Ahmet Altan'dan Zaman için şok yazı
Abone olAK Parti ile kapışan Taraf, bu kez Zaman ile kavgaya girdi. Ahmet Altan'dan, Ekrem Dumanlı'nın dünkü yazısına ağır bir karşılık geldi.
GAZETECİLER.COM Stratfor
belgeleri nedeniyle AK Parti ile büyük bir kavgaya giren Taraf,
Zaman ile kapıştı.
Hatırlarsanız dün Zaman'ın tepe ismi Ekrem
Dumanlı'dan, Taraf'a Stratfor belgeleri nedeniyle eleştiriler
gelmişti.
"Benim cici öğretmenlerim"
diyerek bu eleştirilere karşılık veren Ahmet Altan, Ekrem
Dumanlı'ya çok ağır bir yanıt verdi.
Altan, Ekrem Dumanlı'nın boynunda "iktidar zinciri" ile dolaştığını
bu nedenle başı önde olduğunu söyledi.
BENİM AĞIRLIĞIM YOK
İşte Zaman'ın tepe ismi Dumanlı hakkında
yazdıkları;
"Benim bu yeni öğretmenlerimin çoğunu tanırım,
severim de, aralarından kalem sahibi, edebiyata yatkın olan biri
“benim ağırlığımı kaybettiğimi” yazmış, ona küçük
bir anekdot anlatayım; bir gün Necip Fazıl babama,
“Çetinciğim” demiş, “ben düşmem, niye
biliyor musun çünkü ben yerde
oturuyorum”.
Ben ağırlığımı kaybetmem çünkü bir
ağırlığım yoktur, hiç olmadı, hiç olmayacak, ağırlığı olan
adamlardan da pek hoşlanmam, ben hafifliği severim.
BOYNUNUZDA ZİNCİR VAR
Bana akıl öğretenlerin bir ağırlığı
olduğunu görüyorum, uzaktan bakıldığında, boyunlarına asılmış bir
zincirin ağırlığını taşıyorlarmış, o ağırlıktan dolayı başları öne
eğiliyormuş gibi görünüyorlar. Başbakan’ı eleştiremeyip,
yazarları eleştirmek adama böyle bir görüntü
verir. Benim hakkımda yazabildiğiniz üslupta Başbakan’a da
yazabildiğinizde zincirlerinizden kurtulur,
başınızı dik tutar, saygı
görürsünüz.
DİK ADAM HAYALİNİZ...
Başbakan’ın zincirleriyle ağırlık
kazanmaktansa, kendi özgürlüğünüzle hafif kalmak, içinizde
kendinizle ilgili beslediğiniz o “dik adam”
hayaline daha uygundur bence. Ama karar sizin. Neticede ne yapılıp
ne yapılmayacağını hepiniz benden daha iyi biliyorsunuz anladığım
kadarıyla.
YENİ SAVAŞ TARAF-CEMAAT-AK PARTİ
ARASINDA... ZAMAN YAZARI
AÇIK ETTİ... DİĞER SAYFADA...
[PAGE]
CEMAAT-TARAF-AK PARTİ
SAVAŞI
GAZETECİLER.COM - Cemaat ile AK Parti
arasındaki kavganın daha şiddetli versiyonu
sahnede...
Bu kez Cemaat-AK
Parti-Taraf kavgalı...
Bunu da biz demiyoruz... Zaman'ın etkin ismi
İhsan Dağı kavgayı açık açık
yazan isim oluyor.
Yazısındaki flaş cümleler şöyle;
*"Yeni Türkiye'yi kuranlar
birbirine düştü."
*"MİT kriziyle
'cemaat' ve AK Parti karşı karşıya getirildi;
şimdi de bu ikisiyle Taraf karşı
karşıya..."
*"12 Eylül Anayasa referandumu bloku'nu
oluşturan büyük anti-militarist demokrat
koalisyona mensup gruplar birbirlerine girmiş
gibi."
*"İlişkiler
onarılamaz bir biçimde
bozuluyor."
*"Galiba herkes
kendini vazgeçilmez ve tek başına yeterli görüyor;
olduk erdik, vardık sanıyor..."
BİRBİRLERİNE GİRDİLER
Zaman yazarı İhsan Dağı, Taraf-Cemaat-AK Parti
arasındaki kavgayı bir kesimin keyifle izlediğini belirterek,
"Yiyin birbirinizi dediklerini duymuyor
musunuz?" uyarısında bulunuyor.
"Kuruluş dönemine has iç hesaplaşma
sanki" diyen İhsan Dağı, kavganın detaylarını şöyle
veriyor;
"Sanırsınız ki 'eski
düzen' bitti, 'yeni Türkiye'yi kuranlar
birbirlerine düştü; Ömer Taşpınar'ın nitelemesiyle
'post-Kemalist kaos'... (...) '12 Eylül Anayasa referandumu
bloku'nu oluşturan büyük anti-militarist demokrat
koalisyona mensup gruplar birbirlerine girmiş gibi. Herkes
bundan zarar görecek.'Eski Türkiye'nin zinde güçleri bu manzaraya
bakıp sadece keyiflenmiyorlar, aynı zamanda kışkırtıyorlar da.
'Yiyin birbirinizi' dediklerini duymuyor musunuz?
AK PARTİ-CEMAT-TARAF KARŞI
KARŞIYA
MİT kriziyle 'cemaat' ve AK Parti
karşı karşıya getirildi; şimdi de bu ikisiyle Taraf karşı
karşıya... Bu farklı aktörler arasında her dönem ve her
konuda tabii ki uyum beklemiyorum, ama ilişkiler onarılamaz
bir biçimde bozuluyor. Bu, siyasal, sosyal ve entelektüel
aktörleriyle 'büyük koalisyon'un dağılması
anlamına gelir.
HERKES KENDİNİ VAZGEÇİLMEZ
SANIYOR
Son on yılda Türkiye'yi dönüştüren güç ve sinerji
bu aktörler arasında kendiliğinden gelişen 'informal ve fiilî'
koalisyonla oluşmuştu. Nihai amacı demokrat, çoğulcu ve özgürlükçü
yeni anayasa olan bu anti-militarist, demokrat koalisyon
'iş' bitmeden dağılma sinyalleri veriyor. Galiba herkes
kendini vazgeçilmez ve tek başına yeterli görüyor;
olduk, erdik, vardık sanıyor, ki yanılıyorlar...
MEDYA DÜNYASI CANLI YAYINDAKİ BU SÖZLERİ
KONUŞUYOR...
ALİ BAYRAMOĞLU CEMAATİ
KIZDIRACAK. DİĞER SAYFADA...
[PAGE]ALİ
BAYRAMOĞLU CEMAATİ KIZDIRACAK
GAZETECİLER.COM- Gündeme bomba
gibi düşen tahliye kararına en ilginç yorumlardan biri Ali
Bayramoğlu'ndan geldi. CNN Türk'e
telefonla bağlanarak Ahmet Şık ve Nedim
Şener'in tahliyesini yorumlayan Yeni
Şafak yazarı, kararı AKP ve
cemaat arasındaki çatışma ekseninde
değerlendirdi.
Bayramoğlu, MİT kriziyle ortaya
çıkan çatışmada hükümetin yargı içindeki otonom yapıyı esnettiğini
söylerken tahliye kararını bu esnemenin bir işareti olarak
yorumladı.
Ali Bayramoğlu: Son günlerde
yorumladığım en güzel haber bu oldu. Türkiye'de küçük bir alga
değişikliğinin başladığını gösteren bir karar olduğunu düşünüyorum.
MİT krizinden sonra hükümetin yargı ve polisle yaşadığı gerilimden
doğan bir sonuçtur bu. En azından hükümetin bazı yargı ve polis
uygulamalarının kendi hanesine yazıldığını gördüğünü gösteren bir
karardır. Bu doğrudan bir etki midir, yoksa konjüktürel midir
bilemiyorum.
Bu karar hükümet cemaat çatışmasının
adımlarından biri midir?
Ali Bayramoğlu: Elbette bu
çatışmanın dışa yansımalarından biridir. Otoriterleşme tartışmaları
bu davalar ve uygulamalar etrafında yürüyor. Yurtdışında da bu
davalar üzerinden eleştiriler geliyor. Bu uygulamalar hükümetle
çatışmaya giren yargı-polis-cemaat yapısı etrafında karşımıza
çıktığını görüyoruz. Yani otoriterleşme ifadesi bu yapıya denk
düşüyor. Bu yapı operasyon oldukça tahliyeler geciktikçe kendini
tahkim ediyor, güçleniyor. Şimdi bu yapının hükümetle karşı karşıya
gelmesi bir kırılmanın, bir bloğun kırılmasının, bu otoriterleşme
dalgasının bir ayağının kırılmasının ifadesidir.
BÜROKRAT KÖKENLİ YAZAR "E" HARFİ İLE ADI
BAŞLIYOR...
DİĞER SAYFADA...
[PAGE]
YAPMAYIN ARKADAŞLAR
GAZETECİLER.COM
- Ahmet Şık ve Nedim Şener'in tahliyesinin ardından
Radikal yazarı Murat Yetkin sosyal medyada başlatılan çirkin bir
girişimi dikkate sundu.
Bugünkü yazısının sonuna "son bir not" diyerek koyduğu satırlarla,
tahliyenin ardından 2 gazecinin başlattığı o girişimi ifşa
etti;
YAPMAYIN ARKADAŞLAR BU YAPTIĞINIZ DOĞRU DEĞİL
"Dün bu tahliye kararı açıklanınca bürokrat kökenli yazar, adını
vermeyeyim, 'E' ile başlıyor, sosyal medyada 'Artık Doğan grubu
Şener ve Şık'a iş verir' diye yazdı. Bürokrasiden değil,
gazetecilikten gelen bir meslektaş da -'A' ile başlıyor- bu
temenninin hemen yayılmasına katkıda bulundu.
Yapmayın arkadaşlar, size de lazım olur adalet, bu yaptığınız doğru
değil."
PEKİ KİM BU 'E' VE 'A'?
"Yetkin'in yazısında bürokrat kökeli yazar E ve
gazetecilikten gelen meslektaş A diye andığı
isimler kim?" diye sorduğunuzu duyar gibiyiz.
Küçük bir araştırma sonucu Yetkin'in söz ettiği isimlerin kimliğini
tespit etmek zor olmadı. Yetkin'in Twitter'da yazdıkları için
"yapmayın arkadaşlar" diye itiraz ettiği isimler, Taraf'ın Polis
kökenli yazarı Emre Uslu ve Bugün gazetesi
Ankara Temsilcisi Adem Yavuz Arslan'dan başkası
değil.
MUSTAFA BALBAY İLE TUNCAY ÖZKAN NE
TALİHSİZMİŞ!
TAHLİYE ONLARI TECRİT ETTİ...
[PAGE]
TAHLİYE YENİ TECRİT GETİRDİ
GAZETECİLER.COM - Oda Tv
davası kapsamında tutuklu sanıklardan Coşkun Musluk ve Sait
Çakır'ın serbest bırakılması Ergenekon sanıkları gazeteci Mustafa
Balbay ve Tuncay Özkan'ı yine yalnız bıraktı.
‘2. Ergenekon’ davasının tutuklu sanığı Mustafa Balbay ve Tuncay
Özkan birlikte aynı koğuşu paylaşmak istemeleri ve cezaevi
idaresinin buna izin vermemesi nedeniyle uzun süre tecrit hayatı
yaşamıştı.
Özkan ve Balbay’ın bu yalnızlığı, 10 gün önce yeni koğuş
arkadaşları edinmeleriyle son bulmuştu. Oda Tv sanığı Coşkun
Musluk, Mustafa Balbay’ın iki kişilik hücresine yerleştirilmiş;
Tuncay Özkan'ın yanına ise Muhammet Sait Çakır gönderilmişti.
Ancak İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Oda Tv davasının 11.
duruşmasında tutuklu gazeteciler Nedim Şener, Ahmet Şık ile
birlikte Sait Çakır ve Coşkun Musluk'a da tahliye kararı vermesi
Balbay ve Özkan’ı hücrelerinde yine yalnız
bıraktı.
TRT'NİN DİZİSİ YAYINLANMADAN REKOR PARAYA
SATILDI...
DİĞER
SAYFADA...
[PAGE]
YAYINLANMADAN REKOR PARAYA
SATILDI
GAZETECİLER.COM - Osmanlı İmparatorluğu'nun ihtişamı
dizilere ilham kaynağı olmaya devam ediyor. İşte bunlardan biri de
TRT'nin "Bir zamanlar Osmanlı Kıyam"
dizisi.
Yönetmenininden, oyuncu kadrolarına, isminden makyözüne pek çok şeyi çekim aşamasında sürekli değiştirilen dizinin ilk bölümü düzenlen bir geceyle İstanbul'da tanıtıldı.
TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin, "Bu diziyle ilgili söyleyeceğim en önemli şey bu dizi gösterime girmeden dizinin satışını yaptık. Sanıyorum sadece TRT'nin tarihinde değil bütün televizyonculuk tarihinde bir ilk yaşanıyor. Biz bu dizinin bölümlerini rekor fiyatla sattık. Ancak tarihi sağlıkla bakmayanlar gelecekte kendini düzgün izah edemezler. Onun için biz olabildiğince tarihi doğru düzgün gerçek anlayacağımız bir tarzda televizyon dizisi ama bir film kalitesinde gösterime giriyor" dedi.
Bir Zamanlar Osmanlı Kıyam adlı TRT dizisi için, Kocaeli SEKA parka dev bir plato kuruldu. Osmanlı dönemine ait saraylar ve İstanbul'daki bazı semtler yeniden inşa edildi.
Dizide sadece saray hayatı değil, şehir ve halkın yaşamından bölümler de yer alıyor.