Mardin'de Yeşilay Cemiyeti'nin Başkanı, Üniversite kente
ahlaksızlık getirdi diyerek şikayette bulunmuş.
Haydi biz buna serzeniş diyelim, öyle diyelim de şimdi hemen
ahlaksız ilan edilmeyelim.
İki insanın yolda elele yürümesinin bu tip adamlara ne kadar
rahatsızlık verdiğini bilirim, bırak el ele yürümeyi kadın erkek
yan yana yürüsün istemez bunlar.
(Hemen tepki vermeyin de önce bir aynaya bakın. Dün kız
arkadaşınızla el ele tutuşurken ne kadar da güzeldi her şey değil
mi? Veya uzaktan beğendiğiniz o kızla bir deniz kenarında öpüşmenin
hayalini kurduğunuz anı hatırlayın…)
Neden böyle söylüyorum biliyor musunuz, biz millet olarak
böyleyizdir biraz.
Aslında yapılmaması gerekeni yaptığımızda üstünü örter aynısını
yapanlara tepki veririz. Ya da yapamadıklarımızı başkası yaptığında
kıskançlık yaparız.
E bu durumda öyle gibi geliyor bana.
Bu Yeşilay Cemiyeti'nin başkanı, ki büyük ihtimalle başkanlığını
yaptığı kurumun amacının da tam olarak farkında değil, gençlerin
sarılıp gezmelerine takmış. Sarılıp geziyorlar sonra iş yatakta
bitiyor demiş.
Demek ki her çiftin peşine takılıp evine kadar gidiyor!
Öyle olmasa nereden bilecek!
Ama kafa böyle çalışıyor, el ele tutuşarak yürüyorsa kesin
sevişecekler!
İşte bu kafalardan temizlenmeli bu ülke, nasıl bilmem ama acilen
temizlenmeli.
Ahlakı, kadın-erkek "ayrılığı" sanan, namusu kadınla erkeğin
temassızlığı olarak gören bu zihniyeti temizleyebilecek bir
kimyasal icat edildi mi bilmiyorum ama bir şeyler yapmak lazım. Bir
mucit aranıyor!
Büyük ihtimalle hiç kız arkadaşı olmayan, bir kadınla ancak
evlendikten sonra temasta bulunan, kadınlardan köşe bucak
kaçırılmış, haremlik-selamlık büyümüş bir kafa söyleyebilir
bunları.
Bir de üniversitelere ahlak polisi gelsin demiş.
Bence düşünemeyen beyinlerin başına birer polis verelim onların
yerine düşünsünler, nasıl olur?
Ben sokak ortasında sevişilsin, her şey uluorta yaşansın falan
demiyorum. Diyorum ki; bu kadar ön yargılı olmayalım. Bir erkekle
bir kadının el ele tutuşması ahlaksızlık değildir. Masum bir öpücük
yatağa gidecek değildir, yatağa kadar gitmesi de namussuzluk
değildir. Kimse kimsenin namus bekçisi değildir!
Asıl ahlaksızlık, ne yaptığını bilmediğin insanların namuslarına
dil uzatmak, onları yargıladıktan sonra da başına polis dikme
vazifesine soyunmaktır!
"Sen kimsin" diye sorarlar adama!
Sahi, sen kimsin?
twitter.com/nsrnylmz