Ahmet Altan'a aşırma suçlaması
Abone olTürk romanında son dönemde gündeme gelen ‘intihal’ tartışmalarına bir yenisi daha eklendi. İddiaya göre Ahmet Altan "Kılıç Yarası Gibi" adlı romanında aşırma ya
Kaçak Yayın dergisinin bu ayki sayısında Mehmet Ergün imzasıyla
yer alan yazıda, Ahmet Altan’ın "Kılıç Yarası Gibi" romanında
Ercüment Ekrem Talu’nun "Kodaman" adlı romanından çalıntı yaptığı
iddia ediliyor. Her iki romandan yapılan alıntılarla desteklenen
iddiaya göre Altan, romanındaki zaman kesitini, ilişkiler ağını ve
birtakım olayları Talu’nun romanından almış. Ercüment Ekrem
Talu’nun "Kodaman" romanında, II. Abdülhamit döneminden bir kesit
sunuluyor. Romanın bir yerinde, halkça çok sevilen Müşir Deli Fuat
Paşa’nın Şam’da yaşamaya mecbur edilmesi için kendisine yapılanlar
uzun uzadıya anlatılıyor. "Kodaman"da, Deli Fuat Paşa’nın rahatını
kaçırmak için, padişahın da desteğiyle, Fehim Paşa çaba gösteriyor.
Altan’ın, aynı dönemi konu alan romanında da Müşir Deli Fuat
Paşa’nın rahatını kaçırmak için bu kez Rasim Paşa padişah yardımı
alıyor. İki olay da aynı muhitte geçiyor. Mehmet Ergün, bunun basit
bir esinlenme olmadığı görüşünde. Ergün, Altan’ın başka bir
ilişkiler ağı içinde anlatabileceği hikayeyi, "kolaylık olsun diye"
Kodaman’daki biçimiyle anlattığı görüşünde. Ergün’ün iddiaları
bununla da sınırlı değil. Yazıda, aynı zamanda, Kodaman’da
jurnallerle anlatılanların Kılıç Yarası Gibi’de olgusal olarak
sunulduğu öne sürülüyor. Bu konuda görüşünü aldığımız Ahmet Altan
ise, Ercüment Ekrem Talu’nun söz konusu romanından habersiz
olduğunu söylüyor. Aslında bu tartışmalar edebiyatımıza ve Ahmet
Altan’a yabancı değil. Altan’ın daha önce de, Aldatmak adlı romanı
için benzer iddialar ortaya atılmıştı. Bu romanın, Arthur Hailey’in
"Tekerlekler" ve Alberto Moravia’nın "Kıskançlık" romanlarından
esintiler taşıdığını öne sürenler olmuştu. Oysa, Mehmet Ergün’ün,
önceki tartışmalar gibi değerlendirilmemesini istediği ve
metinlerle desteklediği iddiası edebiyat dünyasında ses getirecek
gibi görünüyor. Çalıntı, esinlenme, metinlerarasılık gibi
kavramların birbirinden hangi noktada ayrıldığının pek bilinmediği
edebiyat dünyamızda, bu tartışma kaygan bir zeminde dursa da
tartışmanın bundan böyle hangi yönde gelişeceği şimdiden merak
konusu. Haber: Cem Kuleli Kaynak: Zaman