Ah o kahreden bakışlar
Abone olAnnenin çaresiz bakışları. Ölen oğlunun bakışları kurşunlardan daha ağır..
Bu fotoğraf çok acı.. Psikolojimizi bozabilecek
nitelikte ama su kadar ateş kadar gerçek.. Tokat gibi insanın
suratında patlıyor. Acımasız savaşın yüzünü gösteren bu kare
Bakuba'dan.. İşte can yakan bir hikaye...
Irak ne Ramazan dinliyor ne çocuk.. Orada da okullar açıldı. Kusay
da bu öğrencilerden biriydi. Kardeşi Ziya ve annnesi ilk günde bu
heyecanına ortak olmuşlardı..
Oturdukları yer Bakuba'ydı. Bombaların eksik olmadığı, ceset
tarlalarına dönen bir bölge..
Hani şu her gün saldırı haberlerinin geldiği ölüm vakalarının hiç
eksik olmadığı yer..
Okul bitmiş eve dönüş vakti gelmişti. İki küçük öğrenci otomobille
evlerine yol aldılar. Araçta tatlı bir heyecan vardı. Annesine ilk
günü anlatıyorlardı.
Annesi hem sevinçli hem de de endişeliydi.. Seviçliydi çünkü
oğullarının yaşıtları kör bir saldırının kurbanı olduğu yerde
hayattaydı..
Ne tuhaf ki hayatta kalabildiğin her gün bir nimet olarak
görülüyordu.
Endişeliydi çünkü serseri bir bombnın ya da kurşunun ne zaman ve
nereden geleceği belli değildi.
Yüzlerine bakıp iç geçiriyordu. Kendi hayatları umutsuz bir
girdabın içindeydi.. Çocuklarını nasıl bir gelecek bekliyor
bilmiyordu.
Onlara güvenli ve refah dolu bir gelecek dilemekten başka bir şey
gelmiyordu elinden.
Tam bunlar düşünürken makineli tüfek sesleri duyuldu. Gürültü
giderek yakınlaşıyordu. Kulakları sağır eden patlama sesleri
işitiliyordu.
Annesinin korktuğu başına gelmişti. Otomobilleri makineli
tüfeklerle taranıyordu. Kusay şanslıydı seken kurşunlar onu
yaralamıştı.
Ama 6 yaşındaki Ziya için aynı şey söz konusu değildi.. Ağır
yaralıydı. Can vermek üzereydi.. Annesi gözyaşları ve feryat içinde
oğluna sarıldı.. Kollarının arasına aldı..
6 yıl kahrını çektiği, büyüttüğü can ve kan verdiği oğlu ellerinin
arasında kayıp gidiyordu. Bu bir annenin isteyeceği en son
şeydi.
Annesi onu son kez morgda ziyaret etti. Bir kez daha ellerinin
arasına aldı onu.. Pantolonu kandan kırmızıya bulanmıştı..
Çarşafı son kez kaldırdı.. Gözleri açık gitmişti.. Elleriyle başını
okşadı.
"Ben neden öldüm, suçum neydi" dercesine bakıyordu sanki..Anne
merhametiyle sarılan anneyi kurşunlar değil de oğlunun o bakışları
öldürmüştü..