İşte ünlülerin boş bulunup sarf ettikleri ve sonradan TV tarihine geçen gafları. Hiç beklenmedik zamanlarda ağızlarından öyle sözler çıktı ki... Ve bu sözlerin bazıları öylesine komik ki... İzleyenleri şoke eden olay Erbil'in kendisinden araba isteyen yarışmacıya küfretmesiydi. Erbil olayı şöyle anlattı: "O dönemde yalvarmalar had safhadaydı. Bir kadın telefonla bağlanmış, arabayı istiyor. 'Ne olur Mehmet Ali Bey, oğlum da yeni ehliyet aldı' diyor. Yalvardıkça yalvarıyor, kadın yarışmaya devam ederken ben kulise üstümü değiştirmeye gittim, o sırada 'Oğluna da...' diye küfrettim. Sesimi televizyondan duydum. Şoke oldum 'Anaaa' dedim. Onu da duydum. Artık yapacak bir şey kalmamıştı." Erbil'in gafları bu kadarla sınırlı kalmadı. Bir keresinde de sunduğu yarışma programının yeni hosteslerinden biriyle arasında ilginç bir konuşma geçti. Genç hostes 20 yaşında ve bir çocuk annesi olduğunu söyleyince Erbil önce şaşkınlığını gizleyemedi ve şöyle bir cümle kurdu: "Kocanı ilk gece görünce korkmadın mı?" Seyirci önce buna şaşırdı sonra da hostesin cevabı üzerine kahkahalara boğuldu: "Korkmadım. Zaten evlilik oyuncak gibi geldi bana." Hilal Cebeci de katıldığı bir programda sunucunun "Takip mesafesi nedir?" sorusuna verdiği yanıtla unutulmazlar arasına girdi. Cebeci, soruyu şöyle yanıtlamıştı: "Takip mesafesi, mesela ben şu anda 40 km hızla gidiyorum ya, önümdeki araçla aramdaki mesafe de 40 kilometre olmalıdır." Sunucu da bunun üzerine "Ama Hilal Hanım, bu durumda İstanbul-Ankara yolunda sadece 13 araç olabilir" demişti. TV ekranlarının unutulmayan gaflarından birine de Petek Dinçöz imza attı. Dinçöz "Savaşı istemiyorum tabii ki, beni çok etkiledi. Benim makyaj masrafım var, elbise masrafım var." sözleriyle seyircinin hafızasına kazındı. Asena uzun süre şu sözleriyle hatırlandı: "Salak olabilirim ama aptal asla." İşte Nükhet Duru'nun tarihe geçen gafı: "Ses, bedende en geç yaşlanan organdır." Ece Erken'in şu sözleri uzun süre tartışılmıştı: Tuğba Özay’ı alkışlayan gruba bakıyorum. Büyük bir çoğunluğunu kadın ve erkekler oluşturuyor." Erken'in bir başka çok konuşulan gafı da şarkıcı Kader'in katıldığı programda yaşandı. Erken; ekran başındaki izleyenlere ve stüdyodaki seyircilere Kader'i takdim etti ve orkestra konuğa 'jest' olsun diye bir şarkı çalmaya başladı: Sezen Aksu'nun meşhur ettiği bu ünlü şarkının sözleri karşısında şarkıcı Kader bir süre dondu kaldı. Bu olay da izleyicilerin hafızasında unutulmaz bir yer edindi. Reha Muhtar da haber sunduğu dönemde bazen konuklarıyla yaptığı röportajlarda ilginç cümleler kuruyordu. Bir keresinde bültene telefonda bağlanan bir adam ile arasında şöyle bir konuşma geçti: Reha Muhtar: "Bütün bunları nasıl yaptın ha? Cevap ver!" Telefondaki Adam: "Bakın efendim, şöyle izah edeyim." Reha Muhtar: "Sus konuşma, hâlâ utanmadan izah ediyorsun. Cevap versene!" Bu da Mahmut Tuncer'in gafı: "Bu çok önemli bir harftir. B olmasa, Bülent'e Ülent, Bursa'ya Ursa derdik." Mirkelam'ın şu sözleri de hiç unutulmadı: "Her Türk gencine meşhur olmayı tavsiye ediyorum." Manken Nefise Karatay kendisine yöneltilen, "Somali'nin başkenti neresi?" sorusuna şu ilginç yanıtı vermişti: "Bu konuda yorum yapmak istemiyorum." Nihat Doğan katıldığı bir TV programında kendini, "Nihat Doğan suda batmayan denizaltıdır" diyerek tanımlamış ve günlerce konuşulmuştu. Bu da Pınar Altuğ'un TV ekranlarından yaptığı bir gaf: "Evet, bugün perşembe, haftanın son günü, yani bugünü saymazsak." Seda Sayan belki de espri olsun diye kurduğu bu cümlelerle tarihe geçti: "Bugün çok önemli bir konuğum var ama önce daha önemsiz biri gelecek Safiye Soyman." Sibel Turnagöl, eski eşi Kerem Alışık ile ilgili bir soruyu yanıtlarken şöyle bir cümle kurmuştu: "Zaten her zaman ya onu bana soruyorlar ya da bana onu soruyorlar." Yönetmen Sinan Çetin de Film Gibi programında tarihe geçen bir soru sormuştu: "Yani şimdi sizin annenizin bütün evliliklerinden elde ettiği toplam çocuk sayısı kaç?" Sinem Güven de bir TV programında şöyle ilginç bir cümle kurdu: "Ben meme kanserine şahsen karşıyım."