Ağzının tadını bilen memur

Vakıfbank Genel Müdür Yardımcısı Yusuf Yeşilırmak, Petrus skandalı konusunda kendini savundu. Yeşilırmak "Biz 2-2,5 milyar lira ödedik" diyor. Bu indirimin nasıl yapıldığı net değil. "İtiraz ettik, düzelttiler" demekle yetiniyor. Yeşilırmak: Bu çok üzücü bir şey, insan bunu bir araştırır öyle yazar. * Peki belgede yazılı olan rakamlar yanlış mı? O bir adisyon. Adisyonda benim miydi, bir başka birinin miydi, masa mı karıştı bilmiyorum. Fatura da ödendiği de elimde. Bakın ben bürokratım şimdi ne olacak halim. * Tamanı biz de onun hassasiyetini bildiğimiz için aradık sizi.. 2002 Mayıs ayı... Masada 6 kişisiniz? Tarihi çıkaramıyorum... Rezil olmamı nasıl.. * Adisyon fişinde tarih ve saatler var zaten. Kaç arkadaştınız? 5-6 arkadaş yemek yedik. Hesabımdan ödedim. Ankara kulübünde de nereden ödendiği bellidir. Bankanın resmi makamına sorarsınız bu fatura bizden ödendi mi ödenmedi mi diye onun da teyidini alırsınız. Ben size belgeleri vereceğim de benim rezil olmamı nasıl şey yapacağız, nasıl düzelteceğiz? * Niye rezil olasınız ki Yusuf Bey? Şöyle rezil oldum, "Petrus Yusuf" diye şey yapılıyor... Bilen bilir ama 50 kişiye anlatamam. * Siz o dönemde hazine işlerinden sorumlu genel müdür yardımcısıydınız değil mi? Evet. * Petrus sizin fikriniz miydi? Arkadaşlarımın fikri. Ben bilmem Petrus falan. İçildi, ödendi. 2.5 milyar liraydı. * Petrus 4 milyar 300 milyon liraydı. Kulüp üyesi misiniz? Neden indirim yaptılar size? Evet. Ama o fatura benim miydi bana mı yazıldı bilmiyorum. Faturaya itiraz ettik * Bu fatura sizin. "Vakıfbank Yusuf Bey" yazıyor... O hesaba itiraz ettik. Sonra hesap 2-2.5 milyar gibi bir şey geldi. Benim adım bilmem ne gibi geçecek ortada. Devletin kasasından Petrus içiyor duruma düşeceğim. * Maaşlı bir çalışansınız. 4 milyar 300 milyon liralık 70 cc'lik bir şarap içmek de anormal değil mi? 4 milyar değil lütfen. * İndirim yapmışlar belli ki. Adisyon fişinde normal fiyatı var. Şimdi 6-7 kişi bir araya gelip de böyle bir şey deneyemez mi? Dener tabii ki. Arkadaşımızın biri o gün rica etti. Böyle bir şey yapalım denildi. Fiyatı da bilmiyorduk. Bu açıldı, içildi. Herkes cebinden içer. Ne bileyim sizin lüksünüz farklıdır. Arkadaşların talebi doğrultusunda içildi. Kırk yılda birdir, yapalım dedik. * Gençlik arkadaşları falan mı? Genel müdür yardımcısı arkadaşlarım. Bakın bizler öyle hassas insanlarız ki şimdiye kadar, cebimdeki telefonun parasını da ben öderim kendim. Bütün genel müdür yardımcısı arkadaşlarım da öyle. * Daha önce Petrus içtiniz mi? Orada Petrus'u yeni duydum. Yabancı şarap içildi. İçilen Petrus muydu bilmem. Şarap adı bilmem. Petrus geçiyor falan ama Petrus nedir bilmem. Faturamı göstereceğim, bana gelen faturayı. Faturanın ikinci nüshası vardır...