Ahmet Altan Doğan medyasına fena saydırmış
Abone olAhmet Altan'ın Hürriyet'e röportaj vermesi yankı uyandırdı. Sabah yazarı Haşmet Babaoğlu, Altan'ın Doğan medyası ile flörtünü yazdı
Yıllar önce Milliyet'ten olaylı bir şekilde ayrılan ve
Doğan medyasına ağır sözler sarfeden Altan'ın yeni romanı öncesi
Hürriyet'e konuşması Haşmet Babaoğlu'nun gündeminde.
Babaoğlu'na göre Ahmet Altan'ın olay Balyoz davası savunması ve dün Hürriyet'te yayınlanan söyleşisi yeni piyasaya çıkacak romanın reklam çalışması.
Sabah gazetesi yazarı Haşmet Babaoğlu, Ahmet Altan'a köşesinden "Yanlışta olacağına yalnız ol" diye seslendi.
ORHAN PAMUK VE HRANT DİNK
Yazar, Orhan Pamuk, Ertuğrul Özkök, ve Ahmet Altan'a dair
görüşlerini bugünkü yazısında böyle kaleme aldı:
"2005 yılıydı. Vatan'daydım o sırada.
Bir yazı işleri toplantısındaydık. Eğer Hürriyet gazetesi Orhan
Pamuk hakkında böyle yayın yapmaya devam ederse, Pamuk'un başına
çok kötü şeyler gelebilir noktasında hemfikir olmuştuk.
Pamuk'u "sözde aydın" ilan eden Ertuğrul Özkök
abarttıkça abartıyor; "sen milleti katil göstertirsen,
birileri de çıkar..." diye yazılar yazıyordu.
Toplantıda Hürriyet'teki arkadaşları "yapmayın,
etmeyin" diye uyarsak mı, diye konuşulduğunu
hatırlıyorum.
Pamuk kurtardı. Fakat Hürriyet'in benzer bir yayın çizgisi
izlemesinin ardından Hrant Dink'i kaybettik.
Aradan yıllar geçti.
Orhan Pamuk Doğan medyasının kollarına bırakıverdi
kendini.
Koca Nobeline bakmadan kendine "Kılıçdaroğlu"
çizgisini yakıştıran sözlerle hem de...
***
ALTAN BUNU DANA ÖNCE DE DEFALARCA YAPMIŞTI
Hürriyet'te dün de Ahmet Altan'ın söyleşisini okuduk.
Bir zamanlar "Atakürt" yazısı nedeniyle ayrılmak
zorunda bırakıldığı; 2010 yılında bütün yöneticilerine
"sizin özgürlük aradığınız yer patronunuzun
kesesi" diyerek seslendiği Doğan grubunun amiral
gemisinde...
Yani daha birkaç yıl önce "sonunda sığınacağınız yer
alçaklığın karanlık mağarası olur, o mağaraya girer ve yalanlar
söylersiniz" dediği gazetede...
Şimdi "paralelin ne suçu var" diyor, AK Parti'ye
veryansın ediyor ve tabii yeni romanına da değiniyordu Altan.
Aslında bir tuhaflık yoktu, Altan bunu daha önce de defalarca
yapmıştı.
***
Peki bunca lafı niye ettim? Değer mi?
Belki değmez ama şunu söylemek istiyorum...
Gazeteciler profesyoneldir. Uygun gördükleri, meslek etiklerine
aykırı saymadıkları durumlarda şu veya bu kurumda çalışırlar.
Yürümezse de, çeker giderler.
Fakat edebiyatçı diye geçinenlerden, hele hele okurlarına
ahlak dersi vermeyi sevenlerden insan farklı bir tutum
beklemez mi?
Erdoğan'a, iktidara, şuna buna karşı ol, onlar hiç dert değil.
Fakat kendine karşı olma be yahu!
Yanlışta olacağına yalnız ol!
Çok mu zor?"