Ağzı olan konuşmamalı
Abone olEkonomi politikalarını eleştirenler var. Kriz bekleyenler hiç bitmiyor Başbakan Erdoğan bu kesimlere çattı.
TOBB’un düzenlediği 4’üncü Ticaret ve Sanayi Şurası’na katılan
Başbakan Erdoğan, Türkiye ekonomisinde son 4 yılda sağlanan
gelişmelerle ilgili sürekli yorum yapıldığını hatırlatarak,
“Geçmişte ağzı olan herkes konuşuyor yaklaşımı vardı. Ben bu
yaklaşım içinde değilim. Düşünen, üreten, yaşayanların konuşması
gerekiyor. Damdan düşerek yaşayanlar konuşmalı” dedi.
Erdoğan, “Fil dişi kulelerden gelen taleplerle imtiyazlı
mekanlardan değil halkın içinden geldik. Nereden geldiğimizi
aklımızdan çıkarmıyoruz. Herkese kulak veriyoruz. Taleplere yüzde
yüz cevap veremiyoruz ama dertleri dinlemek gerekiyor. Bazen
söylenen dertler samimi gelmiyor. Söylenenlerle verilen ve
kazanılanlar çok farklı” diye konuştu.
Anadolu’da enerji borçlarının faizini sildiğini belirten Erdoğan,
“Takside bağlanmasına rağmen şimdi de enerji borçlarının olduğunu
söylüyorlar. Ana parada mutabakata varmıştık. Bu adaletsizlik.
Ödeyenler ne yapsın, vatandaş Ahmet’in de elektriği kesiliyor”
dedi. Popülist yaklaşımlardan uzak durarak olaylara doğru bakış
anlayışı içinde siyaset yapılmasının mecbur olduğunu dile getiren
Erdoğan, yerli yabancı herkesin seçim yılında popülizm yapılırsa
ekonominin nereye gideceğini sorduğunu kaydetti. Erdoğan, geçmiş
dönemlerde bunlara alışıldığını ifade ederek, böyle bir şey
olmayacağını söyledi. Dünya piyasalarında yaşanan dalgalanma
sonrasında Türkiye’de faiz, kur ve borsa üzerinde etkisi olduğuna
işaret etti. Türkiye ekonomisinin yaşanan dalgalanmaları "başarıyla
atlattığını" söyleyen Erdoğan, Türkiye’nin hem küresel ekonomiye
hem de sağlam alt yapıya entegre olduğunu kaydetti. Bu başarıyı
küçümseyenlerin haksızlık yaptığına savunan Erdoğan, Türkiye’nin
güçlü dünya ekonomisi olma yolunda ayağının yere sağlam basarak
kararlılıkla ilerlediğini belirtti.
Erdoğan, nisanda geçen yıla ait son çeyrek büyüme rakamlarının
açıklanacağını söyledi. Erdoğan konuşmasına şöyle devam etti:
“20 dönemdir üst üste büyüyoruz. 2002’de toplam 91 bin adet
otomotiv satılırken, 2006 yılında 370 bin adete yükseldi. 2002 yılı
bankaların kullandırdığı mevduat 32.2 milyar dolarken bu 2006
yılında 173 milyar doları geçti. Finans sektörü kredi vermekten
kaçarken şimdi kredi vermek için insan arıyor, reel sektöre önemli
destek sağlıyor.”
İstihdamın yüzde 10.3’den yüzde 9.9’a düştüğünü hatırlatan Erdoğan,
ufak da olsa gelişmenin olduğunu vurguladı. İstihdam sayısının 21
milyon 354 binden 22 milyon 330 bine çıkarıldığına işaret eden
Erdoğan, 976 bin kişinin ilk kez çalışma hayatına girdiğini
söyledi.
Erdoğan, iş dünyasının işsizlik fonunda biriken parayla ilgili
eleştirilerine ise şöyle yanıt verdi.:
“İşsizlik fonunda biriken imkanları değerlendirmek için sürekli
müzakere yapıyoruz. Çalıma Bakanlığı, işveren, sendikalarla ortak
çalışmalar yapıyoruz, nasıl adım atalım diye. Bu konuda Çalışma
Bakanı’na talimat verdim. Gelişmiş ülkelerden ders alarak adım
atmak zorundayız. Hazırdan geçinmek çok kolay, hazırı değerlendirme
derdine düştük. Onun da üretmesi lazım. Elimizden çekip gittiği
zaman geçmişte yaşananlar aynen tekrarlanır. Nemalar olayında
olduğu gibi çeşitli açıkları kapatmaya niyetimiz yok. Yerinde ve
faydalı noktalarda kullanacağız.”
Seçimlerle ilgili olarak Erdoğan, geçmiş dönemlerde seçim öncesinde
ekonomide yaşanan dalgalanmaların ve belirsizliklerin arttığını
söyledi. Değişim sürecini algılayamayanların krize davetiye
verdiğini ifade eden Erdoğan, “Herkes değerlendirmelerin boşa
çıktığını gördü. Bir çok ilan edilen karneler tutmadı. Asıl sanal
çalışanlar kendileriydi. Kitaplar arasına sıkışarak hatayı
okuyamazsınız” dedi.
Erdoğan, ne Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ne de genel seçimlerin
Türkiye ekonomisine rotasından bir milim dahi saptırmayacağını
belirterek, buna müsaade etmeyeceklerini, esas rotanın millet
olduğunu söyledi.
2013 yılında kişi başına milli geliri 10 bin dolara çıkartmayı
hedeflediklerini işaret eden Erdoğan, bunu faaliyet dışı gelirlerle
değil reel ekonominin egemen olduğu faaliyetlerle yapacaklarını
söyledi. Geçmiş yıllarda bir yıllık ortalama reel yatırımın 1
milyar dolar olduğunu belirten Erdoğan, 2006 yılında bunun 6 milyar
106 milyon dolara ulaştığını söyledi.
Erdoğan, “Bir şeyler oluyor ama finans sektörüyle oluyor deniliyor.
Finans sektörünün olmadığı bir reel sektör olur mu? Bu bir kanadı
olmayan uçağa benzer. Finans sektörü olacak ki reel ekonomi dünya
ekonomisine entegre olsun” diye konuştu.
Geçmişte reel ekonomiyi savunanların ülkeyi çıkmaza götürdüğünü
vurgulayan Erdoğan, evrensel ekonominin çıkış kapısı olduğunu
söyledi. Türkiye ürettiğinin yaklaşık yüzde 70’inin Avrupa
Birliğine sattığına dikkat çekerek, AB’den baltanın taşa
vurulmaması gerektiğini kaydetti. Erdoğan, güven ve istikrar
kavramlarının içi boş kalması halinde bu rakamları yakalamanın
mümkün olmayacağını dile getirerek, “Bu kavramların içini
doldurduk. Türkiye düne kadar bir bardak suda koparılan
kıyametlerin bedelini ağır ödedi. IMF ile 19’uncu Stand By
anlaşmasını imzalık. IMF’ye 23 milyar dolar olan borcumuzu 8 milyar
dolara düşürdük. Milli bankamızda 26 milyar olan döviz stokumuzu
165 milyar dolara yükselttik. Milli bankamız ne kadar güçlüyse o
kadar güçlüsünüz demektir. Ne kadar zayıfsa da öksürdüğünüz anda
sıtma olur yatarsınız. Partizan, yolsuzluk yaklaşımlarıyla daha
önceden Türkiye karanlık tünellere girdi. Yakaladığımız bu
değerleri seçim uğruna kaybetmeyeceğiz” şeklinde konuştu.
Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı tavırlarının da net olduğunu belirterek,
seçimlerin belirlenen zamanda ve anayasa kurallarının çerçevesinde
yapılacağını söyledi. “Anayasa içinde cumhurbaşkanı nasıl seçilir?
sorusunun cevabı var” diyen Erdoğan, kendisiyle ilgili edep ve adap
dışı söylenenlere tereddütle yaklaştığını dile getirdi. Erdoğan,
“Seversin sevmezsin Tayyip Erdoğan başbakan. Beğenir beğenmezsin
makama millet tarafından getirildim, makamı zedelemeye kimsenin
hakkı yok. Bu yaklaşımla zannediyorlar ki daha fazla oy alırız.
Göreceksiniz daha az oy alacaklar. Yıllardır edindiğim tecrübelere
dayanarak bunu söylüyorum” diye konuştu. İsteyen partinin
cumhurbaşkanı adaylarını çıkarabileceklerini, hatta kendine güvenen
cumhurbaşkanı adaya olarak kendini açıklayabileceğini dile getiren
Erdoğan, kendi adaylarını çıkarmadan aday istediklerini kaydetti.
“Kendilerine göre bizi tuzağa çekmek istiyorlar” diyen Erdoğan,
kendi minderlerinde mücadele etmek istediklerini söyledi. Modası
geçmiş hayali senaryoların çoktan zamının aştığını söyleyen
Erdoğan, öcüler üreterek, milletin cahil yerine konulmaması
gerektiğini sözlerine ekledi.