Kurak iklimi, bitkisiz toprak örtüsü ve kum fırtınalarıyla bilinen Ağrı Dağı, genellikle çöl ikliminde yaşayan ve nesli tükenme riskiyle karşı karşıya olan topbaş kelerine kucak açıyor.Üreme döneminde bölgedeki kumlara yumurta bırakan topbaş kelerlerinin yavruları, şu sıralar Ağrı Dağı eteklerindeki alanın dört bir yanına yayıldı. Fındık boyutunda: Bir fındık tanesi kadar olan keler yavruları, hiçbir yerleşim yerinin olmadığı, insanların çok nadir uğradığı ve hava sıcaklığının yaklaşık 40 dereceye ulaştığı kurak alanda yaşam mücadelesini sürdürüyor. Nadir görülüyor: Iğdır Doğa Koruma ve Milli Parklar (DKMP) Müdürü Mete Türkoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, topbaş kelerinin nadir görülen bir sürüngen türü olduğunu söyledi. Keler yavrularının görüntülenmesinin, bölgenin yaban hayatı açısından çok önemli olduğunu belirten Türkoğlu, Ağrı Dağı eteklerinin Türkiye'nin en kurak yeri olan erozyon bölgesi olduğuna dikkat çekti. Türkoğlu, konuşmasına şu ifadelerle devam etti;Sadece Doğu Anadolu'da yaşıyor: "Burada topbaş kelerlerinin olmasının sebebi hem 3 ülkeye komşu olması hem de kelerlerin özellikle sıcak bölgeleri tercih etmesidir. Bu kelerlerin Türkiye'de sadece Doğu Anadolu Bölgesi'nde yaşamaları farklılık arz etmektedir."Türkoğlu, bölgenin sahip olduğu yaban hayvanı sayısının fazla olduğunu ve bu yönüyle yabancı yaban hayatı araştırmacılarının da ilgisini çektiğini aktararak, şunları söyledi: Kendilerini ısıtmak için..: "Topbaş kelerinin Türkiye için endemik bir tür olduğunu söyleyebiliriz. Bu kelerler genellikle soğukkanlı hayvanlar olduğundan güneşli havalarda kendilerini ısıtmak için bölgede konuşlanır.Gömüyorlar: Buradaki kelerler yılda 4 ve ya 5 yumurta bırakır, kumlu bölgeleri tercih eder, kaplumbağalar gibi 30 santimetre derinliğe yumurtalarını gömerek ürer. Keler yavruları yumurtadan çıktıktan sonra kendi besinlerini kendileri bulur."