Altı yaşındaki Şirin'den acı haber!
Katil zanlısının kan donduran ifadesi: "Eşarpla iki mezar arasında
boğdum"
İstanbul Şişli'de Feriköy mahallesinde 31 Ekim’de kayıp olan 6
yaşındaki Şirin Elmas Hanilçi'nin cansız bedeni Feriköy
mezarlığında bulundu. Gözaltına alınan kâğıt toplayıcısı M.Ö.
çocuğu mezarlıkta boğarak öldürdüğünü itiraf etti.
M.Ö. ifadesinde, "Çocuk peşime takıldı, yanımda yürüdü. Mezarlığın
orada çocuktan 200 lira istedim. Moralim bozuk olduğu için
sinirlendim. Çocuğu mezarlığa soktum. Mezarlık içinde kızın
üzerinde bulunan eşarpla iki mezar arasında boğdum. Üstünü de
otlarla kapattım" dedi.
M.Ö. emniyetteki işlemlerinin ardından tutuklandı.
Gün geçmiyor ki bir cinayet haberi olmasın. Bir çocuk, bir kadın,
bir hayvan, bir erkek, bir yaşlı…
Öldürülmesin.
Toplumsal yapıdaki bu değişim,
Gelir adaletsizliği, fakirlik, işsizlik, gasp, hırsızlık,
dolandırıcılık, duygusal ihmal, uyuşturucu ve cinayet. Şiddet
insanlık tarihinin başlangıcından Habil ve Kabil’den beri var.
Fakat hiç bu boyutta olmamıştı.
Çocuğun fiziksel, sözel, duygusal şiddete,
Cinsel istismara maruz kalması,
Anne ve babasının arasında sıklıkla gerçekleşen şiddet sahnesini
izlemek zorunda kalması,
Gibi pek çok sorun, insanların sorunlarını şiddetle çözmeyi
öğretir. Şiddete hazırlar.
Şiddet içerikli ve şiddeti cazip hale getiren filmler, diziler ve
bilgisayar oyunları çocuklarda ve ergenlerde taklit etme yeteneğini
tetiklemektedir.
Zayıf, başarısız olanlarda şiddet; saygı, kabul görme ve dikkat
çekme çabasıdır. Bariyerin başlangıç noktası sevgisizliktir.
Bu toplum nasıl bu kadar değerlerinden ve dininden koptu.
Bu toplum nasıl bu kadar canavarca hislere sahip oldu.
Topluca gusül alıp tövbe etsek bile bu kir arınmaz.
Küçücük kız çocukları üzerinde güç denemesi yapanlar ne ceza alırsa
alsın acıyı dindirmez, o nedenle o katilin yaşam hakkı
olmamalıdır.
Kalleşlik Kanlarında Var
Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, CHP’li bir belediye
başkanından öte daha DEM’li bir belediye başkanı gibi duruyor. Bu
duruş gerek seçim çalışmaları sürecinde gerekse seçim sonrasında
belediye bünyesinde kendini ortaya koydu. Hatta seçim sürecinde
çalışmalara katılarak destek veren gerçek CHP’li siyasilerle zaman
zaman münakaşa etti.
“Kent uzlaşısı” adıyla çıkılan yolda DEM ’in ısrarı
doğrultusunda CHP’den aday gösterildiği, hatta CHP’sinin bir
kısım siyasilerinin Ahmet Özer’i uygun bulmadığı ama yine de aday
yapıldığı bilinen bir gerçek.
CHP’si; CHP görünümlü DEM’ li başkanına sahip
çıkarken,
Neleri elden çıkarıyor,
Kimleri kaybediyor farkında değil.
Mesela…
Milliyetçi ve muhafazakâr seçmen son yerel seçimde CHP’ne
oy vermişti. Aslında bu oy emanet oydu, seçmenin “bir
defalık verelim sonrasına bakarız” düşüncesiydi.
CHP’nin bu çıkışı seçmeni ürküttü.
CHP ve DEM’in aynı teknede yoğrulması büyük bir sorun.
Oylarını bir defalık CHP’ne emanet eden sağ seçmen yeniden ait
olduğu yere Cumhur İttifakı’na yönelmesi için yol açıyor.
Bu da kolluklarıyla yıllardır kıyıda yüzen ilk defa kolluklarını
çıkarıp yüzmeye çalışan CHP’nin dalgalar arasında kaybolduğunu
gösteriyor.
Diğer yandan Kandil,
“Öcalan’ın iradesi irademizdir”
“Önder Apo” diyordu.
Ne zaman Apo, terörün sonlandırılması ve PKK’nın lağvedilmesi
konusunda misyon üstleneceği mesajını verdi,
Kandil Apo’nun iradesinin üstünde irade ortaya koydu.
Kandil Apo’yu kitle hareketi için kullandı.
Apo, DEM’ li yeğeni aracılığıyla, “Koşullar oluşursa, bu
çatışmalı ve şiddet sürecini hukuki ve siyasi zemine çekecek teorik
ve pratik güce sahibim. Bu güç bende var” demişti.
MHP lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin şok etkisi oluşturan
mesajları ve çağrısı, Cumhurbaşkanı Sayın
Erdoğan’ın Sayın Bahçeli’ye verdiği destek ve Apo’nun
İmralı’dan gönderdiği mesaj sonrası Kandilin silah bırakmamak için
direnmesi, eyleme geçmesi
Hatta PKK’nın önde gelen ismi Duran Kalkan’ın, Öcalan silah
bırakın dese de silah bırakmayacaklarını ve PKK terörünü devam
ettireceklerini açıklaması
Bu açıklamanın yanında da yeni şartları ortaya koyması
İmralı’dakinin varlığını ve otoritesini saymadıklarının aleni
göstergesidir.
Çünkü kalleşlik kanlarında var.