Ahmet Altan'dan AK Parti kehenati: Yıkılacak!
Abone olBugün TV'de konuşan Ahmet Altan "AKP yakında devrilecek. AKP 17 Aralık'ı örtmek için daha büyük suçlar işledi" dedi.
Cemaate yakınlığı ile bilinen Bugün TV'de konuşan Ahmet
Altan, Balyoz davası ve Mehmet Baransu'nun tutuklanmasına dönük
eleştirilerine devam ederken AK Parti iktidarına ağır suçlamalarda
bulundu. Altan, 7 Haziran seçimlerinde ise HDP'ye destek vereceğini
açıkladı.
Taraf Gazetesi Kurucu Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Altan, “AKP
yakında devrilecek. AKP bu suçu (17 – 25 Aralık soruşturması)
örtmek için daha büyük suçlar işledi. Yolsuzluk bu ülkenin
geleneksel bir suçuydu. 4 adam yargılanır, hükümet seçime giderdi,
yeni bir hükümet kurulurdu. Bu suçu örtmek için öyle suçlar
işlediler ki, hukuk geriye dönemez. Adamın evinden çıkan paralar,
tapeler, verilen emirler. Polisin mahkeme kararını uygulamasını
engellediğin zaman devlet denen düzeneği patlatmış oluyorsun”
dedi.
İşte Bugün TV’de Erkam Tufan’ın sunduğu Analiz programına katılan
Altan'ın açıklamalarından satır başları:
"AKP YAKINDA DEVRİLECEK"
AKP devrilecek. AKP bu suçu örtmek için daha büyük suçlar işledi.
Yolsuzluk bu ülkenin geleneksel bir suçuydu. 4 adam yargılanır,
hükümet seçime giderdi, yeni bir hükümet kurulurdu. Bu suçu örtmek
için öyle suçlar işlediler ki, hukuk geriye dönemez. Adamın evinden
çıkan paralar, tapeler, verilen emirler. Polisin mahkeme kararını
uygulamasını engellediğin zaman devlet denen düzeneği patlatmış
oluyorsun. Hukuktan geri dönemezler, nasıl dönecekler. Daha
hukuksuz yerlere doğru ilerlemek zorundalar, şiddete doğru yürümek
zorundalar.
Sedef Kabaş bir tweet yazdı diye evini bastılar. Tweet yazmakla
sabah ev basmak arasında bir oran var mı? Cezalandırıcı unsura
dönüştürüldü, böyle bir şey değildi polis.
"BENİ DE ŞÜPHELİ OLARAK ÇAĞIRACAKLAR"
Önce savcı avukata söylemedi, sonra sadece Yasemin Çongar’ı
çağırdılar. Beni de bugün avukat gitti dedi ki, evet şüpheli
dediler ama ne zaman çağrılacağımı söylemediler. Beni de yakında
çağıracaklar.
"SEN NASIL BİR ORDUSUN?"
Bunun muhbiri Genelkurmay Başkanlığı. Mehmet Baransu’nun verdiği
ifadeleri okudum. Soruşturmayı açıyorlar ama neyle suçlandığını
söylemiyorlar. Ne olduğuna baktım. Balyoz’la ilgili tutuklanmadı.
Şu anda yürütülen soruşturmanın da Balyoz’la alakası yok.
Genelkurmay farkında değil, Baransu’ya açtığı davayla kendileri
hakkında korkunç bir dava açtılar. Biz Yunanistan’a karşı bir savaş
planı yapmıştık, bunu kaybettik. Baransu’ya sen gördün mü, sen mi
yok ettin diye soruyor. Sen nasıl bir ordusun ki savaş planlarının
kaybolduğunu 5 yıl sonra fark ediyorsun? Sen ordu musun?
"BARANSU TUTUKLANINCA KONUŞMAK ZORUNDA KALDIM"
O Balyoz seminerinde bir adam diyor ki, “Rejim aleyhtarı kişi,
kurum ve kuruluşların listesi buradadır ve projeksiyonda
görüyorsunuz.” Eğer rejim aleyhtarı listeler sahteyse, gerçek
listeyi göstersinler. Ortada bir gerçek liste olduğunu kimse
söylemiyor. Ortak bir algı yaratmak istiyorlar. Baransu’yu
hapsetmeseler bu konulara girmezdim. Onlar yargılandılar, bir daha
böyle bir şey yapmazlar. Baransu tutuklanınca konuşmak zorunda
kaldım.
"BALYOZ BELGELERİNİ BİN DEFA GELSE BİN DEFA
BASARDIM"
Balyoz belgeleri bin defa gelse bin defa yazarım. Diğerleri neden
basmadı? Neden gelip okumadılar? Çünkü ürkekler. Bab-ıali hep ürkek
olmuştur. Şimdi bağırıyorlar çünkü TSK'yla çıkar ortaklığı var.
"ORDU BALYOZ'UN DARBE OLDUĞUNU BİLİYOR"
Ordu Balyoz'un darbe olduğunu biliyor. Baransu'ya açılan davanın
Balyoz'dan olmamasının nedeni değil. Bu tartışma Balyozcuların pek
lehine sonuçlanacak bir tartışma değil.
VİZDAN AZABI DUYUYOR MU?
Vicdan azabı duyuyor musun yanlış bir soru. Haksızlığa uğrayan
herkes için üzülüyorum. Bir darbe planını ortaya çıkarttığım için
vicdan azabı duymam. Yüz binlerce insanı hapsetmeyi, öldürmeyi
planlayan bir darbeyi ortaya çıkarttığım için vicdan azabı duymam.
Çok doğru bir iş yaptık. Bunun da hesabını gidip yargıya
soracaksınız. Sadece askerler için değil, Kürt çocuklar için de
dindarlar için de soracaksınız. Ben bastım, ben söyledim.
Darbeydi, insanları öldüreceklerdi. Haksızlığa uğrayanlar mutlaka
oldu. Türkiye’de hukuk sisteminde haksızlığa uğramadan çıkacak
kimsenin olacağını düşünmüyorum.
"BEN VİSKİ İÇİYORUM AMA ÇALMIYORUM"
(Hürriyet’e röportaj verirken viski içerken, Zaman röportajında
neden kahve içtiğiyle ilgili sosyal medyadan gelen bir soru
üzerine)
Türkiye’de viski içmenin çok kötü bir şey olduğunu hırsızlar
söylüyor. Onlar viski içmiyor ama para çalıyorlar. Ben viski
içiyorum ama para çalmıyorum. Toplumun genel geçer ahlak
anlayışıyla örtüşen bir ahlak anlayışım yok.
"BALYOZCULAR AKP'Lİ HIRSIZLARIN BODYGUARD'I
OLDU"
Balyozcular AKP’li hırsızların bodyguard’ı durumunda. Balyoz’u
korurken onların hırsızlığını da koruyorlar. Darbeyi ve hırsızlığı
bir arada koruyorlar. Paket olmuş durumda."
"BARANSU'YU ZİYARET EDECEĞİM"
Mehmet Baransu'yu ziyaret edeceğim. Baransu sadece Türkiye'nin
değil, dünyanın en önemli gazetecilerinden biri.
"BİR HÜKÜMET ANCAK İSTİFA MEKTUBUYLA 'KANDIRILDIM'
DİYEBİLİR"
AKP bugün askeri vesayeti ben yıkmadım diye bağırıyor. Gidip
konuşuyor ordunun kalbinde, “hayır beni kandırdılar.” Bir
hükümetin “ben kandırıldım” mektubu ancak istifa mektubuyla
yazılabilir. Hükümetler kandırılmasınlar, toplumu korusunlar diye
seçilirler. 12 yıl boyunca kandırılmışlar. Sadece kabiliyetlerine
değil zekalarına da güvenmiyorum artık. Cemaat kandırıyorsa, ABD,
Çin, büyük ülkeler ne yapmaz. Bugün kandırılmadığını nereden
biliyorlar? Ya bunu da yarın itiraf ederlerse?
"AKP MEDYASINA GÖRE ÇARŞI DA DEMİRTAŞ DA
DARBECİ"
Şu anda AKP medyası sadece orduyu darbecilikle suçlamıyor. Çarşı
darbeci, cemaat darbeci, Geziciler darbeci, Demirtaş darbeci.
Erdoğan’ın kızdığı herkesi darbecilikle suçluyorlar. Asla darbeci
olduğunu söylemedikleri tek kurum ordu. Bunun tuhaflığına şaşmıyor
musunuz? Niye demiyorlar, çünkü ittifaka gidiyor.
"EN TEHLİKELİ ŞEY OLUYOR! ERDOĞAN ORDU İLE
ANLAŞIYOR"
Türkiye’deki en tehlikeli şey gerçekleşiyor. Erdoğan’la ordu
anlaşıyor. Harp Akademileri’ndeki konuşması çok tarihi bir konuşma.
Orduyu aklıyor. MGK’dan paralel diye karar çıkıyor. MGK anayasal
bir kurum değil mi? Bildirileri anayasaya uygun olmak zorunda.
Hukukta paralel diye bir madde var mı? Onu imzalayan adamların
hepsi paralele başka bir anlam yüklüyorlar. Hukuk dışında
birleştikleri zaman iş çok tehlikeli bir yere gider.
"CEYLAN ÖNKOL'U HERKES SUSARKEN 3 GÜN MANŞET
YAPTIK"
Askeri vesayet, Tayyip Erdoğan gibi birkaç generalin olduğu
dönemdi. Birkaç tane Tayyip Erdoğan’dan hesap sorup, onların
işlediği suçların belgelerini yayımlıyorduk. Bugün konuşanlar o
zaman susuyordu. Ceylan Önkol mezrada havan topuyla parçalandı,
kimseden ses çıkmadı. 3 gün manşet yaptık.
CEMAATLE GİZLİ TOPLANTI İDDİASI
(Cemaatle gizli toplantılar yaptığı iddiasının Twitter’dan
sorulması üzerine)
Ben neden cemaatle gizli toplantı yapayım, açık toplantı yapmak
varken. Bir paralel yapı kim, işlediği suçlar ne? Hukuk somuttur.
Neden gizli toplantı yapayım? Babam Taksim’de konuşurken, “en gizli
lafımı Taksim’de söylerim.” Gizli işleri siz yaparsınız, darbeciler
yapar, hırsızlar yapar. Açık toplantının suyu mu çıktı?
"8O MİLYONUN YARISI ERDOĞAN'DAN NEFRET EDİYOR"
Arınç’ın konuşmasında bir cümle dikkatimi çekti. “Ben dürüstüm”
dedi. AKP’liler aptal değil, onlar da ne olduğunu biliyor. Gözden
saklanacak bir şey yaşamadık 17-25 Aralık’ta. AKP’liler görmedi mi?
AKP’liler biliyor. İktidar uğruna buna katlandılar. Öyle bir yere
geldiler ki AKP’nin iktidarını sürdürme ihtimali kuvvetli
görünmüyor. Yine birinci parti çıkar ama… Erdoğan şiddet
kullanmasını sağlayacak bir güç istiyor. O gücü elde edemeyecekler.
Herhangi bir koalisyon, hukukun hiç olmazsa eskisi kadar ortaya
çıkma ihtimali var. Herkes durduğu yeri göstermek istiyor. O kadar
çok suç var ki ortada. Arınç “AKP’liyim ama dürüstüm” diyor. Sonra
da “Bizim Belediye Başkanı parsel parsel sattı” diyor.
Erdoğan tek başına yönetmek istiyor. Ben yöneteyim, yargı bana
bağlı olsun, yürütme bana bağlı olsun, ben tek başıma olayım, 80
milyon insanı yöneteyim diyor ve bunu yapabileceğine inanıyor.
Problem burada başlıyor. Bir adam 80 milyon adamın sırtına binip at
gibi süremez. Bu 80 milyonun yüzde 50’den fazlası
Cumhurbaşkanı’ndan nefret ediyor.
"KEMALİSTLER DEVLET GÖRÜNTÜSÜNE ÖZENLİ DAVRANIRDI BUNLAR
İSE..."
Kemalistler devleti kurdukları için biraz daha özenli
davranırlardı, hiç olmazsa görüntüyü kurtarmaya çalışırlardı.
Bunlarla görüntü de kalmadı.
"MERKEZ BANKASIYLA OYNADI DOLARI PATLATTI ŞİMDİ
DE..."
Erdoğan Merkez Bankası’yla oynar gibi Kürt meselesiyle oynuyor.
Merkez Bankası’yla doları patlattı. Şimdi de toplumu patlatacak.
Kürt sorunu yoksa Kürt çözümü ne?
"HDP'NİN POLİTİKASINI ÇOK BEĞENİYORUM"
HDP'nin politikasını çok beğeniyorum. HDP bu seçimde yüzde 10
barajını geçerse, bir sonraki seçimde ana muhalefet partisi olur.
Demokrasi dendiği anda HDP herkesin hakkına sahip çıkıyor. Barışı
savunuyor, demokrasiyi savunuyor, laikliği savunuyor.
"SEÇİMLERDE HDP'YE DESTEK VERECEĞİM"
Programda seçimlerde HDP'ye destek vereceğini açıklayan Ahmet
Altan, HDP için "barış, demokrasi ve laikliği bir arada savunan tek
parti" diye söz etti. HDP'nin 7 Haziran'da barajı aştığı takdirde
bir sonraki seçimde ana muhalefet partisi olacağını savunan Altan,
Erkam Tufan'ın "HDP Kandil'in vesayeti altında değil mi? İmralı
kayıtlarına göre Öcalan, 'Erdoğan'ı başkan olarak görmek isteriz'
demedi mi?" sorularına ilginç bir yanıt verdi.
Altan, "Demirtaş diyor ki ben bu üç başlıkta vazgeçmeyeceğim.
İleride, patron vazgeçerse belki vazgeçer diye bugün niye
desteklemeyelim? 2002'de de AKP'yi desteklemeseydin, daha sonra
kötü bir parti olabilir diye... Bugün çok kötü bir parti oldu, ama
başında AKP'yi desteklemeseydin Türkiye bu kadar yol alamazdı"
dedi.