oyna dediler, o zaman zaman kızı dövdü, kötü davrandı. Onun
için de yönetmen sen bir daha aşk filmi çevirme dediler ve kapıya
koydular. Benim ise ne olduğum belli değil."
"MARKUS'U KISKANIYORUM"
"Markus Merk'le aynı yıl FIFA hakemi olduk ve dünyanın elit
hakemleri sınıfına girdik. Ve elit hakemler sınıfında en genç
ikimizdik. Oda arkadaşımdı ve dünyanın en iyi insanıdır. Ama ben
öyle kaba bir herifim ki, bir senedir burada bir öğlen yemeği
yemedik, bir çay içemedik. Belki de kıskançlık, yabancı damadı
çekemeyen Türk gencini oynadım. Ama kabalık benimki. Merk fincancı
katırını ürkütmeyen, etliye sütlüye karışmayan bir adam."
"ERMAN FENERBAHÇE DÜŞMANI OLMUŞ"
"Hissettiklerimi söylerim, kıvırmam. Erman
Toroğlu'nda Aziz Yıldırım'dan kaynaklanan bir Fenerbahçe düşmanlığı
hissettim. Bunun da nedeni Lig TV'den ayrılışı, kabloların kesilişi
gibi olayların sonrasında yaşanan bir nefret. Erman Toroğlu benim
kadar açık ve net değildir. Ben hata yaptığım zaman geri adım da
atarım, özür de dilerim. Ben bir adamı sevmesem de doğrusunu
görmemezlik yapamam. Erman'ın hakemler arasında da ayrım yaptığını
düşünüyorum. Cüneyt Çakır'a anormal sardığını düşünüyorum. Sporda
gerçek dostluk ve düşmanlık olmaz, siyasette de olmaz. Erman'a uyuz
oluyordum, Reha'yla kavga ettik daha sıcak bakmaya başladım."
"ERMAN MENFAATLERİ UĞRUNA TFF KONUSUNDA
KIVIRDI"
"Erman hocanın çok kıvırmaları oldu, olmaz mı. Sizin Sporx.com'da
bir haber okudum, federasyon başkanını aramış, Yüksel'in kellesini
almamış falan. Canlı yayında da azıcık puştluğuna sordum. Poker
oyuncusuna rest dersin ya düşünür, gözlerinden almaya çalışırsın.
Beş saniye ne diyeceğini toparlayamadı, önce 'aramadım' dedi, sonra
'aradım' dedi. Ben orada cevabımı aldım zaten. Ya olabilir...
Mesela Erman'ın federasyon konusunda da kıvırması oldu beni çok
şaşırttı. Geldikten sonra federasyonun beline beline vurdu. Son 3
ayda federasyonu okkalamaya başladı. Ona sorsan 'ben doğruyu da
yanlışı da söylüyorum' der. Ancak ben öyle düşünmüyorum. Kendi
menfaatine yönelik ileride bir televizyon kanalında görev alma
doğrultusunda federasyona tutumunu belirledi."
"BİR TANBURACI BİR DE DEMİRKOL'LA PROGRAM
YAPMAM"
"Erman Toroğlu hatalarını, sevaplarını söyleyebilecek,
özeleştirisini televizyon önünde yapabilecek kadar açık değil. Bu
bir tarz meselesi. Ben yalan söyleyemem, ya da çok az yalan
söylerim. Televizyonda yalan söyleyemem. Hata yaptım mı hatanın
üzerine gitmem. Yaptıklarımı ibadet gibi görüyorum, seyirci de
zaten bunu alıyor. Seyirci senin oranın buranın oynadığını, bir
kuyruk acın olup olmadığını, hırslı ya da hırssız olduğunu
hissediyor. Benim program yapmaktan keyif alacağım insanlar var.
Bir Ziya Şengül, kısmen Gökmen, Serhat Ulueren, Gürcan Bilgiç,
yaşasaydı rahmetli Kazım Kanat. Mevcutlardan Rıdvan Dilmen, Ersin
Düzen. Program yapmam dediğim iki kişi belli zaten biri Osman
Tanburacı, diğeri Mehmet Demirkol. Nedeni ikisinden de kötü
elektrik alıyorum."
DEMİRKOL, RIDVAN VE ULUÇ HAKKINDA İLGİNÇ YORUMLAR SONRAKİ SAYFADA
[PAGE]
"DEMİRKOL KENDİNİ BEĞENMİŞ İNTİBASI VERİYOR"
"Osman Tanburacı ile program yaptım, kavga ettim.
Allah'tan bant çekimdi, o bölüm yayınlanmadı. İlker Yasin
zamanında. Osman Tanburacı'yı ağabey olarak çok severim. Bir yerde
gördüğüm zaman öpüşürüm, ama onunla program yapmak istemem. Mehmet
Demirkol belki çok iyi bir çocuk ama televizyonda bana inanılmaz
kendini beğenmiş intibası veriyor. Onunla program yaparım ama
yaptığım vakit ikimize zarar verir. Bunun çok derinlemesine bir
nedeni yok. Osman Tanburacı ile program yaptım, yapmak istemem.
Mehmet Demirkol ile hiç program yapmadım, yapmayı asla istemem.
Çünkü üçüncü hafta birbirimize gireriz."
"RIDVAN'I ANALİZ KONUSUNDA TEK GEÇERİM"
"Rıdvan Dilmen'in en büyük özelliği futbol analizini, bırak
Türkiye'yi, dünyadaki bütün futbol yorumcularından çok daha basit,
sokaktaki en bilgisiz cahil insanın, futbolla alakası olmayan bir
kadının bile anlayacağı şekilde yapması. Kendini dinletiyor ve
inanılmaz bir sevimliliği var. Rıdvan bana yumruk da atsa, suratıma
da tükürse onu seyrederken inanılmaz bir sevimlilik hissediyorum.
Rıdvan öteki konulara girmekten zaten imtina ediyor. Rıdvan'la da
5-6 hafta program yaptım NTV'de daha sonra ayrıldım."
"GELMİŞ GEÇMİŞ EN İYİ SPOR YORUMCUSU
HINCAL'DIR"
"Hıncal Uluç'la hiç program yapmadım. Yapsak çok iyi olur. Onu çok
başarılı buluyorum. Tekrar söylüyorum ve bunun da altına imzamı
atıyorum. Televizyonlar kurulduğundan beri Türkiye'nin gelmiş
geçmiş en iyi spor yorumcusu Hıncal Uluç'tur. Kendini dinleten,
olaylara farklı bir perspektiften bakan, zaman zaman sert ve
acımasız eleştiriler yapan, ekran taktiklerini çok iyi kullanan,
futbolu müthiş bilmese de, örneğin Rıdvan kadar, bilmediği konulara
fazla girmeyen ama bildiği konularda çok iyi yorumlar yapan, sporun
futbol dışındaki birçok dalında konuşabilen, hitabetiyle, tipiyle,
giyimiyle, zaman zaman insanı rahatsız eden suni kahkahalarına
rağmen, Türkiye'nin gelmiş geçmiş en iyi spor yorumcusudur o."
"KIRMIZI ÇİZGİ HOŞUMA GİDİYOR"
"Çok kötü yorumcular var ama şu kötüdür diyemem.
Televizyonu açıp da hiç ortada gündem yokken, bu adam ne söyleyecek
diye dinliyorsam benim için en iyi yorumcu odur. Mehmet Aslan denen
bir arkadaşımız var. Mehmet Aslan inanılmaz, bilgili ve kültürlü
bir arkadaşımdır. Hürriyet'in de spor müdürü. Onunla Hıncal Uluç'un
yaptığı "Kırmızı Çizgi" programını seyrediyorum ve beğeniyorum. Çok
fazla seyredilmediğini de biliyorum. Ama denk geldiğimde atletizm
de konuşsalar, güreş de konuşsalar, manasız şeyler de konuşsalar,
onları dinliyorum. Bakalım ne diyecekler diye. Ama bazı adamları
dinleyemiyorum."
"ERCAN SAATÇİ AMİGO GİBİ"
"Ercan Saatçi ile 3-4 program yaptık. İnsan olarak çok seviyorum.
Ercan Saatçi'yi kendim de uyardığım için söylüyorum. Televizyon
programlarında maalesef Fenerbahçe'nin amigosu ve avukatı olarak
görünmesinin kendine hiç bir getirisi yok, Fenerbahçe'ye götürüsü
var. Kendini imha eden bir pozisyon. Televizyonda Ercan Saatçi'yi
dinlesem ve Fenerbahçeli olsam üzülürdüm, Ercan Saatçi'nin ağabeyi
olsam onun adına üzülürdüm. Fenerbahçe'nin karşısındaki takımın bir
adamı da olsam çok kızardım. Zaman zaman Aziz Yıldırım çıksa, Ercan
Saatçi gibi konuşamaz. Bu iyi bir şey değil. Bu kadar Fenerli
görünmek iyi değil. Ben Adnan Polat'ın kalmasını istiyorum bir
Fenerbahçeli olarak diyor. Olmaz böyle bir yorum. Sen
Fenerbahçe'nin amigosu ya da avukatı değilsin. Yorumcunun takımı
olur lakin o kantarın topuzun kaçırmayacaksın."